Bunu kimseye söylemedim ama her zaman sizin mesleğinizi yapmak istemişimdir. | Open Subtitles | لم أخبر أحدا بهذا لكن كنت دائماً أود فعل ما تفعلين |
Bunu karıma bile söylemedim ama her gece kâbuslar görüyorum. | Open Subtitles | .. لم أخبر زوجتي بهذا لكن كل ليلة تخالجني الكوابيس |
Tony'ye bunu söylemedim. Pilotlara da söylemedim. | TED | لم أخبر طوني بذلك بل أخبرت كابتن الطائرة. |
Şimdiye kadar kimseye anlatmadım... bebekken silikon bir meme emdim ben. | Open Subtitles | أنا لم أخبر أي أحد بذلك و لكن عندما كنت طفلا صغيرا كنت أرضع من حلمة مزيفة. |
10 yıldır kimseye bundan bahsetmedim. | Open Subtitles | لم أخبر أي شخص حول هذا الأمر منذ 10 سنوات. |
Hala anlayamıyorum. Buraya geldiğimi kimseye söylemedim. | Open Subtitles | ما زلت لا أفهم الأمر لم أخبر أحداً أني سآتي إلى هنا |
Buraya geldiğimi kimseye söylemedim. - Gitmek ister misin? | Open Subtitles | ما زلت لا أفهم الأمر لم أخبر أحداً أني سآتي إلى هنا |
Bunu kimseye söylemedim. Annem Fransız'dı. | Open Subtitles | لم أخبر ذلك لآي شخص طوال حياتي كانتأميفرنسيةوأسمتنيذلك، |
Bunu kimseye söylemedim ölümünden bir kaç ay önce bana birisiyle aşk yaşamaya başladığını söylemişti. | Open Subtitles | لم أخبر أي أحد بهذا لكن بضعة شهور قبل موتها أخبرتني أنها كانت تعاشر |
Babana mı söyledin? Kimseye söylemedim. Bu çocuğu tanımıyorum. | Open Subtitles | لم أخبر أحداً حتى إنني لا أعرف هذا الولد |
Kimseye söylemedim. Bu çocuğu tanımıyorum. | Open Subtitles | لم أخبر أحداً حتى إنني لا أعرف هذا الولد |
Daha babanıza Marguerite Hala'nın ziyarete geldiğini söylemedim bile. | Open Subtitles | حتى أني لم أخبر والدكم بأن العمة مارقريت ستزورنا. |
* Cezbedildim ama gerçek ortaya çıktı * - Biliyorum. Annemlere söylemedim daha. | Open Subtitles | أعلم, لم أخبر والديَّ بعد, لكنني متأكّدة أنهما سيكونان بخير مع ذلك. |
Bunu daha önce hiç kimseye söylemedim ama bin yıl önce aya bakıp bir astronot olmayı hayal ederdim. | Open Subtitles | لم أخبر أحداً قط بهذا، ولكن قبل ألف سنة كنت أنظر إلى القمر وأحلم بأني رائد فضاء. |
Madhu, ben kimseye birşey söylemedim | Open Subtitles | لم أخبر أحد أي شيء ، ذلك اليوم عندما كنت في المؤتمر |
Önemli olan da bu DJ. Bunu kimseye anlatmadım. | Open Subtitles | هذا هو الأمر ، يا دى جى أنا لم أخبر ، أى شخص بالأمر |
Eğer bu imzaladığım belgeyle ilgili bir şey ise kimseye anlatmadım. | Open Subtitles | حسناً، إن كان هذا بسبب ما أمضيت عليه فأنا لم أخبر أحد |
Olanlardan kimseye bahsetmedim happened. Çok utanmıştım. | Open Subtitles | لم أخبر أي أحد بما حدث لقد كنت في غاية الخجل. |
Zamanında ben de meclis üyesiydim ve hiç yalan söylememiştim. | Open Subtitles | أنا كنت نائب مقاطعة مرة وأنا أبد لم أخبر الأكاذيب |
Anneme haber vermedim bu yüzden çok endişelenmiştir. | Open Subtitles | لم أخبر أمي، لذا أظنها سوف تقلق |
Anneme söylemediğim bir şey var. Ve bunu bilmesini istiyorum. | Open Subtitles | هناك شيء لم أخبر أمـي به، وأريدها أن تعرف بشدة. |
Joe senin için çok mutluyum, ama Kelly'ye daha bundan bahsedemedim. | Open Subtitles | جو أنا مسروره بخصوص ماحدث لك لكنى لم أخبر كيللى بعد |
Şimdiye kadar, kimseye anlatmamıştım. Karıma bile. | Open Subtitles | إلى الآن , أنا لم أخبر أحداً و لا حتى زوجتي |