Donanma seni neden hala kaptan yapmadı, anlamıyorum. Yeteri kadar tecrüben var. | Open Subtitles | لا أرى لماذا لا يتحركون بوعى لقد تولى منصبا كبيرا لفتره كافيه |
Ve seni didik didik ediyoruz. Dolayısıyla beni neden koruduğunu anlamıyorum. | Open Subtitles | و أنت كذلك, لذلك لا أرى سبباً يمنعكم من الحديث عني |
Avcı bile olsa tek kişinin bizi koruyabileceğini hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أرى كيف أن شخص واحد حتى المبيدة يمكنها حمايتنا |
Ben bunun olduğunu hiç görmedim. | Open Subtitles | أنا لم أرى بأن يحدث. أنا أبدا لا أرى أي شئ احدث. |
Babam bunu hiç giymedi, yani benim neden giymem gerektiğini anlayamıyorum. | TED | لم يرتديها والدي مطلقاً لذلك لا أرى أي داع لكي أرتديها |
Yatak odandaki her şeyi göremedim ama en benzerini yapmaya çalıştım. | Open Subtitles | لا أرى شيئاً في غرفة نومك هذا ما توقعت حالما أغلق |
Ama bu işi 16 saatin altında nasıl yaparız bilmiyorum. | Open Subtitles | ولكنني لا أرى كيف يمكننا فعل ذلك خلال 16 ساعة |
Elbette, sorun değil, ama bunun ne işe yarayabileceğini anlamadım. | Open Subtitles | بالتأكيد, لا مشكلة, لكن لا أرى كيف يمكنني أن أساعد |
Üzgün görünmüyor. Gözlerinde yaş göremiyorum. | Open Subtitles | إنها لا تبدو حزينة، لا أرى أية دموع في عينيها |
Bu kadar uzun kalması korkutuyor beni... Ne yapmak istediğini anlamıyorum | Open Subtitles | أنا أخشى عليه من الجبل لأننى لا أرى معنى لوجوده هناك |
Onun tamiriyle bütün gece niçin uğraştığımızı anlamıyorum o habire kredisine kredi katarken. | Open Subtitles | لا أرى سبباً فى البقاء هنا لإصلاح دراجته بينما هو يأخذ كل الهتاف |
Hayır, anlamıyorum. Ne diyorsun? Katilin görünmez bir arabası mı var? | Open Subtitles | لا ، لا أرى ذلك ،أتقول بأن القاتل لديه سيارة خفية |
Yine de, bunun elimizdeki davayla ne ilgisi var, anlamıyorum. | Open Subtitles | بغض الطرف عن هذا، لا أرى صلة مع قضيتنا هنا. |
İştahı da yerinde olduğuna göre test yapmama gerek olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أرى سبباًً لإجراء فحوصات طالما لديه شهية جيدة وهذا واضح |
Onu ülkesine elleri ve bakacak kimsesi olmadan gönderirsek hayatta kalacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعلم لا أرى كيف سينجو هناك بدون يدين وبدون من يرعاه |
- Pencerelerde parmaklık falan görmedim. | Open Subtitles | لا أرى أية قضبان على تلك النوافذ لا حاجة لهم |
Dramatize ile iç doldurmaların neden tek ortak nokta olduğunu anlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أرى لماذا العاطفة و ممارسة الجنس يجب أن تكونَ متناقضة |
Dramatik bir etki göremedim ama yarattığınız kaosa göre çok daha iyiydi | Open Subtitles | حسنا أنا لا أرى التأثير الدرامي في هذا المشهد و لكنها افضل من الفوضى العشوائية التي كنت تشجعها |
Eğer seni doğru anladıysam, senin için ne yapabileceğimi bilmiyorum. Bana tavsiye ver. | Open Subtitles | سيدتي , في حال كنت أفهم ما تعنيه فانني لا أرى ماذا يمكنني أن أفعل لكِ |
Neden bu kadar sessiz olduğumuzu anlamadım. | Open Subtitles | أنا لا أرى لماذا نحن يجب أن تكون هادئة جدا. |
Bu kedi tırmalamasına benzeyen çizikler dışında bariz travma izi görünmüyor. | Open Subtitles | ،بصرف النظر عن خدوش القطط هذه لا أرى أي علامات واضحة تدل على صدمة رأسية |
Ülkemde seyahat eden bir Hintliyim. Belâ için bir neden yok. | Open Subtitles | أنا هندي أسافر في بلدي و لا أرى أي سبب للمشاكل |
Neyse, varlıklı biriyle evlenip pislik içinde yatmaktan kurtulmak neden salakçaymış, anlayamadım gitti. | Open Subtitles | على كل حال, لا أرى ماهو غبيٌ في الزواج من رجلٍ ذا ثروةٍ ومال والاستغناء عن النوم في البِرَك. |
Bence bu sorguya devam etmenin bir anlamı yok. Evet, Bence de yok! | Open Subtitles | ـ لا أرى اى سبب لللاستمرار فى هذا ـ اجل ولا انا ايضا |
Minicik yumurtaların olduğu yuvalar görüyorum, ama minik güvercinler göremiyorum. Niçin ? | Open Subtitles | أنا أرى أعشاش بها بيض صغير، لكنني لا أرى حمامات صغيرة، لماذا؟ |
Cesedi kesmek için en uygun yer küvet ama bir şey görmüyorum. | Open Subtitles | الحوض هو المكان البديهي لتقطيع جثة لكنّي لا أرى أي شيء هنا |
Ben bu tanığın ifade vermemesi için hiçbir geçerli sebep göremiyorum. | Open Subtitles | لا أرى أى داع ألا تكون هذه الشاهدة مؤهلة للقيام بالشهادة |
Ve buraya geldiğimde göremediğim için mutlu ve gururluydum. | TED | و لقد وصلت إلى هنا و انا فخورة و سعيدة أني لا أرى. |