ويكيبيديا

    "لن يجدي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • işe yaramayacak
        
    • işe yaramıyor
        
    • işe yaramayacağını
        
    • İşe
        
    • olmayacak
        
    • işe yaramaz
        
    Onlardan teslim olmalarını isteyebilirsin ama nedense işe yaramayacak gibi. Open Subtitles يمكن أن نطلب الإستسلام لكني أشعر أن هذا لن يجدي
    Adamın gözünü ele geçirmeden bu bir işe yaramayacak değil mi? Open Subtitles هذا لن يجدي أي نفع إلا إذا إنتزعنا عين الرجل، هه؟
    Bu yöntem işe yaramıyor. Bu noktada başka bir şey bulmamız gerekir. Open Subtitles حسناً , الملقاط لن يجدي نفعاً الآن , أنا مستعد لتجربة ايّ شئ
    Elbette keklerin hiçbir zaman işe yaramayacağını biliyorsunuzdur Bayan Pope. Open Subtitles تعرفين طبعًا أن الكعك لن يجدي نفعًا يا آنسة بوب
    İşe yaramaz, ve bir kadın olarak, buna seviniyorum. Buna ne diyeceksin? Open Subtitles لن يجدي وأنا شريرة بما يكفي لأسعد بهذا ، ما رأيكما ؟
    Bu iyi olmayacak. Bu resmin her duvarda, her tepede olması. Open Subtitles لن يجدي هذا نفعااً الصور علي كل حائط، و كل مكان
    Ama sonra da, bu yazmak iyidirden daha kötü, o yüzden de işe yaramayacak. TED بعد ذلك قلت لنفسي هذا أسوء بكثير من دافعي القوي للكتابة و لن يجدي نفعاً.
    Yapmak istediğin şey işe yaramayacak. Open Subtitles مهما كان ما تحاول انتزاعه، لن يجدي الأمر.
    Bu işe yaramayacak, bu yüzden ben... sana bir araba çağırayım, yat uyu ve sabah bir daha düşün. Open Subtitles لن يجدي ذلك نفعاً إذاً لماذا لا أتصل من أجلك بسيارة أجرة لتقلك إلى المنزل وتنام هناك
    Aramak bir işe yaramayacak zaten onlar sihirli değil. Open Subtitles تعلمين البحث عنهم لن يجدي نفعاً عليهم بكل الأحوال . لأنهم ليسوا سحريين
    Ama bu burada işe yaramayacak bay Porter, çünkü ben sadece tek bir şey istiyorum. Open Subtitles لكن لن يجدي هنا يا سيد بورتر لأنني أريد شيئاً واحداً فقط
    Bu asla işe yaramayacak. Uyanmanız gerek çocuklar. Open Subtitles هذا لن يجدي قطّ، عليكم أن تستيقظوا أيّها الصبية.
    İşe yaramıyor. Git, 40 numara ve benim için bir Romalı öldür. Open Subtitles هذا لن يجدي إمضي يا رقم 40 و أقتل "رومانياً" من أجلي
    Hayır, işe yaramıyor Amy. Sana söyledim, işe yaramıyor. Open Subtitles -لا ، لن يجدي ذلك يا إيمي قلت لكِ أن ذلك لن يجدي
    İşe yaramıyor, patron. Çetin ceviz çıktı. Open Subtitles هذا لن يجدي يا زعيم إنه شخص قوي
    Sanırım ikimiz de bu ilacın da işe yaramayacağını biliyoruz. Open Subtitles أعتقد أنّ كلينا يعلم أنّ هذا الدواء لن يجدي أيضًا.
    Bunun işe yaramayacağını anladım. TED لذلك ، كنت أدرك تماما أن هذا لن يجدي نفعا
    Bunun işe yaramayacağını biliyordum. Open Subtitles ــ عرفت أن هذا لن يجدي ــ مهلاً، مهلاً مهلاً، انتظر الآن
    Şiddetli doku masajı işe yaramadı bu yüzden farklı yaklaşımlar denendi. Open Subtitles تدليك النسيج من العمق لن يجدي نفعاً, لذا أقتراحات أخرى جُرِبت..
    - Bu böyle olmayacak. - Buradan sahil ne kadar? Open Subtitles هذا لن يجدي نفعاً - أين موقع الشاطيء من هنا؟
    Artık böyle israflar olmayacak. Open Subtitles و هذا النوع من الاهمال لن يجدي نفعاً بعد الآن.
    İyi değil, işe yaramaz! - İşleri bu şekilde değiştiremezsin! Open Subtitles هذا لن يجدي و لا يجب أن تغير الإتفاق هكذا
    İyi değil, işe yaramaz! - İşleri bu şekilde değiştiremezsin! Open Subtitles هذا لن يجدي و لا يجب أن تغير الإتفاق هكذا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد