Aynen! Yarın trendeki işin bu. Bu listenin açığa çıkmasına izin verme. | Open Subtitles | بالضبط, هذه ستكون مهمتك غدا على القطار لا تجعل هذه القائمة تتسرب |
Ruhundaki kahramanın yok olmasına izin verme, yalnızlık içinde hüsranları hakettiğin hayat için.. | Open Subtitles | لا تجعل البطل الذي في داخلك يموت في الإحباط الوحيد للحياة التي أستحققتها |
Bir iş için yarım saatliğine gönder onu ama kuşku uyandıracak şekilde yapma. | Open Subtitles | أرسله في مهمة قصيرة لمدة نصف ساعة ولكن لا تجعل الأمر يبدوا مريبا |
Bak, cidden, tüm ciddiyetimle, Sakın aletini fermuara sıkıştırma. | Open Subtitles | انظر , حقا , بكل جديه لا تجعل قضيبك ينحشر فى السوسته |
Gururun önünüze çıkmasına izin vermeyin. İsteklerinize ulaşmanıza faydası olmaz. | Open Subtitles | لا تجعل الكبرياء يعوق الطريق لن يحقق لك ما تريد |
Ama kişisel temizliğe önem vermemek birini katil yapmaz ki. | Open Subtitles | لكن قلة النظافة الشخصية لا تجعل بالضبط شخص ما قاتل |
İşleri daha kötü hale getirme. Korra'yı nerede tuttuğunu söyle. | Open Subtitles | لا تجعل الأمور تسوء لنفسك . أخبرنا أين تخفى كورا |
Lütfen bu işi daha da zorlaştırma çünkü benim için çok zor. | Open Subtitles | من فضلك لا تجعل هذا أي صعوبة مما كانت عليه من قبل. |
Kalbinin en çok sevdiğin şeyle arana girmesine izin verme. | Open Subtitles | لا تجعل قلبك يقف فى طريق الشئ الذى تحبه للغاية |
İçine girdiğimiz onca şeyden sonra, bu kızın zihnini bulandırmasına izin verme. | Open Subtitles | لا تجعل تلك الفتاة تغطي عقلك بعد كل شيء.. كل شيء خضناه |
Şimdi bu olmadan da çok iyi bir uçuş gösterisi yapabilirisin. Üçlünün bunu öldürmesine izin verme. | Open Subtitles | الآن يمكنك القيام بعرض قفز بدونها لا تجعل حادثة الدورة الثلاثية تقضي عليك |
Kendine bir iyilik yap, dostum. Bakışlarının seni aptallaştırmasına izin verme. | Open Subtitles | إسدى لنفسك معروفا يا رجل لا تجعل مظهرها يخدعك |
Şu köle taciri Swaffer'a dikkat et. Senden yarar sağlamasına izin verme. | Open Subtitles | لا تجعل عقلية ذلك العبد السائق لعائلة سوافر تتغلب عليك |
Wally, hayatının geri kalanında pişman olacağın bir hata yapma. | Open Subtitles | والي، لا تجعل من الخطأ كنت الأسف ستعمل بقية حياتك. |
Ross, lütfen bu olayı olduğundan daha da zor yapma. | Open Subtitles | روس، من فضلك لا تجعل هذا أصعب مما هو عليه بالفعل. |
Sana söylüyorum, Sakın Babu kardeşin düşmanı olma. | Open Subtitles | اخبرتك سابقا ,لا تجعل من بابوباى عدوا لك |
Bu işi Sakın intikam meselesine dönüştürmeyin, hepinizi yakarım. Basın duyarsa da yakarım. | Open Subtitles | لا تجعل هذا عن الانتقام، وليس الحصول على الصحافة المعنية. |
Ama hepsinden de öte bunun sizi yıldırmasına izin vermeyin. | Open Subtitles | ولكن ، بعد كل هذا ، لا تجعل هذا يحبط من عزيمتك |
Tek bir kaybedilmiş mücadelenin savaşı bitirmesine izin vermeyin | Open Subtitles | و هو،'إربح الحرب. لا تجعل معركة واحدة خاسرة' تُنهي الحرب. |
Birkaç sefer madde etkisinde araç kullanması onu katil yapmaz. | Open Subtitles | إعتقالان بسبب القيادة تحت تأثير المُخدّر لا تجعل منه قاتلًا. |
Lütfen bunu benim için daha fazla garip ve rahatsız edici bir hale getirme. | Open Subtitles | رجاءً لا تجعل الأمر أكثر حرجًا وهولًا لي. |
Evet, ama ben bu işi hiç yapamadım. | Open Subtitles | أنت لست الشخص الأول الذي يتعرض لذلك، لا تجعل منه مشكلة آه، لم يسبق لي أن فعلتها مع فتاة |
Görevlerini unutma. Her şeyi açın ve hiçbir ayrıcalık yapmayın. | Open Subtitles | انتبه لواجبك وافتح كل شيء لا تجعل هنالك استثناء، لا استثناءات |
- 500 askerle onları yakalayabilirim! - Gülünç olma. | Open Subtitles | يمكنني إحضارهم هنا مع خمسمائة رجل لا تجعل من نفسك أضحوكة |
Ama bir daha asla yüzünü Aila'ya gösterme, anladın mı? | Open Subtitles | ولكن لا تجعل عليا تري وجهك مرة أخري - مفهوم |