ويكيبيديا

    "لقد قال أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğunu söyledi
        
    • olduğunu söylemişti
        
    • Dediğine göre
        
    • Dedi ki
        
    • geldiğini söyledi
        
    • Etkisiz hale getirin dedi
        
    Hayır, alarmın açık olduğunu ve kapıların da kilitli olduğunu söyledi. Open Subtitles لا لقد قال أن جهاز الإنذار كان ي عمل والأبواب موصده
    Bana kilit noktanın çayına hiç şeker atmaması olduğunu söyledi. TED لقد قال أن السر هو إنه دائمًا ما أحتسي الشاي بدون سكر.
    Kaderimizin arkadaş olmak olduğunu söyledi. Open Subtitles رائع، لقد قال أن مصيرنا كان سيكون أصدقاء
    Bana, tek yapmam gerekenin size doğru... bakıyormuşum gibi davranmak olduğunu söylemişti. Open Subtitles لقد قال أن كل ما على فعله هو التحدث و كأننى أتحدث إليكم مباشرة
    Dediğine göre, kalori bakımından bir kadeh şarapla bir dilim çikolatalı pastanın farkı yokmuş. Open Subtitles لقد قال أن هذه السعرات الحرارية محسوبة كأس من النبيذ يعادل قطعة من كيكة الشوكولاتة
    Dedi ki benim Goa'uld sahibim ölmüş, ama bende Goa'uld yok. Open Subtitles لقد قال أن الجواؤلد الخاص بي ميت ولكنى لا أملك جواؤلد
    Emrin, yetkili şubenin üst düzeyinden geldiğini söyledi. Open Subtitles لقد قال أن هذا أمرا من قمة السلطة التنفيذية
    Etkisiz hale getirin dedi, aşağıya atın demedi. Open Subtitles لقد قال أن نحتجزه لا أن نرمي به
    Beni mükemmel bir ninja yapmanın onun ninjalık amacı olduğunu söyledi! Open Subtitles لقد قال أن طريقه في الننجا هي أن يعلمني لأصبح ننجا رائع
    Böbreğini ona vermenin tek yolunun, bu olduğunu söyledi. Open Subtitles حسناً، لقد قال أن هذه هي الطريقة الوحيدة لتعطيها له.
    Bunu bana Kenji yaptırdı. Büyük bir şeref olduğunu söyledi. Onun hatırına yapmak istedim. Open Subtitles كينجي , أقنعني بأن أفعل ذلك لقد قال أن هذا لَشرف عظيم
    Bunu bana Kenji yaptırdı. Büyük bir şeref olduğunu söyledi. Open Subtitles كينجي , أقنعني بأن أفعل ذلك لقد قال أن هذا لَشرف عظيم
    Bu hükümetin bozuk ve yasalara aykırı olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد قال أن هذه الحكومة فاسدة وغير قانونية
    Evet, bir çiftin sonuna kadar gidiyor olduğunu söyledi. Open Subtitles بلى، لقد قال أن عليه زوجين يمارسانه بشغف حقاً
    Tüm bu gezinin Bruges'ü görme dalgasının ölmeden önce senin için hazırlanmış son eğlenceli zaman olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد قال أن هذه الرحلة كلها وجودنا في بروجز كان فقط ليمنحك ذكرى سعيدة واحدة قبل موتك
    Dur tahmin edeyim, bununla ilgili tek mutlu şeyin sen olduğunu söyledi. Open Subtitles دعيني أخمن لقد قال أن الشيء الوحيد السعيد في هذه الساعة كان أنتِ
    Annesinin dengesiz olduğunu söyledi. Ona kötü davranıyormuş. Open Subtitles لقد قال أن الأم غير مستقرة كانت تستغل الطفلة
    Yapabileceğimiz tek şeyin, kanıtlar toplayıp bunları dışarı çıkarmak olduğunu söylemişti. Open Subtitles لقد قال أن الشيء الوحيد الذي يمكننا القيام به هو القيام باخراج الدليل
    Herhalde başkomiserin ofisindelerdir. Önemli olduğunu söylemişti. Open Subtitles ربما يكونون بمكتب الكابتن لقد قال أن الأمر هام جداً
    İşinin, gün sonuna kadar Leydisinin kalbini kazanmak olduğunu söylemişti. Open Subtitles أترى، لقد قال أن عمله، أن يتشجع بالبوح بحبه لسيدته بنهاية اليوم
    Dediğine göre Grumman... Open Subtitles لقد قال أن الشركة تكون فارغة مثل الكنيسة
    Dediğine göre altın hala sahildeymiş. Open Subtitles لقد قال أن الذهب لايزال موجوداً بالخارج
    Dedi ki, "ilk başta herhangi bir yaşam için dünya çok sıcakmış." Open Subtitles حسناً ، لقد قال أن فى البداية كانت الأرض ذات حرارة مرتفعة جداً لكى تكون بها حياة
    Dünyanın sonunun geldiğini söyledi. Open Subtitles لقد قال أن العالم سينتهي قريبا.
    Etkisiz hale getirin dedi, aşağıya atın demedi. Open Subtitles لقد قال أن نحتجزه لا أن نرمي به

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد