ويكيبيديا

    "للجنوب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • güneye
        
    • Güney
        
    • güneyde
        
    • güneyi
        
    • güneyden
        
    • Güneybatı
        
    • güneydoğu
        
    • güneydoğuda
        
    Ve en sonunda güneye giden yoldaydık. Ertesi sabah moraller gayet iyiydi. Open Subtitles واخيراً ,اصبحنا على الطريق المؤدي للجنوب في الصباح التالي انطلقنا بمعنويات عالية
    Ben de onun gibi güneye giden bir otobüse atladım. Open Subtitles لقد اخذت الحافله متجهآ للجنوب كما فعلت هى
    Elbette biliyorsunuz. Bu yüzden onları güneye gönderin ve odun tüccarlarına satın. Hayır. Open Subtitles بالطبع تعلم , بعد ذلك ارسلهم للجنوب وقم ببيعهم لتجّار الخشب
    Çok haklı olduklarını söylerdim, Bay Hayes! Dün gece, Güney batıya döndük. Open Subtitles سوف أقول إنهم يسخرون منا فنحن قد إتجهنا للجنوب الغربى ليلة أمس
    Kuvvetlerinin güneye doğru ilerlediğini de biliyoruz. Open Subtitles نعرف بأن لديهم . حشود عسكرية تتجه للجنوب
    Camı indirip, Peachy bir haftalığına güneye gitti, deyin. Open Subtitles أنزل النافذة وقول بيتشى ذهب للجنوب للإسبوع
    Bir kere daha olursa, seni olabildiğince çabuk güneye postalarım! Open Subtitles مرة واحدة فقط ، و سيتم ترحيلك للجنوب بسرعة ركلي لك
    Pek emin değilim. İnsanlar güneye ve batıya gider. Open Subtitles لست متأكداً الناس عادة ما يذهبون للجنوب الغربى
    Kışın kumsal güneye doğru nasıl hareket eder bilir misin? Open Subtitles كيف يعرف طائر السنونو طريقه للجنوب في الشتاء
    Burundan gelen bir şive güneye gittikçe belirginleşir. Open Subtitles تصبح حادّة أكثر فأكثر كلما اتّجه المرء للجنوب
    - güneye doğru gitmeli. Open Subtitles الحريق حائط خلال تنفذ ان عليك للجنوب يتجه اجعله
    Ancak güneye doğru bu büyük yolculuk devam ediyor. Open Subtitles سوف تكون قد ماتت لكن الهجرة تستمر خلال الرحلة الطويلة للجنوب
    İklimin sıcak, yiyeceğin bol olduğu güneye gitmek isteyecekler. Open Subtitles سيحاولون الطيران للجنوب حيث الدفء والغذاء الوفير
    Yapabiliriz. Kuşlar beni izler, ben de seni. Hepimiz güneye gideriz. Open Subtitles الطيور تتبعنى، وأنا أتبعك ونذهب جميعاً للجنوب
    Sert ol. Yumuşayamayız. Yaban kazları güneye yola çıktılar bile. Open Subtitles ولا يمكننا التأخير فالأوز البرى طار للجنوب بالفعل
    Kocaman bir kaza binmiş, onları güneye götürüyor. Open Subtitles إنها تقودهم للجنوب .. يا لها من أوزة كبيرة
    Blaine, onlara hava yüzünden güneye saptığımızı söyle. Open Subtitles بلين يخبرهم عن حالة الطقس وهو انحرف للجنوب
    Asami'ye Meka-Tankları'nı Güney'e satması için yardım edecek, ve bu harika fikirle Korra, Open Subtitles , هو سيساعد آسامي ببيع دباباتها ميكا للجنوب وأتى بهذه الفكرة الرائعة لكورا
    Olamaz! Ne yapacağım? Bir an önce Güney'e kaçsanız iyi olur bayan. Open Subtitles من الأفضل أن تلجأي للجنوب بسرعة بعد إذنك يا سيدتي
    Arkadaki Linux penguenini özellikle beğeniyorum. Şimdi bunun yol açtığı şeylerden bir tanesi, güneyde bir nevi kültürel patlama. TED وانا أحب تحديداً بطريق لينوكس الصغير هذا في الخلفية. إذاً أحد الأشياء التي تقود لهذا النوع من الإنفجار الثقافي للجنوب.
    Güneyhaçı tam güneyi gösterir. Open Subtitles توجهي نحو الصليب الجنوبي و ستصلين للجنوب
    Yani aracın güneyden geçip... hastaneye doğru gitmesi lazımdı? Open Subtitles لذا فإن السيارة تمر من هنا للجنوب تتجه نحو المستشفى، أليس كذلك؟
    Güneybatı ile olan ilişkisinin bir yansıması gibi. Open Subtitles إنها انعكاس لمدة حبها الطويلة للجنوب الغربي
    Aramamızı burada yoğunlaştırıyoruz. 2B, güneydoğu Kadranı'nda. Open Subtitles نحن نركز على بحثنا هنا، ربع دائرة للجنوب الشرقة،عند نطاق 2 ب.
    Yaklaşık beş kilometre güneydoğuda. Bakalım neler yapıyor. Open Subtitles انه على مسافة حوالى 3كلم للجنوب الشرقى لنر ما سيفعله

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد