Kendi piçini kurtarmak için, onu büyü namına kurban etti. | Open Subtitles | ضحت به بإسم السحر كل هذا لتنقذ إبنها الوغد الشرير |
Dürüst bir adamı kurtarmak için dramatik bir itirafta bulunuyorsun. | Open Subtitles | أنت جانى للمرة الأولى. ستقوم بأعتراف كبير لتنقذ شخص برىء. |
Ama söylesene bir çocuğu kurtarmak için birçok insanı mahvetmedin mi? | Open Subtitles | لكن أخبرني شيئاً لقد دمرت العديد من الناس لتنقذ طفلاً واحداً |
Dünyaya seni kurtarmaya gelmedik, Max. Senin Drool Gezegeni'ni kurtarmana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لم نأتى للأرض لإنقاذك ياماكس إننا نحتاجك لتنقذ الكوكب درول |
Zuko, kendini diğer benliğinden korumak için içine bakmalısın. | Open Subtitles | زوكو, يجب أن تنظر بداخل نفسك لتنقذ نفسك من نفسك الأخرى |
Ama asıl mesele kurtarma değil. Dördünden biri şaşırtıcı ölçüde uzayarak... | Open Subtitles | أحد الرائعون الأربعة إمتدت يداه لتنقذ رجل الإطفاء |
Shinu, bir evliliği kurtarmak için binlerce yalan söylemek yanlış değildir. | Open Subtitles | شينو.. ليس من الخطأ أن تقول ألف كذبة لتنقذ زيجة واحدة. |
Bunun kendini kurtarmak için bir hile olmadığını nereden bileceğim? | Open Subtitles | و كيف سأعرف إنّ هذه ليستْ خطة لتنقذ نفسكَ ؟ |
Bazen kasadaki elmaları kurtarmak için birkaç çürüğü atman gerekir. | Open Subtitles | بعض الاحيان عليك التخلص من بعض التفاحات الفاسدة لتنقذ الكثير |
Beni kurtarmak için 15.000 kilometre teptin, sonra beni kasapların eline bıraktın! | Open Subtitles | سافرت اكثر من عشره الاف ميل لتنقذ حياتي ثم تركتني للذبح |
Vakayı ele almanı sağladı. Bir yabancıyı kurtarmak için arkadaşına yalan söyledin. | Open Subtitles | كذبت على صديق لتنقذ غريبة ألا ترى هذا فشلاً ذريعاً؟ |
O bir köylüye ait, Majesteleri bir adamın hayatını kurtarmak için mabeyin gibi davranmak zorunda kalan. | Open Subtitles | هذا الحذاء لفتاةٍ أدعت بأنها نبيلة لتنقذ حياة خادمها |
Bizi uyduya bağlayacak, silahlı olarak yeniden yörüngeye oturtacak ve kıçını kurtarmak için her şeyi saklayacaktın. | Open Subtitles | أتريدنا ان نعيده لمساره وهو مسلح بشكل كبير ونبقي الامر سراً فقط لتنقذ مؤخرتك |
Yani, böbreğini eski karını kurtarmak için verdiğinde hem de zamanında seni öldürmeye çalışmasına rağmen... | Open Subtitles | خاصتاً عندما تبرعت بكليتك لتنقذ زوجتك السابقه رغم إنها حاولت قتلك |
Çiftliğini kurtarmak için gururunu bastırman lazım. | Open Subtitles | ستظطر للتنازل عن كبريائك لتنقذ هذه المزرعة |
Bir yabancıyı kurtarmak için arkadaşına yalan söyledin. Bu kötü bir şey değil mi? | Open Subtitles | كذبت على صديق لتنقذ غريبة ألا ترى هذا فشلاً ذريعاً؟ |
Dünyayı kurtarmaya yetecek kadar zekisin. Bununla da yetinme. Hadi git. | Open Subtitles | ذكي كفاية لتنقذ العالم، لذا لا تتوقف عند هذا الحد، هيا اذهب |
Sen buraya hayat kurtarmaya gelmiştin. Büyük kahramansın. | Open Subtitles | لقد أتيتَ هنا لتنقذ الأرواح ، أنتَ بطل كبير |
Küçük bir kızın hayatını bir başkasını korumak için mi alacaksın? | Open Subtitles | هل ستنهي حياة هذه ..الطفلة الصغيرة لتنقذ أخرى؟ |
Asıl hikâye, kurtarma değil. Dörtlünün biri inanılmaz uzadı... | Open Subtitles | أحد الرائعون الأربعة إمتدت يداه لتنقذ رجل الإطفاء |
Şimdi devam et, boruyu bırak ve git ufak arkadaşını kurtar. | Open Subtitles | و الآن هيا ، أترك القضيب و أمض لتنقذ صديقك الصغير |
Sağ bacağım, sol bacağımı kurtaracak kadar güçlü değildi. | Open Subtitles | لم تكن ساقي اليمنى قوية كفاية لتنقذ اليسرى. |
Sana tapınak dünyayı kurtarman için ne kadar ödüyor? | Open Subtitles | فقط قل لي كم يدفع لك هذا المعبد لتنقذ العالم ؟ |
Bu anne artık yavrusunu kurtaramaz. | Open Subtitles | ما كان بوسع هذه الأم شيء لتنقذ جروها |
Çocuklarını kurtarmalısın. | Open Subtitles | الاتتذكر مغامرتك العظيمة التالية لتنقذ اطفالك |
Seni Carson City'e götürüp prenses " Pee Pee"yi kurtarmana yardım edeceğim. | Open Subtitles | آخذك الى مدينة كارسون وأساعدك لتنقذ الأميرة بيبى |