Ama hiç Japon görmedim ve bana doğru gelen gülle sesi hiç duymadım. | Open Subtitles | و لكنى لم أتعرض لأى طعنات , و لم أرى أى قذيفة تداهمنى |
Orasının, senin çiftliğin olduğunu bilmiyordum, hiç kadın da görmedim. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنها مزرعتك و لم أرى أي امرأة. |
Ama Kuzey Denizi'ni görmedim. Haydi gel, benimle kalırsın. Bir çaresine bakarız! | Open Subtitles | لكني لم أرى بحر الشمال تعال يمكنك أن تبقى معي، سنتدير الأمر |
Hiç böylesine büyük bir sevgi görmemiştim. Nereye gitsen peşinden gelir. | Open Subtitles | لم أرى مثل هذا من قبل انه يتبعك فى كل مكان |
Daha önce bir siyah adamın bembeyaz olduğunu görmemiştim hiç. | Open Subtitles | لم أرى أبداً رجل أسود تحول إلى أبيض من قبل |
Orada çok kar var. Ben hiç kar görmedim ki efendim. | Open Subtitles | الجليد سيكون عميقاً ولكن لم أرى الجليد أبداً , يا سيدى |
bende bir odun fırınından bahsedildiğini duydum... ama fırında bi insan hiç görmedim. | Open Subtitles | لقد سمعت عن فرن الخشب لكني أبدا لم أرى فرنا للرجل قبل ذلك |
Ama çok zor. Hiç bu kadar karmaşık bir iksir görmedim. | Open Subtitles | لكن فى الحقيقة هى أننى لم أرى جرعة أكثر تعقيدا منها |
Onun ne kadar mutsuz olduğunu görmem gerekirdi, ama görmedim. | Open Subtitles | كان يجب ان ألاحظ كم كانت تعيسة لكنني لم أرى |
Bak, bana kızdığını biliyorum, ama senin gördüğünü ben görmedim. | Open Subtitles | أنظر. أعرف أنك غاضب منى لكنى لم أرى ما رأيته |
Babanın kamyonetini görmedim, bu yüzden sana sürpriz yapmak istedim. | Open Subtitles | لم أرى شاحنة والدك هنا لذلك ظننت أنه يمكنني مفاجأتك |
Ve aklımı bulandıran, Treadwell in şimdiye kadar çektiği tüm ayıların yüzünde, hiç bir yakınlık, anlayış, merhamet görmedim. | Open Subtitles | ما يؤرق لي هو أنه, في أي من الدببة التي صورها ثريدويل, أنا لم أرى أي تقارب او تعاطف |
Çok ilginç görünüyor, ama daha önce gümüş meteor taşı hiç görmedim. | Open Subtitles | ذلك يبدو مثيراً جداً، لكني لم أرى صخرة نيزك فضية من قبل |
- Hiç bu kadar seksi bir kemancı görmemiştim. Gerçekten. | Open Subtitles | لم أرى في حياتي عازفة فيولين بهذا الجمال من قبل |
Hayatım boyunca, hiç böyle üzgün bakışlı kurt boklarını bir arada görmemiştim. | Open Subtitles | أتبع هذا الضابط لم أرى فى حياتى مثل هذه المجموعة مؤسفة المنظر |
Hayatımda daha önce hiç bu kadar çok köfte görmemiştim. | Open Subtitles | . أنا لم أرى الكثير من رغيف اللحم فى حياتى |
Bunların hepsi arabalarla ilgili değil mi? - Hiç bu kadar araba görmemiştim. | Open Subtitles | إنها كلها تتعلق بالسيارات لم أرى هذا العدد الكبير من السيارات في حياتي |
Bu sabah okul için hazırlanan küçük bir kızı göremedim. | Open Subtitles | لم أرى ابنتك الصغيرة تستعد للذهاب الى المدرسة صباح اليوم. |
Asla bir erkeğin evinde külotumu bırakmam çünkü bir daha görmüyorum. | Open Subtitles | أنا لا تترك الملابس الداخلية لأنني لم أرى ذلك مرة أخرى. |
Şu ana kadar kendisine ihtiyaç duyan biri tarafından heyecanlananlar gördüm. | TED | لم أرى بعد شخص ما يحركه بشدة شخص ما يحتاج إليه. |
Ben kızımı yıllardır göremiyorum. Onu tekrar görmek beni çok mutlu ederdi. | Open Subtitles | لم أرى بنتي وهي بمثل عمرك وأنا سعيدَ جداً اذا رأيتها ثانيةً |
Olacak şey değil! İlk kez böyle bir delilik görüyorum! | Open Subtitles | لقد كان يتجاوزني لم أرى ابدا في حياتي شيئا مجنونا كهذا |
Tatlı bebek İsa aşkına! Bana az önce gördüğümü, görmediğimi söyle. | Open Subtitles | فتاتي الحلوة بحق المسيح أخبريني أننا لم أرى ما رأيته الآن |
11 yıldır gökyüzünü görmüyordum. Teşekkürler. | Open Subtitles | لم أرى السماء منذ مده طويله إنها 11 عام .شكرا |
Bu köpeği saha önce de buralarda görmüştüm. Galiba kaybolmuş. | Open Subtitles | لم أرى هذا الكلب هنّا من قبل أعتقد بأنه ضائع. |