ويكيبيديا

    "لا يجب عليك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gerek yok
        
    • zorunda değilsin
        
    • zorunda değilsiniz
        
    • gerekmiyor
        
    • gerekmez
        
    • gerek yoktu
        
    • yapmamalısın
        
    Hiç gerek yok! Ortam çok korkunç. Gelme yoksa korkudan altına yaparsın. Open Subtitles لا يجب عليك ذلك، إنه حقاً لشيءٌ مخيفٌ هناك، لذا لا تأتي
    Demek istediğim, konuşmak için tarafsız olmanıza gerek yok. TED نقطتي هي انه لا يجب عليك ان تكون محايدا للتحدث
    Beyefendi, benim için endişelenmenize gerek yok. Open Subtitles ايها الشاب , لا يجب عليك ان تشغل بالك بى
    Sokka, bana bir şeyler kanıtlamak zorunda değilsin. Seninle zaten gurur duyuyorum. Open Subtitles سوكا لا يجب عليك أن تثبت لي ذلك فأنا فعلا فخور بك
    Tam olarak değil ama demek istediğim buna tek başına katlanmak zorunda değilsin. Open Subtitles ليس بالضبط هناك ، والمهم هو لا يجب عليك التعامل مع هذا لوحدك
    Şu lanet evden ne zaman çıksam polise bildirmek zorunda değilsin. Open Subtitles اعني لا يجب عليك الاتصال بالبوليس كلما اخرج من هذا المنزل
    Ama buna gerek yok. Open Subtitles و لكن لا يجب عليك أن تعرفى طالما أنت تعرفين أين هو
    O halde bu zırıltı için kafanı yormana gerek yok. Open Subtitles بجانب انه لا يجب عليك الاهتمام بهذه الامور.
    Senin hassas olmana gerek yok ki tatlım. Sen de irisin. Open Subtitles لا يجب عليك أن تكون حساساً يا عزيزى أنت ضخم
    Benim için parti yapmanıza gerek yok. Open Subtitles لا لا. سأكون بخير. لا يجب عليك أن تقيم حفلة لي.
    Nefret edilmek içinse, parmağını bile kımıldatmana gerek yok. Open Subtitles لكن إذا أردت أن تكون مكروهاً, لا يجب عليك إلا أن تجلس القرفصاء
    Kalp hastalıklarından endişelenmene gerek yok, hiçbir zaman fazla yemezsin. Open Subtitles لا يجب عليك أن تقلق حول أمراض القلب أنت لم تأكل بشكل كاف أبدا
    Ben-ben eve yürüyerek giderim. Beni bırakmana gerek yok. Open Subtitles استطيع ان امشى الى المنزل لا يجب عليك توصيلى
    Hayır. Bunu yapmanıza gerek yok. Dövüş travmasından yeni çıkıyorlardır. Open Subtitles لا, لا, لا, لا يجب عليك فعل ذلك لقد حضوا بصدمة القتال
    Tamam. Şey, baba olmak zorunda değilsin. Kimse senden baba olmanı istemiyor. Open Subtitles حسنا لا يجب عليك ان تكون اب لم يطلب احدا منك هذا
    "Tamam, bir daha bunu yapmak zorunda değilsin" diye cevapladı. TED فقالت لى، " حسناً، لا يجب عليك عمل ذلك مجدداً."
    Martin, bütün gece içmek zorunda değilsin ya? Open Subtitles الآن, يا مارتن, لا يجب عليك أن تشربها كلها الليلة, أليس كذلك؟
    Bana, onun gibi 'Bay Monaldi' diye hitap etmek zorunda değilsin. Open Subtitles يطيب لى جدا مقابلتك , ولكن لا يجب عليك ان تنادينى بالسيد مونالدى كما قال هو
    Hey, biliyor musun, artık bunu yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles حسنا انت تعلم حسنا انت لا يجب عليك ان تلعب الشطرنج بعد الان
    Böyle içmek zorunda değilsin. Böyle içebilirsin. Open Subtitles لذلك لا يجب عليك ان تشرب كذلك بعد الآن يمكنك ان تشرب هكذا
    Patron 10 yılını bunu düşünerek geçirdi, ama istemezseniz yapmak zorunda değilsiniz. Open Subtitles لقد قضي عشرة اعوام يفكر الأمر ولكن لا يجب عليك القيام بالأمر
    Çünkü web sitemi kullanman için benim görüşlerimi paylaşman gerekmiyor. Open Subtitles لأنه لا يجب عليك ان تشاركنى فلسفتى لتستخدم موقعى الالكترونى
    Arka tarafında bir tulumba vardır, yani su için endişelenmeniz gerekmez. Open Subtitles توجد مضخه في الخلف, لا يجب عليك ان تقلق حول الماء
    Tanrım, bana saldırmanıza gerek yoktu. Open Subtitles اوه , يا إلهي لا يجب عليك مهاجمتي
    -Belki de bunu hiç yapmamalısın,espri konusunda biraz talihsizsin de Open Subtitles اعتقد بأنه لا يجب عليك فعل ذلك لم يحالفك الحظ كثيرا في اخبار النكت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد