Üstüme düştü, ve şimdi de sallanan bir kemiğim var. | Open Subtitles | لقد سقط علي و الان لدي عظمةٌ عائمةٌ في الارجاء |
Dağdan üç kez düştü. Her seferi bir öncesinden daha kötüydü. | Open Subtitles | لقد سقط من على الجبل ثلاثة مرات وكل مرة كانت اسوأ من التى سبقتها |
Bir bardağa düşüveren bir böcek gibi... bu karışıklığın içine düştü. | Open Subtitles | لقد سقط في بلبلة السياسة .كما حشرةٍ في كأس |
Bir şüpheli vuruldu, beşi alınıyor. | Open Subtitles | لقد سقط مشتبه به و هناك خمسه اخرون مقبوض عليهم |
4 dakika 36 saniye düşmüş, saatte 1,100 kilometre hıza ulaşmış. | Open Subtitles | لقد سقط لمدّة أربع دقائق و36 دقيقة، وصل لـ740 ميلاً بالساعة، |
Pruva gözcüsü düştü, efendim! | Open Subtitles | لقد سقط المراقب الامامى ياسيدى سيجرفه الموج ياسيدى |
Bir binadan aşağı düştü. Gazeteleri okumuyor musun? | Open Subtitles | لقد سقط من فوق مبنى , الا تقرا الجرائد ؟ |
DHD az önce zeminden okyanusa düştü. | Open Subtitles | لقد سقط جهاز االاتصال بالوطن عبر الأرضية إلى المحيط |
İki kere düştü. Onu kaldırmak için bütün gücümü harcadım. | Open Subtitles | لقد سقط مرتين اليوم لقد فعلت كل ما بوسعي لإيقافه على قدميه |
Iceman düştü! | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أصدق ذلك لقد سقط أيس مان |
- Ne? Kuşun kanatlanıyor ama ötmüyor Spermim yere düştü ve ayağa kalkamıyor. | Open Subtitles | لا يستطيع رفع الشراع الرئيسي لقد سقط ولا يستطيع النهوض |
İlk atlayışında düştü ama sonra ayağa kalktı. | Open Subtitles | لقد سقط من القفزة الأولى لكنه تعافى لاحقاً |
O ürkek adam benim için ben paniklemeyeyim diye hiçbir şey demeden düştü. | Open Subtitles | .. من أجل ابعد عني الذعر لقد سقط بدون قول أي شئ |
Takılığ düştü ve acı içinde çığlık attı ben de kendini iyi bir hipnoterapist gibi hissetmesi için gözüm kapalı öylece yattım. | Open Subtitles | لقد سقط و صرخ ألماً. بينما إستلقيت هناك و أعيني مغلقة، لكي أجعله يشعر بأنه منومُ مغناطيسي جيد. |
Kibrit düştü ve yanmaya başladı, ben de söndürmedim. | Open Subtitles | لقد سقط مني عود ثقاب مشتعل وبدأ يحترق، ولم اُرد أن أطفاءه.. |
Neyseki, zemin katta bir pencereydi ve belki 2 metreden düştü. | Open Subtitles | لحسن الحظ أن النافذة كانت بالطابق الأرضي، لقد سقط من مسافة النصف متر فحسب |
Piyade aracı vuruldu, koordinat 671584. Sisle işaretliyoruz, tamam. | Open Subtitles | لقد سقط جنود من المارينز في 671584 سنضع علامة على ذلك |
Doktor! Asker vuruldu, ilkyardım malzemelerim bitti. | Open Subtitles | مساعد طبيب لقد سقط أحد رجالنا ولقد نفذت مني علب الأدوية |
Söylenti yoktu. Kalbi durmuş ve düşmüş. | Open Subtitles | لم تكن هناك إشاعات لقد سقط حين توقف القلب |
Evet, Cooper yerde yatıyor ve açık konuşmak gerekirse... kalkabilecek gibi de görünmüyor, sevgili seyirciler. | Open Subtitles | لقد سقط الحكم يبدأ العد ولا يبدو أنه سينهض خمسة , ستة |
Yapmasa iyi olur. Geçen hafta o lanet tavan çöktü. | Open Subtitles | أفضّل ذلك، لقد سقط السقف الأسبوع الماضي |
Bir numarayı kaybettik. İki ve Üç'e bunu bildirin. | Open Subtitles | لقد سقط رقم واحد أخبر رقم 2 و3 ان رقم قد سقط |
- Yaralı var, Yaralı var. - Tommy, seni duyamıyorum. Seni kulaklığımdan duyamıyorum, dostum. | Open Subtitles | ـ لقد سقط رجل ـ لا يمكنني سماعك عبر اللاسلكي |
Aman tanrım! Aman tanrım! Takma dişlerimi içine düşürdüm! | Open Subtitles | أوه يا إلهي يا إلهي لقد سقط تقويم أسناني |
Burada yaşamış olan yaşlı adam. Merdivenlerden aşağı düşmüştü. | Open Subtitles | الرجل المسن الذي كان يعيش هنا لقد سقط من على هذا الدرج |
Muhammad Ali'nin arka arkaya yumrukları ile yere yığıldı! | Open Subtitles | لقد سقط بسبب الضربات المتلاحقة ! "التى تلقاها من "محمد على |