Hayır, mesleki seçiminizi sorgulamıyorum, sizin gibi... birine bu parayı yakıştıran toplumu sorguluyorum. | Open Subtitles | كلاّ، كلاّ.. لم أقصد التشكيك في مهنتك أبداً بل أشكك بقيم المجتمع الذي يدفع لشخصٍ مثلك |
Olan şey şu, bazen senin eşyanı başka birine veriyorlar ve o kişi onu sahipleniyor ve hiç bir sorun çıkmıyor, sen de çaresiz kalıyorsun. | Open Subtitles | ما يحدث غالباً أنهميعطونقطعةلك، لشخصٍ آخر ومن ثم يمتلكها ويتجوّلبها، ولا يبقى لديك ملجئ |
Teşkilatta çalışırken bizi böyle açık eden birine ne yapardım biliyor musun? | Open Subtitles | عندما عملتُ في الوكالة, أتعلم ماذا كنتُ لأفعل لشخصٍ يفضحنا بمثل تلك الطريقة؟ |
Senin yaşındaki birinin bunu söylemesi inanılmaz olgunca bir şey. | Open Subtitles | وذلك بشكل لايصدق قولٌ راشد لشخصٍ في مثل عُمرك لقوله |
Politikayı aşağılayan birisine göre bu işte pek fena görünmüyorsun. | Open Subtitles | أتعلمين، بالنسبة لشخصٍ يزدري السياسة، لا تبدين نصف سيئة فيه |
Çirkin biri için pek sevimli. | Open Subtitles | ظريف بالنسبة لشخصٍ بشع. بشع بالنسبة لشخص ظريف. |
Kural kuraldır. Hayvanlara zarar veren birisi size bunu yapar mıydı? | Open Subtitles | هل من الممكن لشخصٍ قد يؤذي الحيواناتِ أن يصنعَ لكَ هذه؟ |
Çünkü başka birini isterken, bunu yapmak doğru değil. | Open Subtitles | لأن هذا يبدو خاطئًا عندما تشتاقين أنت أيضًا لشخصٍ ما. |
Bugün öğrenmesi gereken birine öğreten bir öğretmendin ama aynı zamanda şefkate ihtiyacı olan birine karşı da çok kabaydın. | Open Subtitles | اليوم، كنتِ أستاذةً لشخصٍ كان بحاجةٍ لأن يتعلّم لكنّكِ كنتِ كذلكَ قاسيةً على من كان بحاجةٍ لبعضِ التَّعاطف |
Yeni bir yönetim şeklini benimsetebilecek, düzen ve kontrolü çabuk ve sorunsuz şekilde sağlayacak birine ihtiyaçları vardı. | Open Subtitles | إحتاجوا لشخصٍ ليهديَهُم لشكلٍ جديد للحكومة ويحقِقَ النظام ويُحكِمَ السيطرة بسلام. |
Aslına bakarsanız Jacob'a kulak asmayı bırakıp başka birine kulak vermenin zamanı çoktan geldi. | Open Subtitles | في الواقع، ربّما حان الوقت للتوقّف عن الانصات إليه، و للبدءِ بالاستماع لشخصٍ آخر |
Bugün seni kurtaran birine demek için kötü bir şey. | Open Subtitles | هذا أمر مروع أن تقوليه لشخصٍ أنقذكِ اليوم |
O paralar muhtemelen geri isteyen birine ait, değil mi? | Open Subtitles | تنتمي هذه القطع النقدية لشخصٍ ما والذي يريد على الارجح إستعادتهم، أليس كذلك؟ |
Senin gibi biri, benim gibi birine hediye alıyorsa bir sebebi vardır. | Open Subtitles | حينما يقدم شخصٌ مثلك لشخصٍ مثلي هدية، فلا بد بأن هناك سبب لذلك |
Aciz doğduğumuzdan dolayı belki 10 yaşına kadar birinin bize bakmasına ihtiyacımız var. Böylece beynimiz yemeğe doğru evrimleşiyor. | TED | نولدُ لا حول ولا قوةً لنا نحتاجُ لشخصٍ آخر لرعايتنا حتى نبلغ ربما 10 أعوام، وبذلك تتطور أدمغتنا نحو التغذية. |
Son günlerde her şey o kadar kötüydü ki karşıma birinin çıkmasını bekleyip duruyordum. | Open Subtitles | ،الأمور أصبحت كئيبة مؤخراً ..وكنت ،أتطلّع لشخصٍ ما وها أنت ذا |
Ve şimdi sanki, bir iki yüzyıl önce başka birisine yapılmış gibi geliyor. | Open Subtitles | و تبدو كأنها أنها جَرَت لشخصٍ آخَر منذُ قَرنٍ أو اثنين مَضَت |
Uzun bir süre evsiz kalan biri için oldukça hoş bir mahalle. | Open Subtitles | حيّ جميل فعلاً بالنسبة لشخصٍ كان لاجئاً لفترة طويلة |
Belki buralı olan birisi için tamam, ama ben... | Open Subtitles | حسناً, رُبّما لشخصٍ موطنه .. مِن هُنا, لكن أنا |
Neyse, ücreti yüksektir ama senin orayı düzene sokacak birini ister dururdun hep. | Open Subtitles | على أي حال ، هي مكلفة و لكنك دائماً تتذمر حول حاجتكَ ، لشخصٍ ما يحسِّن مكانك بأسرع وقت لذا فكر حول ذلك |
Aciliyet. Eğer bir şey bir kişi için önemliyse o iş aciliyet kazanır. | Open Subtitles | الإلحاح، ليس وكأنّي أؤيّده، لكن الأمور ملحّة حينما تكون الأمور مهمّة لشخصٍ ما. |
Kilise tuvaletinde kafayı bulmuş biriyle konuşuyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تتحدّثين لشخصٍ دخّن المخدّر بمرحاض كنيسة |
Keşke birilerine bana yardım etmeleri için ödeme yapıyor olsaydım. | Open Subtitles | إلا إذا كنتُ أدفع لشخصٍ ما لمُساعدتي في هذا الشيء |
Ancak insanlar bana, çocuklarını öldüren kişiye karşı nasıl iyi niyetli olabileceklerini soruyorlar. | TED | ولكن يسألني الناس، كيف تعززُ النية الحسنة لشخصٍ قتل ابنك؟ |
kişilik açısından bakacak olursak, kısa zaman önce köpeğini kaybetmiş biri olarak ılıman bir eş duyum gösterdi. | Open Subtitles | من وجهة نظر شخصيّة، فقد أبدى تعاطف معقول لشخصٍ فقد كلبه للتو. |
Bir adama nasıl hayallerini takip etmemesini söylersin ki? | Open Subtitles | كيف يمكنكِ أن تقولي لشخصٍ ألّا يتبعَ حلمه؟ |
Sadece kendini açıklamak isteyecekti. Kendisinin de aslında insan olduğunu ispat etmek istiyordu. | Open Subtitles | أراد أن يفسّر نفسه أراد أن يثبتَ لشخصٍ ما أنّه ما زال إنساناً |
Hatırlamanıza asla izin verilmeyen birisiyle konuşmak imkansız. | Open Subtitles | من المستحيل أن تتحدّث لشخصٍ غير مسموح له أن يتذكّر. |