Gerçek şu ki, ben bunlardan Daha önce hiç kullanmadım. | Open Subtitles | إذا أردت الحقيقة ؟ لم يسبق لي أن إستعملت إحداها |
Onu Daha önce hiç görmedim, bu o, değil mi? | Open Subtitles | اعني اني لم يسبق لي رؤيتها ولكنها هنا في الرسمة |
Bu büyük bir anlaşma. Daha önce hiç böyle bir şey yapmadım. | Open Subtitles | هذا أمرٌ في غاية الأهمية لم يسبق لي وأنجزتُ عملاً كهذا مطلقاً. |
Dürüst olmak gerekirse, Ben hiç kalkülüs dersi vermedim. | Open Subtitles | لكي أكون صادقا، لم يسبق لي أن درست الرياضيات. |
Ben hiç Oswald adında biriyle tanışmadım. Size bunu söyleyenler deliymiş herhalde. | Open Subtitles | لم يسبق لي أن قابلت أحدا اسمه أوزوالد أي شخص قال لك ذلك لابد أن يكون مجنون |
Seni daha önce Hayatımda hiç görmedim. Değil mi, küçük hanım? | Open Subtitles | لم يسبق لي أن وضعت عيني عليك من قبل أيتها الشابة؟ |
- Nasil bir sey oldugunu bilmiyorum. Daha önce hiç bebek dogurmadim. | Open Subtitles | لا أعلم ما احساس المخاض، لم يسبق لي أن أنجبت من قبل |
Size şimdi, Daha önce hiç kimseye söylemediğim bir şeyi söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريد أن أقول لك شيئا لم يسبق لي أن أخبرته لأحدا |
Daha önce hiç sümüklü böcek yemedim. Onu nereden buldun? | Open Subtitles | لم يسبق لي تّناول بزاقة من قبل من أين أحضّرتها؟ |
Daha önce hiç frizbi fırlatmadım, yakalamadım ve frizbiye dokunmadım. | Open Subtitles | لم يسبق لي رمي أو الإمساك أو لمس قرص طائر |
Ben 22 yaşında Fernandina'ya yaşamaya geldiğimde müsadenizle söyleyeyim, Daha önce hiç kamp yapmamıştım. | TED | و حين أتيت في عمر الـ22 للعيش في فرناندينا دعوني أقول أنه لم يسبق لي التخييم من قبل |
O da bana: "New York'tayım çünkü Daha önce hiç New York'u görmemiştim" dedi. "Kendine bir uçak ayarla! | Open Subtitles | قالت : "أنا في نيويورك لأنني لم يسبق لي أن أذهب إلى نيويورك من قبل " "أركبي في الطائرة! |
Daha önce hiç tekneye binmemiştim. Bu ilk kezdi. | Open Subtitles | لم يسبق لي أن ركبت قارب من قبل، كانت هذه أول مرة |
Ben hiç bir beyzbol maçında dışarı giden topu yakalamadım. | Open Subtitles | لم يسبق لي وأن أمسكت بالكرة في مباراة بيسبول |
Bu yalan, efendim. Ben hiç "Polenta"da çalışmadım! | Open Subtitles | انها كذبة، لم يسبق لي العمل ابدا في مطعم بولينتا |
Ben hiç, tüm sorunlarım için bir domuzu suçlamadım. | Open Subtitles | لم يسبق لي أن لمت خنزيراً على ما أمر به من مشاكل. |
Fakat, imkansız böyle birşey. Hayatımda hiç uyuşturucu kullanmadım. | Open Subtitles | حسناً، هذا مستحيل لم يسبق لي أن تناولتُ المخدّرات في حياتي |
Şimdiye kadar Meksika'da hiç evlenmedim. | Open Subtitles | سوف يكون كالبدايه من الصفر , لم يسبق لي الزواج في المكسيك |
Annem ona yazmış, ama o cevap vermemiş. Onu hiç görmedim. | Open Subtitles | هي كتبت له ولكنه لم يجب، لم يسبق لي أن رأيته |
- Ben asla onu evde yalnız başına bırakmadım. | Open Subtitles | لم يسبق لي ان اوصلتها الى منزلها بالتحديد |
Bu yüzden, hiçbir zaman uzun soluklu bir ilişkim olmadı. | Open Subtitles | لهذا لم يسبق لي وأن كنت في علاقة طويلة الأمد |
Neden zengin insanlar kapılarını kilitlemez hiç bir zaman anlamam. | Open Subtitles | لم يسبق لي أن فهمت سبب عدم غلق الأغنياء لأبوابهم |
Daha önce böyle bir okul dansında hiç bulunmadım. | Open Subtitles | أوتعلم، لم يسبق لي الذهاب أبدًا إلى إحدى الحفلات المدرسية الراقصة تلك |