ويكيبيديا

    "لساعة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • saatliğine
        
    • bir saat
        
    • saattir
        
    • saate
        
    • saati
        
    • saatten
        
    • saatine
        
    • saatlerce
        
    • saatini
        
    • saatlere
        
    • Saatlerdir
        
    • saat kadar
        
    • saatligine
        
    Sizden kurtulup biraz huzur ve sessizlik bulmak için bir saatliğine ölmem gerekti. Open Subtitles يجب علي الموت لساعة لأحصل أخيرا على بعض السلام والهدوء منكم يا رفاق
    Tabloyu arkadaşlarının erişebildiği bir odada bir saatliğine bile tutmak onu çıldırtıyordu. Open Subtitles لقد كان جنون منه أن يترك هذا الشيئ و لو لساعة واحدة في غرفة ينفذ إليها أصدقاؤه
    bir saat boyunca kanalda çalıştım ve ben bile kulaklığın nasıl çalıştığını biliyorum. Open Subtitles حقاً؟ حسناً, عملت في التلفاز لساعة واحدة وحتى أنا اعرف كيف أشغل السماعات
    Evet. Tabiî ki ailesi paniğe kapıldı. bir saat onlarla uğraştım. Open Subtitles نعم، الوالدان خائفان جداً بالطبع و يجب أن أتحمل هذا لساعة
    Bir saattir buradayız. 4 kişi benimle bu şekilde konuştu. Open Subtitles لقد مكثنا هنا لساعة لقد أجريت أربعة محادثات مثل هذه
    Dün gece geç saate kadar ailemle kutladık. Open Subtitles العائلة احتفلت لساعة متأخرة الليلة الماضية
    Rahibe Luke, bir saatliğine kasabaya gitmek için izin isteyebilir miyim? Open Subtitles "الأخت لووك" هل تأذنين لي بأن أذهب إلى القرية لساعة واحدة؟
    Bir saatliğine oradaydım, onun için. Ama o geldiğinde, onunla konuşmadım. Open Subtitles بقيت لساعة هناك، ولكن عندما أتى لم أتكلم معه
    Bazen buradan bir iki saatliğine gitmek iyi gelebilir Open Subtitles أحياناً يكون من الافضل الخروج من هنا. فقط لساعة أو شئ.
    Oraya sadece bir saatliğine bile gitmiş olsan... yanına kar kalır. Open Subtitles اذا انت دخلت المبارة لساعة واحدة أنت هناك
    Kaset bir saat daha çalışıyor. Nasıl hissetiğini görmek istiyorsan, izle. Open Subtitles لقد دار الشريط لساعة أخرى لو أنك تريد رؤيته لتعرف شعوره
    Sesin kaynağının interkom olduğunu anlayana kadar bir saat termostatı kurcaladım. Open Subtitles لقد عبثت بمنظم الحرارة لساعة قبل ان ادرك ان العطل داخلي
    Onları bir saat izleyerek bir kez daha su götüreceğim. Open Subtitles سأراقبهم لساعة أخرى ، ومن ثم سأعطيهم مزيداً من المياه.
    Bir saattir arıyorum bulamadım! Ne yapacağım bilmiyorum? Open Subtitles نحن بحثنا عنها لساعة ماذا يجب أن أأفعل ؟
    Özel masam için bir saattir bekliyordum. Open Subtitles أنا أنتظر لساعة من أجل طاولتي الخاصة ماذا؟
    Aklında olsun, çalışan bir arabada bir saattir oturan birisi ya birini gözetliyordur ya da kendine muamele çektiriyordur. Open Subtitles مرجع مستقبلي رجل يجلس لساعة في سيارة تعمل إما أنه في لعبة تلصص أو يستجمع رماده
    Dün gece geç saate kadar ailemle kutladık. Open Subtitles العائلة احتفلت لساعة متأخرة الليلة الماضية
    Öğrenciler gelmedi, ben de boş saati doldurayım dedim. Open Subtitles طالب شرف لم يأتي لذلك كنت ليس مشغولاً لساعة حتى أمليئ ذلك
    Zavallının konsantrasyonu bir saatten uzun sürmezdi. Ama sen ona dört saatlik bir eser verdin. Open Subtitles المسكين لا يمكنه التركيز لساعة واحدة وأنت أعطيته أربعة.
    Şarap içmeyi düşünün, ve "Long Now (Gelecek Şimdi)" vakfının saatine yolculuk ettiğinizi. TED فكروا بتجرع النبيذ، حول الرحلة لساعة زمن من الآن.
    Bu ünlü doktorlar insanları saatlerce bekletiyor sonra teşrif etme nezaketi göstermiyorlar. Open Subtitles هؤلاء الاطباء المهمين يبقونك منتظرا لساعة ومن ثم لا يظهرون
    Bahse girerim bir saatini buna ayırabilir. Open Subtitles متأكد بأنه يستطيع الحديث عنها لساعة كاملة
    Başbakan hep geç saatlere kadar çalışıyor, bir yorum almaya geldim. Open Subtitles رئيسة الوزراء دائما تعمل لساعة متأخرة فجئت بحثا عن تعليق
    Saatlerdir onun üstüne gidiyorsunuz. Elinizde bir şey yok, değil mi? Open Subtitles انتم حققتم معه لساعة ولم تصلوا لشيء صحيح؟
    bir saat kadar o sandalyede oturup... sigara içerken, eski hayatımı hatırlardım. Open Subtitles الليالي التي أجلس فيها على الكرسي لساعة أدخن، و أتذكر كيف كانت حياتي في الماضي
    Aksam uzeri erken saatlerde aniden cikmis. Yaklasik bir saatligine geri dondukten sonra tekrar cikmis. Yaptiklari gercekten de cok tutarsiz. Open Subtitles فلقد تركت العمل مبكراً بعد الظهر و عادت ربما لساعة ثم رحلت ثانيةً الأمر كله متقلب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد