ويكيبيديا

    "لا يمكنه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • edemez
        
    • olamaz
        
    • bile
        
    • edemiyor
        
    • alamaz
        
    • yapamaz
        
    • asla
        
    • bunu
        
    Musa, tıpkı benim gibi sana ihanet edemez. Open Subtitles موسى لا يمكنه خيانتك أكثر مما يمكنني أنا
    Musa, tıpkı benim gibi sana ihanet edemez. Open Subtitles موسى لا يمكنه خيانتك أكثر مما يمكنني أنا
    - O artık bize yardımcı olamaz. - O olabilir sadece bir tanesidir. Open Subtitles . لا يمكنه أن يساعدنا بعد الآن . إنه الوحيد الذي يمكنه ذلك
    Olabilir. Bir insan aynı anda iki yerde birden olamaz. Open Subtitles وقد يكون هناك، فالشخص لا يمكنه التواجد بمكانين بنفس الوقت
    Lawrence kızı taciz etmiş olsa bile bu ona kızı dövme hakkı vermez. Open Subtitles وحتى لو ان لورنس اهان الفتاه فهو لا يمكنه ان يسوغ لنفسه ضربه
    Bir idrar sorunu var. Kendisini kontrol edemiyor. Open Subtitles ليده مشكلة مثانته لا يمكنه السيطرة على نفسه
    Bu nedenle, sadece şunu söyleyeceğim; para mutluluğu satın alamaz diye düşünüyorsanız, TED ولذلك سأقول ، أعتقد بأنك إن كنتم تظنون أن المال لا يمكنه شراء السعادة فأنتم لا تنفقونه بالطريقة الصحيحة
    Seni benden daha akıllı yapamaz ama muhteşem görünmeni sağlayabilir. Open Subtitles لا يمكنه جعلكِ أذكى مني لكنه يمكنه جعلكِ تبدين جميله
    Kullanıcı'n artık sana yardım edemez, benim küçük programım. Open Subtitles المستخدم الخاص بك لا يمكنه مساعدتك الآن. أيها البرنامج الصغير
    Kullanıcı'n artık sana yardım edemez, benim küçük programım. Open Subtitles المستخدم الخاص بك لا يمكنه مساعدتك الآن. أيها البرنامج الصغير
    O yorgun ve yaşlı bir adam. Ben olmadan bu şehri asla kontrol edemez. Open Subtitles انه عجوز منهك لا يمكنه ادارة هذه المدينة من دوني
    O yorgun ve yaşlı bir adam. Ben olmadan bu şehri asla kontrol edemez. Open Subtitles انه عجوز منهك لا يمكنه ادارة هذه المدينة من دوني
    Bu nedenle karakteri birinci sıraya koymak zorundayım bu karakter barajını geçemeyen bir adam iyi bir başkan olamaz. İkincisi, ben şu tür bir muhafazakarım -- TED ولذلك يجب أن أعتقد أن الشخصية تأتي في المقام الأول، والإنسان الذي لا يتخطى حد الشخصية لا يمكنه أن يكون رئيسا جيدا.
    Onları satmış olamaz. Bana bile sormadan. Open Subtitles لا يمكن أن يكون قام ببيعهما لا يمكنه ذلك ، بدون الرجوع لي
    Ama oradan girmiş olamaz, kapı kilitliydi. Open Subtitles . لكن لا يمكنه الدخول ذلك الباب كان مغلقاّ
    Başkaları da aynı yerde diye umumi tuvalete bile işeyemiyor. Open Subtitles لا يمكنه أن يبول في حمام عمومي لأن هنالك جمهورا
    Hangisi daha aşağalayıcı bilemiyorum-- oğlumun dolabında marihuana ile yakalanması mı, yoksa bunu açıklayacak adam gibi bir yalanı bile olmaması mı! Open Subtitles لا يمكنني أن أقرر ماذا أكثر إذلالاً حقيقة أنهم أمسكوا مخدرات في خزانة ابني أم لأنه لا يمكنه اختلاق كذبة مقنعة حتى
    O bile bu adayi dunyanin geri kalanindan daha fazla goremiyor. Open Subtitles لا يمكنه أن يرى هذه الجزيرة بشكل فضل من بقية العالم
    Bir çeşit uzaylı böcek kendisini boynuna bağladı. Binbaşı hareket edemiyor. Open Subtitles هناك حشرة فضائية غريبة ممسكة بعنقه و هو لا يمكنه أن يتحرك مطلقا
    Tüm kaslar gibi kalbin de oksijene ihtiyacı var ve bir kalp krizi esnasında kalbimiz yeterince oksijen alamaz. TED يحتاج القلب إلى الأوكسجين مثل كل العضلات، وخلال النوبة القلبية، لا يمكنه الحصول عليه بشكل كافي.
    - Ona, klamidya var demiş. Z-Pak'i bitirmeden seks yapamaz. Open Subtitles لا يمكنه الحظي بالجنس إلى أن ينهي علبة الزيثروماكس كلها
    Herhangi bir boyuttan gelen, tehlike içindeki kadınları asla geri çeviremez. Open Subtitles لا يمكنه ان يرفض نقل , نساء ذائبات من بُعد آخر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد