Sadece güzel görünsün diye. Düzenli ve güzel yapmak. Beyaza boyamak, boydan boya. | Open Subtitles | ، سيجعله لطيفا ً، وسيكون مُنظما ً وأنيقا ً ويتم طلائه باللون الأبيض |
Senin için çok güzel bir şey yapmak geliyor içimden. | Open Subtitles | لا أدري ولكن ذلك يشعرني بأن أفعل لك شيئا لطيفا |
Etrafta bir sürü erkeğin olduğu bir yerde yaşamak hoş olmaz mıydı? | Open Subtitles | لا يكون لطيفا للعيش حيث أن هناك الكثير من الرجال الآخرين حول؟ |
Kapıda park etmiş bir polis arabası hiç hoş değil. | Open Subtitles | وليس لطيفا وجود سيارة شرطة تقف على الباب الأمامى بالخارج |
Bu arada ona nazik davran. Rahat ettiğinden emin ol. | Open Subtitles | في هذه الاثناء ، عامله بكل اريحية وكن لطيفا معه |
Sosyal becerilerle: Arkadaş edinme, anlaşmazlıkları çözme, cana yakın ve kibar olmak. | TED | حسنا، هناك المهارات الاجتماعية: صنع الأصدقاء، حل الصراعات، وأن تكون لطيفا ومهذبا. |
Donaldson çok iyiydi. Karşılığında ona kocaman sarıldı ve her şey iyi gitti. | TED | وكان سام لطيفا و أعطاها عناقا كبيرا في المقابل، لقد كان الأمر رائعا. |
O çok kibar ve tatlı görünüyordu fakat kesinlikle başka tarafları da var. | Open Subtitles | أعني, لقد بدا حقا لطيفا وطيبا ولكن بالتأكيد هناك شيء آخر يجري معه |
Dolayısıyla güzel bir yer değil. Orada olmanız pek keyifli olmazdı. | Open Subtitles | لذا فإنه ليس مكانا لطيفا لن تستمتع به إذا كنت هناك |
Aslan Kral'a bilet aldım, birlikte güzel bir gün geçiririz diye düşündüm. | Open Subtitles | معى تذاكر فيلم الأسد الملك عشية الجمعة وأعتقد أننا سنقضى يوما لطيفا |
Aslan Kral'a bilet aldım, birlikte güzel bir gün geçiririz diye düşündüm. | Open Subtitles | معى تذاكر فيلم الأسد الملك عشية الجمعة وأعتقد أننا سنقضى يوما لطيفا |
Sadece dönmek isteyip istemediğini merak ediyorum, ve belki güzel bir şeyler yapabiliriz. | Open Subtitles | كنت أتساءل فقط إذا أردت أن تعود ولربما أمكننا أن نفعل شيئا لطيفا |
Seni önemseyen arkadaşların olduğunu bilmen ne güzel değil mi? | Open Subtitles | أليس لطيفا أن تعرف أن لديك أصدقاء يهتمون لأمرك ؟ |
Bunu daha da hoş kılan, onun da sana aşık olduğunu sanması. | Open Subtitles | و ما يجعل هذا لطيفا للغاية أن يعتقد أنه يحبها هو الآخر. |
Günün birinde bizim de buraya gömüleceğimizi fark ettim ve düşündüm ki çocuklarımızın buraya gelip şakalaşması çok hoş olur. | Open Subtitles | , اخمن ذلك اليوم الذي ندفن نفسنا هنا , واعتقد ان ذلك سيكون لطيفا اذا حضر اطفالنا . ومزحوا حولنا |
Ama sadece gözetime kız götürmek hoş olacağı için kabul ediyorum. | Open Subtitles | ولكن سوف يكون لطيفا بان نكون على نطاق واسع من المراقبة |
- Daha nazik olmak zorundasın. - Ve sen çok yenilikçiydin. | Open Subtitles | عليك ان تكون قادرا ان تكون لطيفا وانت كنت تقدمى جدا |
nazik ve sabırlı davranarak sana ulaşmak için elimden geleni yaptım. | Open Subtitles | لقد بذلت أقصى جهدي للوصول إليك بأن أكون لطيفا و صابرا |
Evet, bir kerelik kibar ol. Dışarı çıkmadan önce dinlenmem lazım. | Open Subtitles | نعم، كن لطيفا ولو لمرة أنا بحاجة للراحة قبل أن اخرج |
- Lütfen 50 km kare alanı boşaltın. Teşekkürler Ve iyi günler. | Open Subtitles | من فضلك أخل المنطقة فى حدود 30ميل مربع شكرا لكم ويوما لطيفا |
Disney dışında herkes için tatlı ve şirindi ama onlar için tabuydu. | Open Subtitles | لذلك، كان لطيفا والحلو الجميع باستثناء ديزني، وبالنسبة لهم، كان من المحرمات. |
Çok tatlıydı ve şimdi "ben bir gangsterim" havalarında. | Open Subtitles | لقد كان لطيفا معى للغايه والان هو عضو فى عصابه. |
Beyefendi ol ve ona küçük, şirin bir hediye al. | Open Subtitles | كن لطيفا و حسب و ربما أحضر لها هدية صغيرة |
O bana eşlik edecek kadar nazikti ve... sen de beni bu konuda sorgulamasan iyi olur diye düşünüyorum. | Open Subtitles | ؟ كان لطيفا بما فيه الكفاية ليرافقني في الحقيقة لا أعتقد أنك يجب أن تستجوبني |
Annem ise "Niçin, çok sevimli görünüyorsun tatlım" dedi, bense ona "Anlamıyorsun" dedim. | TED | ردت قائلة تبدو لطيفا وجذابا للغاية فقلت أنت لاتفهمين ما أقصد |
Siz bu aileye ve torunuma çok iyi davrandınız Doktor. | Open Subtitles | ايها الطبيب لقد كنت لطيفا مع هذه العائلة مع حفيدتي |
Hastaneden ayrıldığında bize karşı çok kibardı... | Open Subtitles | كان لطيفا جدا معنا عندما غادر المستشفى |
Doğru ekipte yer almak ve bunun için kaygılanmamak Güzeldi. | Open Subtitles | كان لطيفا لا داعي للقلق عن كونه على الفريق الصحيح. |
Şimdi uslu bir kedicik ol, ya da olabildiğince uslu ol, ve beladan uzak dur. | Open Subtitles | الآن, كن قط لطيف او كن لطيفا قدر استطاعتك و حاول ان تبتعد عن المشاكل |