Lily, Marshall'ı kocan olarak ve beraber yaşamayı kabul ediyor musun? | Open Subtitles | ليلي، هل تعدين بأخذ مارشال ليكون زوجك لآخر يوم في حياتك؟ |
Yani, bu adam her kimse bir katil olarak doğmak ister miydi? | Open Subtitles | أعني ، أنه مهما يكن هذا الشخص أتعتقد أنه نشأ ليكون قاتلاً؟ |
Benim için gerçek bir eğitim olurdu. Tezimin konusu o olurdu. | Open Subtitles | وكان ذلك ليكون تعليماً حقيقياً بالنسبة لي، لقد كانَ موضوع أطروحتي |
Bu da demektir ki, damadı bir sonraki Şef olacak! | Open Subtitles | مما يعني أن زوج أبنته سيكون في الطريق ليكون زعيــما |
"Soruna yol açan şey Bir hayal olsun görünen şey görünmez olsun" | Open Subtitles | السماح للوجوه الاعتراض ولكن أصبح حلم وأنا رأيت يتسبب في ليكون الغيب |
Hiçbir şey, gerçek olamayacak kadar muhteşem değildir yeter ki doğa kanunlarıyla çelişmesin. | Open Subtitles | ليس هناك ما هو مُدهش جدا ليكون حقيقيًا مادام يتفق مع قوانين الطبيعة. |
Üstelik muhtemelen çoğunun ölçeği küçültülecek olmasına rağmen orada olmaya devam edecekler. | TED | ومعظمها ما زالت مستمرة ليكون هناك ، على الرغم من أن حجمهم سوف يكون على الارجح في تراجع. |
Çağırma işlemi için aracı olarak bir Hizmetkâr'ın kalıntısının da gerekli olduğu yazıyor. | Open Subtitles | كما كُتب هنا أنه يتطلب وجود أثر من الخدم ليكون بمثابة مفعّل لاستدعائهم |
O halde bunun bir tür hapishane olarak mı inşa edildiğini düşünüyorsun, doktor? | Open Subtitles | هل تعتقد أنه قد تم بناء هذا ليكون نوعاً من السجن، يا دكتور؟ |
Ve o bir egzersiz ve diyet koçu olarak dizayn edildi. | TED | و تم تصميمه ليكون روبوت حمية و مدرب تمارين |
Tam on ikiden o zaman. Adamım, proktolog olsaydı işimiz daha kolay olurdu. | Open Subtitles | فقط العيون يارجل كان ليكون هذا اسهل بكثير اذا كانت متخصصة بامراض الشرج |
Eğer bizimle çalışıyor olsaydınız bu iş daha kolay olurdu. | Open Subtitles | أتعلم، كان هذا ليكون أسهل بكثير إن كنت تعمل معنا |
Gırtlak boşluğundaki hasar, eğer doğrudan ateş edilseydi daha belirgin olurdu. | Open Subtitles | كان الضرر على الثقبة العظمى ليكون أوضح لو كانت إصابة مباشرة. |
1986'da gerceklesecek deneylerde mevcut bulunmus olacak kadar yasli biri. | Open Subtitles | شخص كبير بما يكفي ليكون هناك بوقت التجربة في الثمانينات |
1986'da gerçekleşecek deneylerde mevcut bulunmuş olacak kadar yaşlı biri. | Open Subtitles | شخص كبير بما يكفي ليكون هناك بوقت التجربة في الثمانينات |
Temizle, bile, iyice bile, ve yarın yarışlarda yanımızda olsun. | Open Subtitles | نظفه، اشحذه ليكون حاداً جداً وأريده بحوزتنا في السباقات غداً. |
Ve deneyimlerime göre, gerçek olamayacak kadar iyiyse muhtemelen gerçek değildir. | Open Subtitles | إذا كان يبدو جيدا جدا ليكون صحيحا، انه ربما هو. |
Ancak her halükârda, tipik olarak dikey olan yapı, daha yatay olmaya doğru itilmektedir. | TED | ولكن في أي من الاتجاهين، الهيكل الرأسي عادة يصبح مدفوعا ليكون أكثر أفقية. |
Ve bunun olmasını engeleyen şey de sürdürülebilir ölçekte büyük metropoller yapma fikriydi. | TED | والتي تسبب حدوثها في تحقيق مفهوم النمط التكاملي من حياة الحاضرة ليكون مستداماً. |
Tam da en iyi Şükran Günü olacaktı ki. Ta ki... | Open Subtitles | كان كل شيء معد ليكون أفضل عيد شكر على الإطلاق حتى.. |
Çoğu insanın anlamadığı olay şu ki, Avrupa'da yetişen ve kendi olma özgürlüğüne sahip olmayan bizim gibi birçok insan var. | TED | الشيء الذي لا يفهمه معظم الأشخاص هو أنه يوجد الكثير منا ممن يترعرع في أوروبا لا يتمتع بالحرية ليكون على طبيعته. |
O kıyafette gitseydim felaket olabilirdi. | Open Subtitles | .كان الأمر ليكون كارثة إذا كُـنتُ ذهبتُ هكذا بهذه الملابس |
Dinamiti en tepeye koymalısın, böylece vuruş açım iyi olur. | Open Subtitles | اريد الديناميت في اعلى الجسر ليكون في مرمى رصاصي مباشرة. |
Clay'i görür görmez tanıdım ve onu, dizlerini gözlemlemeye yetecek kadar oyaladım. | Open Subtitles | لقد تعرفت على كلاى فورا ,وقد ماطلته ليكون لدىَ الوقت لافحص ركبتيه. |
Bak, yalnızca ikimiz olsak öyle olmazdı ama bir ailem var. | Open Subtitles | ما كان ليكون مربكاً بيني وبينك لو لم تكن لديّ عائلة |
Başka bir deyişle, komik bir şey olması için, düşünmeliyiz, hem yanlış olmalı hem de kabul edilebilir olmalı. | TED | بمعنى آخر، ليكون شيئًا ما مضحكًا، يجب أن نفكر بطريقة تجعله خطأ ومقبولا في نفس الوقت. |
Babam yaşasa idi benimle gurur duyardı. Paramı geri aldım ve hiç kimse ölmedi. | Open Subtitles | كان والدي ليكون فخوراً بي استعدتُ مالي ولم يُقتَل أحد |