ويكيبيديا

    "لا تستطيع أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • edemezsin
        
    • Öylece
        
    • olamaz
        
    • olamazsın
        
    • veremezsin
        
    • edemezsiniz
        
    Onun güvenine ihânet edemezsin. Sonra zulmünden kaçabileceğini mi sanıyorsun? Open Subtitles اخُونْ ثقتَه لأنك لا تستطيع أن تَبْقى بعيداً عن الديون؟
    Cevap vermemezlik edemezsin. Bunu bilmeliyim. Open Subtitles أنت لا تستطيع أن ترفض .الإجابة، يجب أن أعرف
    Öylece sokakta yürüyen tanımadığın insanlara gidip öyle garip konuşup, sorular soramazsın. Open Subtitles أنت لا تستطيع أن تخرج و تتحدث .. مع اناس لا تعرفهم فى الشارع وتتحدث كما تفعل الأن و تسأل عن أشياء ..
    Bir el bombası yutup, yeteneğinin dünyanın her tarafında patlatmasına sebep olamaz. Open Subtitles لا تستطيع أن تبتلع قنبلة وتدع موهبتها تتفجر في كل أنحاء العالم
    Ben iyi olacağım Nelson. Fakat sen burada olamazsın. Open Subtitles أنا سأتحسن، نيلسون0 ولكنك لا تستطيع أن تبقى هنا0
    Dur bir dakika. Evin dışına çıkmasına izin veremezsin. Open Subtitles إنتظر لحظة يا أبى لا تستطيع أن تخرجها خارج البيت
    Odanızda kadın vardı. İnkar edemezsiniz. Open Subtitles ، كانت لديك امرأة في غرفتك . لا تستطيع أن تنكر هذا
    Benimle böyle konuşma, cahil hayvan! Genelevde tecavüz bile organize edemezsin sen. Open Subtitles لا تتحدث إلي هكذا، أنت أحمق جاهل إنك لا تستطيع أن تنظم الإغتصاب في بيت الدعارة
    İyi bir içkiyi ziyan edemezsin. Open Subtitles فأنت لا تستطيع أن تتحمَل خسارة شراب جيَد أوه، أجل
    Fakat bahse girerim ki Sistine Kilisesindeki o kokuyu bana tarif edemezsin. Open Subtitles أراهنك أنك لا تستطيع أن تخبرنى ماذا يبدو ما هو بداخل كنسية السيستاين
    Arkadaşlarımı silahınla tehdit edemezsin. Buna hakkın yok. Open Subtitles لا تستطيع أن تهدد صديقي بالمسدس لا حق لديك لفعل هذا ؟
    Bu halde bir kadını elde edemezsin. Open Subtitles لا تستطيع أن تتعامل مع إمرأة وأنت بهذا الوضع
    İnsanların Tanrı ve kader hakkındaki sorularını açıklamada kendi yöntemin olduğunu inkar edemezsin. Open Subtitles حسناً , لا تستطيع أن تنكر بأن لك طريقة في ربط اسئلة الناس حول الرب و بين الإيمان
    Öylece gelip, havuzumun üstüne yatamazsın. Open Subtitles ماذا؟ , لا تستطيع أن تأتي وتستولي على مسبحي هكذا حقاً؟
    Ama Öylece kaybedemezsin herkesi inandırmalısın. Open Subtitles لكن أنت لا تستطيع أن تخسر فقط عليك أن تجعل الجميع يصدق خسارتك
    Geleceğe bakıyorsun, onu Öylece oturup seyretmekle kalmıyorsun. Open Subtitles المشكلة في رؤية المستقبل، هو أنك لا تستطيع أن تجلس وتنظر إليه فقط
    Tabi kol yok olunca bonus olarak ağrı da yok oluyor çünkü bedenimizden ayrı boşlukta yüzen bir ağrımız olamaz. TED وعندما تختفي الذراع، المكافأة أن الألم يختفي لأنك لا تستطيع أن يكون لديك ألم من غير جسد عائم هناك، في الفضاء.
    Onun Bu bir parçası olamaz biliyorum. Open Subtitles أنت تعلم أنها لا تستطيع أن تكون طرفاً في هذا
    Sen bir kadına karşı asla dürüst olamazsın. Open Subtitles أنت لا تستطيع أن تكون صادقا مع امرأة واحدة فقط
    Öyle sağlam bir anneyle o kadar da tuhaf olamazsın. Open Subtitles أنت لا تستطيع أن تكون غريب مثلما أعتقد أنت مع أمّ بتلك الروعه.
    Yüzüm buruş buruş olmuş, takma dişlerim buruşuk ağzıma tutkalla yapıştırıImış... haldeyken de benimle birlikte olacağına dair söz veremezsin. Open Subtitles وأنت لا تستطيع أن تعدني بأنك ستكون بجانبي عندما يكثر في التجاعيد وأصناني الاصطناعية ملتسقة بفمي المتجعد بمادة لاصقة
    - Evet, ama... bir kızın senin ne kadar heyecanlı olduğunu bilmesine izin veremezsin. Open Subtitles لا تستطيع أن تدع الفتاة تعلم كم أنت عصبي
    O zaman, onların hesaplarına göre, Dünya'nın çevresinin 110.000 km ya da daha fazla olduğu gerçeğini inkâr edemezsiniz. Open Subtitles لذا لا تستطيع أن تتجاهل ..أنه طبقاً لحساباتهم أن محيط الأرض تقريباً اثنين و عشرين ...ألف فرسخ أو أكثر
    Ama ruhumu kontrol edemezsiniz. Open Subtitles ولكنك لا تستطيع أن تسيطر على روحي أيها السادة المحترمين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد