ويكيبيديا

    "للوثوق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • güvenmek
        
    • güvenmen
        
    • güvenmem
        
    • güvenmemiz
        
    Ama iyi haber şu ki, beni izlersen güvenmek zorunda kalmayacaksın. Open Subtitles لكنّ الخبر الطيّب هو أنّكِ إذا تبعتِني، فلستِ مضطرّة للوثوق بي
    Bir insanın bizi ilgilendiren konularda becerikli olduğunu, güvenilir ve dürüst olduğunu düşünüyorsak onlara güvenmek için yeterince sebebimiz var demektir, çünkü gözümüzde güvenilir olurlar. TED و عندما نجد شخصا كفؤا في أمور ذات صلة، نزيه و يمكن الاعتماد عليه، سيكون لنا أسباب وجيهة للوثوق به، لأنّه جدير بالثّقة.
    - Sana güvenmek zorundayım. Birinci katta bir cinayet işlendi. Open Subtitles أنا مضطر للوثوق بك يوجدقتيلةفي الطابقالأول.
    Bana güvenmen lazım. At şu güven adımını. Open Subtitles أنت بحاجة للوثوق بي قم بقفزة الثقة خاصتك
    Bana güvenmen lazım. At şu güven adımını. Open Subtitles أنت بحاجة للوثوق بي قم بقفزة الثقة خاصتك
    Sana tekrardan güvenmem ne kadar uzun sürdü biliyorsun. Open Subtitles كنت تعرف كم تطلب الأمر مني للوثوق بك مجدداً
    Sana güvenmem için hiçbir sebep yok. Open Subtitles ليس لدى اى اسباب للوثوق بك
    Seni durduramayacaksam sana güvenmek zorunda değilim. Open Subtitles لن أكون مضطرّاً للوثوق بك إن استطعتُ إيقافك
    Bak, haklıydın, bana güvenmek için hiçbir sebebin yok. Open Subtitles انظري، أنت محقّة، لا دافع يدعوك للوثوق بي.
    Bana güvenmek için hiçbir sebebiniz yok biliyorum ama ben sizin düşmanınız değilim. Open Subtitles الآن أعلم أنّكم لا تملكون سببًا للوثوق فيّ، لكنّي لست عدوّكم.
    Sana güvenmek zorunda kaldım, panikledin ve sinirlerin kasıldı ve konsolumu yaktın. Open Subtitles ...لقد اضطررت للوثوق بك، ولكنك ذُعرت، و توترت ..وكذلك، خربتَ جرابي
    Böyle önemli bir konuda sadece bir kişiye güvenmek.. Kim olursa olsun, Open Subtitles للوثوق بخادم واحد بشأن قضية مهمة مثل هذه, أياً كان هو...
    Ona güvenmek için hiçbir nedenimiz yok. Open Subtitles ليس لدينا سبب وجيه للوثوق بها.
    İlla ki güvenmek zorunda değilsin. Ama o, seni seviyor. Open Subtitles لستِ مضطرّة للوثوق فيه لكنّه يحبّك
    Sana güvenmek için de bir nedenim yok Open Subtitles ليسَ لدي سبب أيضًا للوثوق بكَ.
    Bana güvenmek zorunda değilsin. Sadece Birleşmiş Milletler adına çalışanlara güven. Open Subtitles ولستَ بحاجة للوثوق بي{\pos(192,230)}، ثق بمَن يعملون في (الأمم المتحدة)
    Bak, Michelle eğer bana güvenmen gereken bir zaman varsa, şimdi tam sırası. Open Subtitles (انظرى يا (ميشيل اذا كنت أحتاجكِ للوثوق بى فأحتاج لذلك الآن
    Bak, Michelle eğer bana güvenmen gereken bir zaman varsa, şimdi tam sırası. Open Subtitles (انظرى يا (ميشيل اذا كنت أحتاجكِ للوثوق بى فأحتاج لذلك الآن
    Ama sana güvenmem için ortaya hiçbir sebep koymadın. Open Subtitles لكنك لم تعطني سبباً للوثوق بك
    Sana güvenmem gerek, Abigail. Open Subtitles إني احتاج للوثوق بكِ يا (أبيغيل)
    Sayın Başkan, yolcuları kurtarma eğiliminizin olmasını anlıyorum ama gerçek şu ki bu adama güvenmemiz için elimizde herhangi gerekçe yok. Open Subtitles أفهمُ يا فخامة الرئيس رغبتكَ الطبيعيّة بإنقاذ المسافرين لكن الحقيقة هي ألّا سببَ لدينا يدفعنا للوثوق بهذا الرجل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد