Onları yakalayana kadar, hiç bir yere gitmiyorsun, anladın mı? | Open Subtitles | حتى نقبض عليهم لن تذهب إلى أي مكان،هل تفهم ذلك؟ |
Doktor gelip seni gönderene kadar hiç bir yere gitmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لن تذهب لأي مكان حتى يصرح لك الطبيب بذلك |
Konuşmamız bitene kadar hiçbir yere gitmiyorsun bayım. Öyle mi? | Open Subtitles | لن تذهب إلى أي مكان يا سيد حتى ننهي حديثنا |
Eve gittim ve karıma Tulsa konusunu anlattım ve o gitmiyor. | Open Subtitles | أنا ذهبت إلى البيت وقال زوجتي حول تولسا، وأنها لن تذهب. |
Bir yere gitmeyeceksin! Daha kapıdan bir adım attığında ölürsün. | Open Subtitles | لن تذهب ، اي خطوة خارج الباب ستصبح من الاموات |
Oraya gitmeyecek. Tehlikeli olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لن تذهب هناك مره أخرى تقول أن هذا بالغ الخطوره |
gitmiyorsun! Çünkü New York'ta hâlâ aranıyorsun! | Open Subtitles | لن تذهب لا يزال مطلوب القبض عليك في نيويورك |
Yere eğil! Seni orospu çocuğu hiçbir yere gitmiyorsun! | Open Subtitles | أنبطح الأن، أيها الحقير فأنت لن تذهب لأي مكان |
Otur ihtiyar! Hiçbir yere gitmiyorsun. Şu tabaklar için bana yardım eder misiniz Bay Crane? | Open Subtitles | إجلس أيها العجوز أنت لن تذهب إلى أي مكان |
- Hiçbir yere gitmiyorsun. Ver şu anahtarları bana. | Open Subtitles | انت لن تذهب الي اي مكان اعطني تلك المفاتيح |
Ver şu anahtarları evlat. Hiçbir yere gitmiyorsun. | Open Subtitles | بني ,اعطني تلك المفاتيح انت لن تذهب الي اي مكان |
Sen gitmiyorsun. Bahse varım temizlenince süper olursun. | Open Subtitles | . انت لن تذهب حتى . واراهن انك جيد جداً فى ذلك |
Oğlumla bu gece hiçbir yere gitmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لن تذهب الى أي مكان مع إبني اللّيلة. |
- ...çöpü karıştırması biraz şüpheli olmaz mı? - Onaylandı. O çöp bir yere gitmiyor. | Open Subtitles | أنت محق، لن تذهب هذه النفايات إلى أي مكان |
Otobüsler hiçbir yere gitmiyor! | Open Subtitles | استمعوا إليّ أيها الناس هذه الحافلات لن تذهب إلى أي مكان |
- Sen onlarla gitmeyeceksin, Beyaz adam. - Gitmeyeceğim. | Open Subtitles | ـ أنت لن تذهب معهم ، أيها الأبيض ـ لن أفعل |
Onlarla olmalıydım. Tekrar güçlenene kadar, hiçbir yere gitmeyeceksin. | Open Subtitles | يجب أن ألتحق بهم لن تذهب حتى تتعافي ثانية |
İleri Karakola hizmet ediyor. Daha ileriye gitmeyecek. | Open Subtitles | . إنها تخدم القاعده الأماميه . لن تذهب أبعد من ذلك |
- Bakın, gitmiyorsunuz. gitmiyorsunuz. - Sinemaya gidiyoruz. | Open Subtitles | إسمع، لن تذهب، لن تذهب نحن ذاهبون لحضور فلم |
Eğer o hırsızlar üzerini ararsa fazla uzağa gidemezsin. - Ne yapacağız? | Open Subtitles | أنت , اذا قرر هؤلاء الحمقى تفتيشك لن تذهب بعيداً بهذا المال |
Ablan öyle bir yere ölse bile gitmez. | Open Subtitles | أختك لن تذهب إلى هناك أو شئ من هذا القبيل |
Sonuç olarak, yakıIdığınız sürece hiçbir yere gitmiyorsunuzdur. | Open Subtitles | خلاصة الامر طوال وقت طردك لن تذهب إلى اي مكان |
- Florida'ya gelmiyorsun diyorum işte. O iş olmaz, ortak. | Open Subtitles | لن تذهب الى فلوريدا هذا لن يحدث يا صديقى |
Kırın cevizi. Beni ilgilendirmez. O filme gitmeyeceğini söyledim ve bu cezada kararlıyım. | Open Subtitles | لا توّجه هذه لوجهي ، قلت لن تذهب لذلك الفيلم وأنا متمسك بكلمتي |
- Oraya gideceğiz. - Beni rahatsız eden gitmek değil. | Open Subtitles | سوف نذهب هناك ما يضايقنى أنها تبدو أنها لن تذهب هناك |
Julie hiç bir yere gelmeyecek. | Open Subtitles | جولي لن تذهب الى اي مكان ونقودي يجب ان تأتي الى |