O kutulardan birinde karısının katiliyle ilgili bir şey buldu. | Open Subtitles | لقد وجد شيئا في تلك الصناديق دلته على قاتل زوجته |
Kütle spektrometresi katilin sümüğünde gömülü ender bulunan bir spor buldu. | Open Subtitles | الرائد ماس سباك لقد وجد سلالة نادرة مدفونة في مخاط القاتل |
Mari' ye Jun' n Mendoza' ya gittiğini söyle.Amcasını buldu. | Open Subtitles | اخبر ماري ان جين ذهب الي ميندوزا لقد وجد عمه |
İşte canavarını bulmuş. | Open Subtitles | حسناً , لقد وجد الوحش الذى يبحث عنة أليس كذلك ؟ |
Eğer yanlış okumuyorsam ekip, buz tabakasının kalınlığının 2 kat daha fazla olduğunu bulmuş. | Open Subtitles | اذا كنت أقرأها جيدا, لقد وجد الفريق أن هذه الطبقة أسمك بمرتين من السمك ذلك |
Trieste'de trende üç erkek ölü olarak bulundu. Biri Grant'tı. | Open Subtitles | لقد وجد ثلاث رجال مقتولون على متن القطار عند تريست |
Şans meleğini yeniden buldu, ve açıklanamaz bir şekilde, bu sensin. | Open Subtitles | لقد وجد إلهامه ثانية ومما لا تفسير له00 فإلهامه هي انت |
Selam. Kardeşin bunu bir hurdalıkta buldu ve çalışır hale getirdi. | Open Subtitles | مرحباً، لقد وجد أخاكِ ذاك في ساحة خردة وقام بإعادة تجديده. |
- 10 yaşında birinin sırt çantasından 1 kilo eroin buldu. | Open Subtitles | لقد وجد كيلو من الهيروين فى شنطة طفلة ذو عشر سنوات |
Tamamdır, uydu sonunda uçan arkadaşımızın yerini buldu ve buraya geliyor. | Open Subtitles | حسنًا، لقد وجد قمرنا الصناعي أخيرًا صديقنا الطافي وهو عائد لنا |
Beyinleri tek başına elde etmenin bir yolunu buldu ve kendisini zorlayan adama artık hizmetine ihtiyacı olmadığını söyledi. | Open Subtitles | حسنا، لقد وجد طريقة للحصول على الأدمغة بنفسه وأخبر الرجل الذي كان يبتزه أنه لم يعد يحتاج إلى خدماته |
Araştırmacılarımız hem kadın hem de erkeklerde akciğer tümör hücrelerinde belirli genlerin var olduğunu buldu. | TED | لقد وجد باحثينا أن هناك جينات معينة في خلايا ورم الرئة لدى كلا الرجال النساء والرجال. |
Aslında bulmuş, değil mi? Küçük bir şey bulmuş. | Open Subtitles | حسنا، في الواقع، لقد وجد شيئاً أليس كذلك؟ |
Kaseti bulmuş, sadece gidip almam kalıyor. | Open Subtitles | لقد وجد الشريط، لكن يجب أن أذهب إليه لأحضره |
Franks eşyalarının arasında Hendricks'in şok cihazını bulmuş. | Open Subtitles | لقد وجد فرانكس الصاعق الخاص بها فى اشيائه |
Döşemelerin altına koyduğumuz elbiselerden birini bulmuş. | Open Subtitles | لقد وجد أحد البذلات التي كنا نخبئها تحت الألواح الأرضية. |
Yeni doğanlardan biri buna benzer bir yerde bulundu. Bir doğum hastanesinde. | Open Subtitles | لقد وجد هؤلاء الأطفال حديثي الولادة في مكان كهذا، في جناح الولدة |
Bu, şatonun yakınındaki dört yolda bulundu. | Open Subtitles | لقد وجد هذا عند تقاطع الطريق بجوار ذلك المكان |
Taşındığımızda bu daktiloyu burada buldum. | Open Subtitles | لقد وجد آلة الطباعة هذة في الشقة عندما انتقل إليها |
Baban hem gevşeyip hem para kazanmanın yolunu bulmuştu, lütfen gider misin? | Open Subtitles | لقد وجد والدك الطريقة لربح الأموال أثناء استجمامه، هيا اذهبي. |
Bunu bu öğleden sonra bulduk. | Open Subtitles | لقد وجد النقيب أندرسون هذا اليوم بعد الظهر |
Sadece bulmasını istediklerimizi buluyor. Haritasına bak. | Open Subtitles | لقد وجد فقط ما أردناه نحن أن يجده انظري لخريطته |
Hapiste karısının boğazını kimin kestiğini öğrendi. | Open Subtitles | لقد وجد من قطع أعناقهم عندما كان في السجن |
Evinin bodrumunda kurutucunun arkasında bulunmuş. | Open Subtitles | سيكون عمرك حينها حوالي 4 سنوات لقد وجد في قبو منزله خلف مجفف الملابس |