Evet. Gerçekten çok aptal biriydim, Ama artık adam oldum. | Open Subtitles | نعم أنا كُنْتُ وغد حقيقي لكن الآن أَنا رجل صالح |
Ama artık kendi başınasın. Unutma sen körsün, aptal değil. | Open Subtitles | لكن الآن أنت بمفردك لكن تذكّر أنك أعمى وليس غبيّاً |
Ama artık abim de öldü hiçbir şey yapmadan duramam. | Open Subtitles | لكن الآن مات أخي أيضاً حقاً لا يمكنني البقاء هكذا |
Fakat şimdi, sadece yazdan önceki birkaç hafta ve yaz başında bu sayıya 300 bin kişi daha eklenecekti. | Open Subtitles | لكن الآن ، خلال أسابيع قليلة فقط من الربيع وبدايات الصيف ذلك الرقم سيزداد الى أكثر من 300 ألف |
Ama şu anda daha önemli şeylere yoğunlaşmalıyız, şey gibi... | Open Subtitles | لكن الآن يجب أن نركز على أمور أكثر أهمية مثل |
Ama şu an Didi'yi göz altında tutman gerek, lütfen. | Open Subtitles | لكن الآن يجب عليك أن تغطي الأمر على ديدي. رجاءً |
Ama şimdilik, sizi bahçe bölümümüzün editörüyle tanıştırabilirim. Evet, tabii. | Open Subtitles | لكن الآن يمكنني تقديمك إلى رئيس القسم الذي أعمل به |
Ancak şimdi bir adli siciliniz var, sizi hayatınız boyunca takip edecek. | TED | لكن الآن أصبح لك سجل جنائي، سيلاحقك لبقية حياتك. |
Hayal ettiğim gibi olmama asla izin vermedin. Ama artık öyleyim. | Open Subtitles | أنت لم تدعني أكون كذلك لكن الآن أنا أعلم من أنا |
Geçtiğimiz on yılda Avrupa'da yaşıyordum, Ama artık Amerikalı bir avukata ihtiyacım var. | Open Subtitles | لقد كنت في أوربا ..في آخر عشر سنوات لكن الآن أريد محامٍ أمريكي |
Eskiden onlara acırdım... Ama artık anladım ki hepimizi aynı gemideyiz. | Open Subtitles | كنت أشفق عليهم، لكن الآن أدركت أني معهم على نفس القارب. |
Ama artık sakladığım yeri bilen, güvenebileceğim biri var, lazım olursa diye. | Open Subtitles | لكن الآن شخصا ما أثق به سيعرف أن يخفيه , فقط أحتياطا |
Ama artık kendi başına yaşaması gereken yetişkin bir adamım. | Open Subtitles | لكن الآن أنا رجل بالغ الذي من المفترض أن يعتمد |
Ama artık her birimizin kendi yoluna gitme vakti geldi. | Open Subtitles | لكن الآن حان الوقت لكلينا أن يذهب كل في طريقه |
Fakat, şimdi kampa dönmesi ve Macaristan Yahudilerinin öldürülüşüne nezaret etmesi emredilmişti. | Open Subtitles | لكن الآن تلّقى الأمر للعودة إلى المعسكر للإشراف على قتل اليهود المجريين |
Fakat şimdi gerçekten birbirimizi dinleyerek, ki daha önce hiç yapmadığımız bir şekilde, geri dönmek için çok çabalıyoruz. | Open Subtitles | لكن الآن نحن نحاول نحن نحاول بجدية للعودة إلى الطريق الصحيح بالإستماع لبعضنا البعض الشيء الذي لم نفعله أبداً |
Başlarda sanırım eve gitmeyi istiyordum, Fakat şimdi karar verdim ki, bir şeyin parçası olmak isterim, devamlı bir parça, ne demek istediğimi anlarsan. | Open Subtitles | في البدايه كنت أعتقد أني أريد العودة للمنزل لكن الآن قررت الإهتمام بكوني جزء من شيء ما جزء دائم , إذا فهمت ما أقصد |
Bilmiyorum, bilmiyorum. Ama şu anda o kaset benim hayatım. | Open Subtitles | ،لا أعلم، لا أعلم لكن الآن هذا الشريط يساوي حياتي |
Ama şu anda, hepimiz için büyük bir tehlike oluşturan biriyle uğraşıyorum ve korkarım onu yakalamak için duyduğum aşırı istek sınırlarımı aşmama sebep oldu. | Open Subtitles | لكن الآن أنا اتعامل مع شخص , يشكل خطر حقيقي علينا كلنا , على الجميع , و اخشى أن رغبتي الملحة للقضاء عليه تجاوزت حدودي |
Ama şu an sizleri gerçekleşmek üzere olduğunu bildiğim şeyden kurtaramam. | Open Subtitles | لكن الآن لا يمكنني أن أنقذ الناس من ما هو قادم |
Ama şimdilik onun yüzünden mahvolduğunuzu görmek istemeyecek kadar sizi önemsiyorum. | Open Subtitles | لكن الآن , أنا أهتم بك جدًا لأراك تفسدي حياتك بسببه |
Ancak, şimdi aşkı evlilikte aradığımızdan, aldatma onu mahvediyor. | TED | لكن الآن عندما نبحث عن الحب في الزواج الخيانة الزوجية تدمّره |
Biliyor musunuz? Çok komik, ama şimdi durum yine aynen öyle. | TED | هل تعرفون؟ هذا طريف، لكن الآن هو ضرب من ذلك مجدداً. |
Şimdi ise sadece benim için değil herkes için yapıyor. | Open Subtitles | تماماً كما تفعل بى دائماً لكن الآن تريد تدمير الجميع |
Şu an ikimiz için de en iyi şey buradan uzaklaşmak. | Open Subtitles | لكن الآن أفضل شئ لكلينا هو أن نكون بعيدا عن هنا |
Vakti gelince anlatırım. Fakat artık gitmeliyim. | Open Subtitles | سأخبرك في الوقت الملائم لكن الآن عليّ الرحيل |