| Hayır. Onu korkutmak istemezsin herhalde. Öncelikle sudan şeyler konuşmalısın. | Open Subtitles | لا 0 لا تود أخافتها يجب أن تتحدث معها أولاً |
| Aramızda kalsın ama Jeff'in ya da John'ın yanına oturmak istemezsin. | Open Subtitles | بيني وبينك, أنت لا تود أن تجلس بجانب جيف أو جون |
| Aslında bakarsan, şu sıralar hiçbir şey hakkında konuşmak istemiyor. | Open Subtitles | في الحقيقة، إنها لا تود الحديث معي حول أياً كان |
| Gözlerimin içine bak evlat ve bana bunu en az benim kadar araştırmak istemediğini söyle. | Open Subtitles | انظر الى واخبرنى انك لا تود دراسة هذه السمكة مثلى انا |
| Hadi ama, aslında bu insanların hiçbirini incitmek istemiyorsun değil mi? | Open Subtitles | بربك، أنت لا تود إيذاء كل هؤلاء الناس الآن، أليس كذلك؟ |
| Yapmak istemediğin bir şey için seni nasıI ikna edebilirim? | Open Subtitles | كيف يمكنني ان اقنعك ان تفعل شيئا لا تود فعله ؟ |
| - Seni... sorgulamak istemiyordum, ve, uh, açıkçası söylemek istemiyorsan, biz sadece-- | Open Subtitles | لا أقصد أن اكون متطفلة ومن الواضح أنك لا تود إخباري فلنترك الأمر لغزاً غامضاً |
| Benden özür dilemek istemediğine emin misin Francis? | Open Subtitles | هل انت متأكد بأنك لا تود الإعتذار؟ فرانسيس؟ |
| Özel hayatına saygı göstermeyecekler ve sana duymak istemeyeceğin şeyler söyleyecekler çünkü işe gönülden bağlı değilsin. | Open Subtitles | لن يحترموا خصوصيتك، سيخبروك بترّاهات لا تود سماعها، لأنك نظامك لا يتوافق مع ذلك. |
| İnan bana eğitim kılıcını yüzüne yiyince neler hissedeceğini bilmek istemezsin. | Open Subtitles | صدقني ، لا تود أن تجرب سيف التدريب حين يضرب وجهك |
| Bilmek istemezsin bayım. Ben belayım. | Open Subtitles | اووهـ، انت لا تود ان تعرفني سيد انا مشكله |
| Adamın birinin domuzu kesip ölü bir ineğin üzerine firlattığını görmek istemezsin. | Open Subtitles | أنت تفعل كل هذا وأنت لا تود رؤية الخنزير وهو يذبح ويقطع فى شرائح |
| Mahkemeden kaçmak suç dosyana işlensin istemezsin. | Open Subtitles | أنت لا تود إضافة المزيد من الكفالات في سجلّك |
| 20 tane dövmen var ve seks yapmak istemiyor musun? | Open Subtitles | لديك حوالي 20 وشماً و لا تود أن تمارس الجنس؟ |
| demek istediğim, biliyorum onu becermek istemiyor ama onu becermesini istiyor. | Open Subtitles | أعني ، أعلم أنها لا تود مُضاجعته. لكنها تريده أن يرغب في مُضاجعتها. |
| Sanırım son dokuz aydır ona çok iyi bir yuva sağladın için... o yüzden ayrılmak istemiyor sanırım. | Open Subtitles | أتعلمين ما أعتقد أنه سبب ذلك؟ أظن أنك تشكلين منزلاً جميلاً لها في الأشهر الـ9 الماضية لدرجة أنها لا تود المغادرة |
| Şimdi bunu duymak istemediğini biliyorum ama onu yeni evinde gördük ve çok mutluydu. | Open Subtitles | أعلم أنك لا تود سماع هذا الأن و لكننا رأيناه في شقته الجديدة و هو سعيد |
| Sordum. Konuşmak istemediğini söyledi. | Open Subtitles | سألتها قالت بأنّه امر لا تود ان تتحدّث عنه |
| Hadi ama, aslında bu insanların hiçbirini incitmek istemiyorsun değil mi? | Open Subtitles | بربك، أنت لا تود إيذاء كل هؤلاء الناس الآن، أليس كذلك؟ |
| Peki, senin eklemek istemediğin, ama benim bilmek isteyeceğim bir şey? | Open Subtitles | حسناً. أهناك ما لا تود إضافته لكني يجب أن أعرفه؟ |
| İstemiyorsan, gelmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | إن كنت لا تود الدخول ليس من الضروري أن تدخل |
| Röntgen çektirmek ya da fiziksel tedavi istemediğine emin misin? | Open Subtitles | أمتأكد أنك لا تود أشعة سينية؟ أو ربما وحدة تقييم نفسي؟ |
| Duş alırken gizlice izlemek istemeyeceğin durumda. | Open Subtitles | حسناً، أنّك لا تود حقًا التجسس عليها في الحمام هذه الأيام. |
| Efendim, önce tanışmak istemez misiniz? | Open Subtitles | سيدى، هل أنت متأكد أنك لا تود الإجتماع أولا؟ |
| Sahrada sigara içemezsiniz, çünkü pozisyonunuzu belli etmek istemezsiniz. | TED | لا يمكنك التدخين في الميدان لانك لا تود المجازفة بوظيفتك. |
| Kız aynayı kırdığından dolayı başının derde girmesini istemediğinden hepsini uyduruyor. | Open Subtitles | لأنها لا تود أن تصاب بالنحس لكسرها المرآة |