ويكيبيديا

    "لا أظن أنه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sanmıyorum
        
    • düşünüyorum
        
    • bence
        
    • sanmam
        
    • olduğunu düşünmüyorum
        
    • sanırım
        
    Hayır, hayır. Para veya başka bir şey istediğini sanmıyorum. Open Subtitles لا أظن أنه يريد مالاً أو شئ من هذا النوع
    Bu adil değil! Görev sorumluluğu duymanın yanlış olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles ليس هذا إنصاف، لا أظن أنه من الخطأ الإحساس بالواجب
    Evet, ben pek bu evliliği tam anlamıyla onaylayabileceğimi sanmıyorum. Open Subtitles نعم، لا أظن أنه يمكنني الإحتماع تحت سقف واحد معهما
    Sadece gerçek aşkınla seviştikten sonra koşup bir adamla evlenmemen gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles لا أظن أنه يمكنك أن تتسرعي بالزواج من رجل بعد ممارسة الحب اللطيف مع حبك الحقيقي
    - Ya, pardon, bakar mısın. - bence seni dinlemiyor. Open Subtitles اووه ، المعذرة ، المعذرة لا أظن أنه يستمع لك
    Bizi dünyanın en iyi yerine götürdüğünü sanmıyorum, ...fakat onunlayım. Open Subtitles لا أظن أنه يقدم العرض الأفضل في العالم لكنني معه
    (Alkış) Çok büyük bir alkışı hakediyor gerçekten çünkü son üç aydır pek uyuduğunu sanmıyorum. TED تصفيييق إنه يستحق الكثير من التصفيق لأني لا أظن أنه نام كثيرا خلال الشهور الثلاث الماضيه ، حقيقتا
    Beni seyret, baba. Henüz atlayabileceğini sanmıyorum Bonnie. Open Subtitles لا أظن أنه يجب أن تقومي بالقفز بعد يا بوني
    Ama sana karşı kendini kaybedeceğini sanmıyorum. Open Subtitles وعندما يتمكله لا أظن أنه سيفقد أعصابه معكِ
    Tuvalete gitmem gerekiyor, tutabileceğimi sanmıyorum. Open Subtitles يجب أن أذهب إلى المرحاض، لا أظن أنه بإمكاني التحمل أكثر
    Eğer, Tanrı varsa onun kötü biri olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles أتعرف؟ لو اتضح أن الرب موجود، فأنا لا أظن أنه شريرٌ.
    Ama kendi kendinize yaşayabilecek kadar kalabalık olduğunuzu sanmıyorum. Open Subtitles لكنى لا أظن أنه لا يوجد عدد كاف منكم يعيش فى يُسْر طَوْعاً
    Hayır, bunun mümkün olacağını sanmıyorum. Hiç mümkün değil. Open Subtitles كلا، لا أظن أن هذا ممكناً لا أظن أنه ممكن على الإطلاق
    Biliyor musun. Onun kadar iyi bir kadın bulmanın mümkün olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles حقاً, لا أظن أنه من الممكن إيجاد امرأة بمثل التميز الذي كانت عليه , أتفهمني؟
    Onun kasten burada bırakıldığını sanmıyorum Elliott. Open Subtitles إليوت , أنا لا أظن أنه تـُـرك هنا عن قصد
    Bunu anlamanın mümkün olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا أظن أنه هناك طريقة تجعلك تفهمين هذا الأمر.
    Her neyse, beni henüz tanıdığını sanmıyorum. Open Subtitles على كل الحال, لا أظن أنه يعلم بأمري حتى الآن
    İyi çünkü bunu tek başıma yapabileceğimi sanmıyorum. Open Subtitles جيد، لأنني لا أظن أنه يمكنني فعلها بنفسي
    Asıl sevdiğin ile sevişip ondan sonra gidip bir herifle evlenemezsin diye düşünüyorum. Open Subtitles لا أظن أنه يمكنك أن تتسرعي بالزواج من رجل بعد ممارسة الحب اللطيف مع حبك الحقيقي
    bence onu kiliseye getirmenize gerek yok. Open Subtitles لا أظن أنه في السن المناسب للحضور لمذبح الكنيسة بعد
    - Gaz mı? Ülkenin bu tarafında gaz saldırısı olacağını hiç sanmam, hayatım. Open Subtitles لا أظن أنه سـيحدث هجوم بالغاز على هذه القرية ولا يمكن حدوث هذا
    Uğraşılacak bu kadar şey olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles أنا أقدِر مجهودك، لكنني لا أظن أنه يوجد الكثير لتفعليه.
    32 yıldan sonra birbirimize pek bir sürprizimiz kalmadı sanırım. Open Subtitles بعد 32 عام، لا أظن أنه مازال لدينا أي مفاجآت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد