Bu simitleri kötü amaçlar için kullanacaksın... ve biz buna asla izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | هذا الكعك هو الشيء الوحيد الذي لن نسمح أن يتم إستخدامه في الشر |
Ama biz onların iğrenç yalanlarını... ve malum bazı gelip geçici modaları yaymalarına izin vermeyeceğiz... | Open Subtitles | ولكننا لن نسمح لهم بنشر هذه الأكاذيب الخبيثة ولا الترويج لموضاتهم |
Bu asalakların birinin bile buradan kaçmasına izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نسمح لأيٍّ من تلك الوحوش بالهرب من هذا المكان. |
Evini yakıp gitmelerine izin veremeyiz. | Open Subtitles | لن نسمح لهم أن يحرقوا و يسلبوا، و من ثم يرحلون |
Burası saygıdeğer bir işletmedir. Burada kötü işlere izin vermeyiz. | Open Subtitles | تلك مؤسسه محترمه ونحن لن نسمح بأى اعمال هزليه هنا |
Bu gerçeğin önüne kimsenin özel çıkarının geçmesine de izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن نسمح لأي اهتمامات خاصة للتداخل مع الحقيقة |
Tekrarlanmasına izin vermeyeceğiz. Bizim insanlarımıza olmaz. | Open Subtitles | . لن نسمح لأن يحدث ذلك ثانية , ليس لقومنا |
Galaktik koordinatları 167.84, -58.03, -948 olan menekşe cüce yıldızını patlamanıza izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نسمح لكم بتدمير النجمة القزمة البنفسجيه على الاحداثيات 167.84, -58.03, علامة 948. |
Onun gibi tatlı bir leydinin suç işlemesine izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | لأنها سيده لطيفه لن نسمح لها بالسقوط من الكرامه |
Ona ne yapmayı planladığını biliyoruz. Ve bunun olmasına izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | نحن نعلم إلامَ تخطط، و لن نسمح بحدوث ذلك. |
Sizin gibi egoist, koca kafalı, gerizekalı pisliklerin yolumuza çıkmasına izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | نحن لن نسمح لبعض الأنانيين , كبار الرؤوس , و الوسخين أيا يكن ,يقف في طريقنا |
Kendinden şüphelenmeni ve pes etmeni isteyecekler ama onlara izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | من أجل كل شئ لعين يريدونك بان تشك في نفس يريدونك أن تستسلم ولكن لن نسمح لهم |
CRPF veya polislerin bugün bu şehre girmelerine izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نسمح بدخول قوة شرطة الإحتياط المركزية أو الشرطة إلى هذه المدينة اليوم |
Sen jalebi yiyeceksin, uykun gelecek, ama senin uyumana izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | سوف تاكل الحلوى وتشعر بالنعاس ولكن لن نسمح لك بالنوم |
- Kanıt yok... -Suçluların bize yalancı demesine izin vermeyeceğiz! | Open Subtitles | ليس هناك دليل لن نسمح لمجرمين بأن يدعوننا بالكاذبين |
Aradığımız şüpheli hem yerel hem uluslarası ekiplerden kurtuldu ve yine kurtulmasına izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | ونحن لن نسمح له بالنجاة بفعلته مرة أخرى. |
Her neyse, bence bunun böyle devam etmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | لقد خطر ببالي اننا لن نسمح لذلك بالإستمرار |
Birkaç önemsiz klonun bizi durdurmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | نحن لن نسمح ببعض المستنسخون الضعفاء بايقافنا |
Buna izin vermeyiz. | Open Subtitles | لا ، لا يمكنه الذهاب الآن . لن نسمح بذلك |
Ve size ya, onu hayatta almak izin vermeyeceğim değildir. | Open Subtitles | ونحن لن نسمح بتركه يعيش ، بالحالتين |
Buna rağmen yaşanan talihsiz olayların bizi geri götürmesine müsaade etmeyeceğiz. | Open Subtitles | نحن لن نسمح مع ذلك لمصيبة كتلك أن تدفع بنا للخلف |
Yaptığımız işte bize tehdit herkimse harcanır. | Open Subtitles | لن نسمح لأي شخص بتهديد مصالحنا |
Üzgünüm bayım, serserilerin bu gece spor salonunda uyumasına izin vermiyoruz. Ama ıvır zıvır şeyleri arka kapıya koyacağız. | Open Subtitles | آسف سيدي ، لن نسمح للمتشردين بالنوم في غرفة الرياضة الليلة لكن سنضع بعض الوجبات المنزلية في الباب الخلفي |