ويكيبيديا

    "للقيام" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yapacak
        
    • yapmak için
        
    • yapmaya
        
    • yapmanın
        
    • yapılacak
        
    • yapmayı
        
    • yapmam
        
    • yapması için
        
    • yapmana
        
    •   
    • yapmamız
        
    • gereken
        
    • yapabilecek
        
    • işim
        
    • işe
        
    yapacak başka işimiz olmamasından kaynaklanan öylesine bir mi? TED هل لأنها خيار سهل؛ ليس لدينا شيء آخر للقيام به؟
    Bu adamların, bu işi yapacak malî ve istihbarî kaynakları mevcut. Open Subtitles هؤلاء القوم لديهم المصادر المالية و المعلوماتية للقيام بمثل هذا العمل
    Bunu yapmak için fikirlerin ağ yapısına geri dönmemiz lazım. TED حسنا، يمكننا أن نعود إلى هيكل شبكة الأفكار للقيام بذلك.
    Dağa kayak yapmaya gideceğiniz zaman ise arabaya eşyalarınız için farklı aksesuarlar alabilirsiniz. TED وعندما تذهب للتزلج على الجبال، تأخذ معك مختلف الإكسسوارات في السيارة. للقيام بالتزلج.
    hiçbir şirket olmamıştır. Rekabet, birşeyi yapmanın eski yolu olsa bile. TED ليس لها منافسون. حتى إن كانت المنافسة أسلوب تقليدي للقيام بالأعمال
    Bu daha yapılacak çok fazla şeyin kaldığı bir şeydi. TED كان هذا شيئاً حيث ما زال هناك الكثير للقيام به.
    Bizi yalnız bırakabilirsiniz Albay, sizin yapacak başka işleriniz vardır. Open Subtitles يمكنك تتركنا الآن، ايها العقيد لديك أشياء أخرى للقيام بها
    Çünkü senin bu işi yapacak yüreğin yok. Bunu ikimizde biliyoruz. Open Subtitles لأنك لا تملك الجرأة للقيام بعمل كهذا ونحن نعرف ذلك معاً
    Aslında, benim .. benim burda yapacak... hala çok işim var... Open Subtitles في الحقيقة انا انا عندي الكثير من العمل للقيام به هنا
    Bugunün listedeki 86 numarayı yapmak için, iyi bir gün olmadığını düşünmeye başlamıştım. Open Subtitles لقد بدأت بالتفكير بأن هذا اليوم ليس هو اليوم المناسب للقيام برقم 86
    Kovulmamak adına daha fazla satış yapmak için bu son şansım. Open Subtitles أعمل نوبة مضاعفة إنها فرصتي الأخيرة للقيام بمبيعات كي لا أُطرد
    Bu işe, insanlara yardım etmek üzere modern araştırmalar yapmak için girdim. Open Subtitles أتعلمان لقد توغلت في هذا العمل للقيام بأبحاث متطورة ساعياً للمساعدة البشر
    Buraya iki şey yapmaya geldim: birilerini dövmek ve bira içmek. Open Subtitles : أنا آتي هنا للقيام بشيئين ركل بعض المؤخرات وشرب الجعة
    Ne olursa da bu tutuklamayı yapmaya hakkım olduğunun farkındasınızdır. Open Subtitles عندي حق للقيام بهذا التوقيف من قبل مهما تعني الضرورة
    Bunu yapmaya giderken de yolda durup Onüç'e LP yaptın mı? Open Subtitles هل توقفت للقيام ببزل قطني ل 13؟ منظر 13 وحدقتيها المتضيقتان
    Seni gözlemek isteseydim bunu belli etmeden yapmanın pek çok yolu var. Open Subtitles لو كنت أردت مراقبتك، فما أكثر الوسائل للقيام بذلك دون الإمساك بي
    Uçak gemisine yapılacak saldırıyı korumak için kaç avcı uçağı hazır? Open Subtitles كم من مقاتلينا جاهزون للقيام بتنفيذ هجمتنا على الحامله الامريكيه ؟
    Çok karmaşık işlemler yapıyor, ve bunlara girmeye zamanım yok, ama bu dişinin büyüleyici yönü şu ki, hata yapmayı sevmiyor. TED إنها تقوم بمهام معقدة جداً، وليس لدي وقتا للقيام بها، لكن الأمر المدهش عن هذه الأنثى هو أنها لا تحب الوقوع في الأخطاء.
    Yani kendime yapmam gerekenin bu olduğunu söyleyip durdum ama... Open Subtitles أقصد أنني قلت لنفسي هناك شيء واحد فقط للقيام به
    Joanna gibi sanatçılara işini yapması için bir şans veriyor. Open Subtitles انه يتكلم عن اعطاء فنانين مثل جوانا فرصة للقيام بأعمالها
    Ian,sana yaptığım onca iyilikten sonra bana bir iyilik yapmana izin verdim. Open Subtitles ايان كل الخدمات عملتها لك اضطررت للسماح لك للقيام بخدمة لي هااااا
    Zira bir şirket olarak yapmamız gerekenleri yapacak yeterli kişimiz yoktu. Open Subtitles لاننا لم نمتلك ما يكفي من الناس للقيام بما نحتاجه كشركه
    Aksi takdirde,ilk etapta yapmamız gereken şeyi yapmak zorunda kalacağız. Open Subtitles عدا ذلك، سنضطر للقيام بما كان علينا فعله بالمقام الأول
    Sonunda bunu yapabilecek bir yer bulman ne kadar hoş. Open Subtitles انه لامر جيد ان كنت أخيرا ديك مكان للقيام بذلك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد