ويكيبيديا

    "لفترة طويلة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • uzun süre
        
    • uzun süredir
        
    • uzun zamandır
        
    • uzun bir süre
        
    • uzun zaman
        
    • fazla
        
    • uzunca bir süre
        
    • kadar uzun
        
    • uzun süreli
        
    • uzun süreliğine
        
    • Bir süredir
        
    • çok uzun
        
    • uzun bir zaman
        
    • bir süre boyunca
        
    Seni kilisede bu kadar uzun süre tutan neydi, canım? Open Subtitles ما سبب بقاءك في الكنيسة لفترة طويلة يا عزيزتي ؟
    Siz zeki adamlar bir yerde uzun süre kalmaktan hiç hoşlanmazsınız, değil mi? Open Subtitles انتم ايها الشباب لاتحبون الاقامة لفترة طويلة في نفس المكان أليس كذلك ؟
    Örgütünüz muhbir kaynıyor... öyle ki hiçbir kararınız uzun süre sır olarak kalmıyor. Open Subtitles منظمتك مألوفة جدا للمخبرين ذلك بانة لا شيء تقررة سيبقي سرا لفترة طويلة.
    Öğrendiklerimizden biri de bilim adamlarının uzun süredir bize anlattıklarını doğruladı. TED وأحدُ الأشياء التي تعلّمناها تؤكدُ ما أخبرنا به العلماء لفترة طويلة.
    Öyle uzun zamandır hayatımdasın ki, başka bir şey hatırlayamıyorum. Open Subtitles لقد ظللت في حياتي لفترة طويلة لا أتذكر شيئاً آخر
    Görünüşe göre ölmeden önce uzun bir süre orada kalmışlar. Open Subtitles يبدو انهم كانوا في الخارج لفترة طويلة قبل ان يقتلوا
    Albay, beni dinleyin. uzun süre sizi bu seviyede tutamayacağım. Open Subtitles إصغي لي كولونيل لن أتمكن من ابقائك هكذا لفترة طويلة
    Kafanı bavulunda 15 kilo mal bulmaları halinde çok uzun süre hapis yatacağın gerçeğinden uzaklaştıracak herhangi bir şey. Open Subtitles حتى تنسى انك من الممكن ان تذهب الى السجن لفترة طويلة اذا وجدوا 15 كيلو من الكوكايين فى حقائبك
    Eğer beni uzun süre yukarıda tutarsan, kafan patlayacak mı? Open Subtitles إذا علّقتني عالياً هنا لفترة طويلة .. هل سينفجر رأسك؟
    Bu sesi, senin olduğuna inanacak kadar uzun süre duydun. Open Subtitles لقد سمعت هذا الصوت لفترة طويلة و صدقت أنه أنت
    Aktarım merkezine gidene kadar çok ama çok uzun süre acı çekersin inşallah. Open Subtitles إذن فأتمنى أن يُؤلم طويلاً لفترة طويلة حتى يتم إعادة تحميلك فى السفينة
    Söylediğim şey de bu. Bu kadar uzun süre işe gelmezlerse sorun olur Open Subtitles ما أقوله هو أني سأكون في مأزق اذا لم يخرجوا للعمل لفترة طويلة.
    Her aşamayı bilecek kadar bu işi yeterince uzun süredir yapıyorum. Open Subtitles مارست هذا العمل لفترة طويلة تكفى لأعرف ماذا يدور الان بينهما
    uzun süredir mahkum olarak tutulan bir kişiyle ilgilenirken uyguladığınız bir protokol. Open Subtitles أدرك أن هناك بروتوكول عند التعامل مع شخص كان سجين لفترة طويلة.
    Senin türün gölgelerde çok uzun süredir saklanıyordu Bay Foss. Open Subtitles نوعك كان مختبأًً في الظلام لفترة طويلة يا سيّد فالس
    ve uzun zamandır düşünülenlerin aksine bunlar sadece törensel merkezler değil, gerçek şehirler. Open Subtitles وعلى النقيض الذي كا سائد لفترة طويلة لم تكن تلك المراكز الرسمية الوحيدة
    Tüm köşeye yenilik ve arzu geldi uzun zamandır sahip olmadığı kadar. Open Subtitles كان العمود كله لنضارة والعاطفة على أنه لم يكن لفترة طويلة حقا.
    Çok uzun zamandır sessizim. Tanık ve delil olmadan haksız yere hapse atıldım. Open Subtitles نعم، لقد لزمت الهدوء لفترة طويلة مسجون بشكل غير قانوني، دون دليل قاطع
    Telefon kayıtları onu yirmiye yakın suçla ilişkilendiriyor ama biri bile cinayet değil. uzun bir süre buralarda olmayacak. Open Subtitles المكالمات الهاتفية كافية لربطه بـ 20 تهمة جنائية مختلفة هذا من دون حساب جريمة القتل، سيسجن لفترة طويلة جداً
    uzun zaman nefret ettim ama hayat nefretle geçirmek için çok kısa evlat. Open Subtitles لقد فعلتُ ذلك لفترة طويلة , لكنّ الحياة قصيرة جداً لنحقد يا بني
    Sırf gözlerine biraz daha fazla bakabilmek için ona son kuruşuma kadar verdim. Open Subtitles وأعطيتها كل ما أملك بمجرد أن أكون قادراً للنظر في عينيها لفترة طويلة.
    uzunca bir süre boyunca sorgulandık ama nihayetinde güvenlik bizi serbest bıraktı. Open Subtitles سؤلنا لفترة طويلة جدا، ولكن، اه، في نهاية المطاف الأمن تركونا لنذهب.
    Çok uzağa ya da uzun süreli gitmeyebilirler fakat gidecekler. Open Subtitles قد لا يكونوا اتبعدوا كثيراً أو لفترة طويلة لكنهم سيذهبون
    Yani, uzun süreliğine vekil öğretmenden ders almak yeterince kötüyken, peki vekil öğretmenin yerine başka bir vekil öğretmen ? TED أعني أن كونهم مع مدرس بديل لفترة طويلة أمر سيء بما يكفي، لكن أن يأتيك بديل للمدرس البديل؟ هذا أسوأ شيء ممكن.
    Bir süredir birlikte değildik, yani çizelgenin dışına çıkmış olabiliriz. Open Subtitles لم نكن شريكان لفترة طويلة, ربما، ربما لم ننظم الوقت
    uzun bir zaman boyunca iki farklı hayatı birden yaşadığımı hissettim. TED لفترة طويلة من حياتي أحسست كأنني كنت أعيش حياتين مختلفتين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد