ويكيبيديا

    "لوقتٍ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • süre
        
    • süredir
        
    • zamandır
        
    • saate kadar
        
    • saatlere
        
    • zamana
        
    • süreliğine
        
    • uzun
        
    • vakte
        
    • zaman için
        
    uzun bir süre, hemen hemen birkaç dakika, dalmadan öylece bekliyor. Open Subtitles وهي لا تغوص لوقتٍ طويل، لعلها تفعل ذلك لدقيقتين. ستكون الأم
    Yine de burs yazısının yolunda gittiğini fark ettim çünkü dikkatimi daha önceye kıyasla çok daha uzun süre canlı tutabiliyordum. TED ولكنني اكتشفت أنّ التقديم للمنحة حينها يجري بشكل جيّد، لأنّه كان بإمكاني أن أُركّز وأُحافظ على انتباهي لوقتٍ أطول من السابق.
    Müzik çok uzun süre bana ulaşılmaz gibi gelen şeyi aramak için yol açtı. TED الموسيقى قادتني إلى طريق البحث عن ما بدا صعب المنال لوقتٍ طويلٍ للغاية.
    uzun süredir hastaydi ama en azindan, geçen sene biraz daha birbirimize yakinlastik. Open Subtitles كان مريضاً لوقتٍ طويل، لكننا حصلنا على خاتمة خلال العام الماضي على الأقل.
    Çok uzun zamandır öğretmenlik yapıyorum senin yaşının iki katı artı bir kaç yıl daha. Open Subtitles لقد كنتُ استاذاً لوقتٍ طويل. ضعف المدة التي عشتيها بالإضافة لبضعة سنوات.
    Gördüğüm kadarıyla, nöbetinden sonra burada kalıp... - ...geç saate kadar çalışıyorsun. Open Subtitles لاحظتُ أنكِ تبقين هنا لوقتٍ متأخر، وتعملين حتّى بعد انتهاء نوبتك
    Annemle geç saatlere kadar yeni fikirlerimizle birbirimize ilham veriyorduk. TED كنتَ أبقى مع والدتي لوقتٍ متأخر نتحدث عن آخر أفكارنا ونلهم بعضنا البعض.
    Bir dakika için bu nehirdeki eğim veya kıvrımları izleyin, bir yerde uzun süre kalmadığını göreceksiniz. TED انظروا لدقيقة لأي التواء أو منحنى في هذا النهر، وستروا أنها لا تبقى في المكان ذاته لوقتٍ طويل.
    "Bunu uzun bir süre inkâr etmeye çalıştım çünkü seni seviyorum" Open Subtitles لقد كنت أحاول إنكار هذه الحقيقة" لنفسي لوقتٍ طويل لأنني أحبكِ"
    Bu evrende doğduğunda, çok uzun süre kalırsın. Open Subtitles عندما ولِدتَ في هذا الكون، أنت موجود فيه لوقتٍ طويل جدًا.
    Üzgünüm, anneni uzun süre görmeyeceksin. Open Subtitles آسف، فإنّكَ لن ترى أمّكَ مُجدداً لوقتٍ طويل.
    Beni kısa bir süre için "deliğe" atar, ne gam. Open Subtitles سيضعني في الحفرة لوقتٍ بسيط، مشكلة كبيرة.
    Yani, sizleri o kadar uzun süre görmemek çok garip olacak. Open Subtitles سيكون غريباً, عدم رؤيتكما يا رفاق لوقتٍ طويل.
    Peki uzun süredir kayıp aile üyeleri durumunda genelde nasıl sonuçlanır? Open Subtitles ماذا بشأن أعضاء عائلة مفقودة لوقتٍ طويل؟ كيف يكون الأمر عادةً؟
    Peki uzun süredir kayıp aile üyeleri durumunda genelde nasıl sonuçlanır? Open Subtitles ماذا بشأن أعضاء عائلة مفقودة لوقتٍ طويل؟ كيف يكون الأمر عادةً؟
    Bakteriyel bağışıklık sisteminde uzun süredir yer alan CRISPR şaşırtıcı da olsa aslında doğal bir süreçtir. TED مما يثير للدهشة، أنّ كريسبر هو فعليًّا عمليّة طبيعيّة والذي عمل لوقتٍ طويلٍ كجهازٍ مناعيٍّ بكتيريّ.
    Geleneksel tıp uzun zamandır bunun geri çevrilemez olduğunu iddia ediyor. Open Subtitles ادّعى الطب التقليدي لوقتٍ طويل بأنّه لا يمكن عَكْسَه
    uzun zamandır efendilerimizin arzuları için yaşayıp, ölüyorduk. Open Subtitles لقد عِشنا وخسرنا تحت نزوات أسيادنا لوقتٍ طويل للغاية
    Sen de öyle, o yüzden geç saate kadar kalma, tamam mı? Open Subtitles كذلك أنتِ، لذا لا تبقي مستيقظة لوقتٍ متأخر، حسناً؟
    Büyük ihtimalle geç saatlere kadar kalamam anlyıor musun? Open Subtitles لربما لا يجدر بي السهر لوقتٍ متأخر, تعلمين؟
    Yapamam. Henüz. Düşünmek için zamana ihtiyacım var. Open Subtitles .. لا استطيع ، ليس الآن احتاج لوقتٍ للتفكير
    Bir süreliğine oradan alışveriş yapmayı kestim. Ama bir adam mahalle marketinin buritos'ları olmadan uzun süre yaşayamaz. Open Subtitles لكن لا يمكن للمرء أن يعيش معتمداً على مطعم الوجبات السريعة لوقتٍ طويل
    Onu sevenler, çıktıkları oldu ama hiçbiri uzun sürmedi çünkü onlarla ilgilenmiyor, tek düşüncesi okul ve Karen Wright. Open Subtitles بعض شبان أعجبوا بها ، لكن ليس لوقتٍ طويل لأنها لم تكن تهتم لهم فقط المدرسة وكارين رايت ..
    Bu gece kızının dans resitali varmış. Geç vakte kadar çalışamaz. Open Subtitles ابنتها لديها تجربة رقص الليلة، لا يمكنها العمل لوقتٍ متأخّر
    Hiç kısa zaman için oda kiralamam, yabancılara da kiralamam. Open Subtitles لم أقم بتأجير الغرف من قبل لوقتٍ قصير ولا أؤجّر الغرف للغرباء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد