ويكيبيديا

    "لابد أنه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olmalı
        
    • herhalde
        
    • olabilir
        
    • Muhtemelen
        
    • olsa gerek
        
    • olmalıydı
        
    • olmalılar
        
    • olmalısın
        
    - Hayır. Ama Avusturya'daki hayatı çok farklıydı. Bırakıp gelmesi zor olmuş olmalı. Open Subtitles كلا، ولكن لابد أنه أمر شاق أن تهجر الحياة التي اعتادتها في النمسا
    İrtibata kurmaya gidiyor... ve çiçek te bir işaret olmalı. Open Subtitles .. لابد أنه المروج و الزهرة هي الإشارة المتفق عليها
    Gece yarısından önce olmuş olmalı, doktorun düşüncesi bu, ölüm sertliğine bakarak. Open Subtitles لابد أنه حدث منتصف الليل كما يقول الطبيب بناءَ على تيبس الجثة
    Ölmeden önce çok fazla acı hissetmesine sebep olmuş olmalı. Open Subtitles سم لابد أنه جعله يعاني من ألم شنيع قبل موته
    Muhteşem Kredi'nin iflası, sizi çok zor duruma sokmuş olmalı. Open Subtitles إنهيار إمبراطورية الإئتمان لابد أنه أثر عليك بشكل سئ حقاً
    Bu kadar kız kardeş tuhaf olmalı. - Hiç değil. Open Subtitles لابد أنه أمر غريب أَن يكون عندك العديد من الأخوات
    Oğlumun güvenliği karşılığında size yardım etmeyi kabul ettiğimi anlamış olmalı. Open Subtitles لابد أنه يفترض أني وافقت على مساعدتكم في مقابل سلامة ابني
    Patron seni işe aldığına göre, sende bir cevher görmüş olmalı. Open Subtitles لقد عينك على أية حال, لذا لابد أنه يرى شيئاً بك
    Hayatınız yalan olmuş olmalı. Yalanı bir kere de ben denemeliyim. Open Subtitles لابد أنه من الرائع التمادي في الإنكار علي تجربته يوماً ما
    Çok yalnız olmalı, sen hep mesaiye kalıyorsun değil mi? Open Subtitles لابد أنه يصبح وحيداً حين يجب أن تعملين متأخراً صحيح؟
    Bir seri katile o kadar yakın olmak. Çok tuhaf olmalı. Open Subtitles لابد أنه شعور غريب أن تكون بهذا القرب من قاتل متسلسل
    - pekala, kulaklığın çalışıyor olmalı. başlığın içinden... - beni duyabiliyor musun? Open Subtitles حسناً، الصوت لابد أنه يعمل هل تستطيع سماعي من داخل القناع ؟
    İHA'yı görme açısını korumak için oldukça yüksek bir yerde olmalı. Open Subtitles حسناً, لابد أنه في مكان عالٍّ للغاية ليتمكن من متابعة الطائرة
    Katil aracı o boş araziye doğru sürerken Bu mesajı kazımış olmalı. Open Subtitles لابد أنه قام بخدشها وكتابتها وهو مقيد في المركبة والسائق يقود به
    - Kale'den getirdiğim kristalde ona yardım edecek bir şeyler olmalı. Open Subtitles لابد أنه هناك شيء بالكريستالة التي أحضرتها من الحصر يمكنه مساعدتنا
    Denizci burada değil, tuzak bu. Senin olduğun yerde olmalı. Open Subtitles رجل البحرية ليس هنا أنها خدعة، لابد أنه في مكانك
    Bu sürekli kızaran bir çocuk olmalı. TED هذا الرجل لابد أنه شخص يشعر بالخجل طوال الوقت.
    Bütün gerçekleri bildiğin halde hastalığı yenebileceğine inanmak zor olmalı. Open Subtitles لابد أنه صعب معرفة كل الحقيقة ومازلت تعتقدين بأنك قادرة على هزيمة هذا
    herhalde bir ağaca falan takılmış ki, rüzgârla yere dağılmış. Open Subtitles لابد أنه كان فى شجرة . و هبت عليه الرياح
    Kısa bir süreçte bu yoğunlukta bir baskı zarara neden olabilir. Open Subtitles هذا معدل كبير بالنسبة لفتره قصيره كذه لابد أنه هذا السبب
    Vurduğum bir dağ tavşanını arıyorum Muhtemelen yaralanmış olmalı. Open Subtitles أنا أبحث عن أرنب أطلقت النار عليه لابد أنه جرح هنا
    Yani, sinir gazı, aşındırıcı bir gazla birleşmiş olsa gerek. Open Subtitles هذا يعني أن غاز الأعصاب لابد أنه مختلط بعامل مذيب
    Evet. 4 gündür hareketsizdi. Orada bir yerde olmalıydı ama her yere baktım. Open Subtitles لم تتحرك خلال الأيام الأربعة الماضية لابد أنه هناك لكني فتشت كل مكان
    Nükleer santralleri etkileyen virüsü yüklemek için buranın sunucusunu kullanıyor olmalılar. Open Subtitles لابد أنه استغل السيرفر الخاص بهم لتحميل الفيروس في المفاعلات النووية
    Şu tuhaf düşünceli tiplerden birine denk gelmiş olmalısın. Open Subtitles لابد أنه كان أحد هؤلاء المُتحدثين المُختلين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد