ويكيبيديا

    "محال" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Olamaz
        
    • Olmaz
        
    • imkansız
        
    • Asla
        
    • imkânsız
        
    • mümkün değil
        
    • imkan yok
        
    • Yok artık
        
    • imkanı yok
        
    • Hadi
        
    700 Olamaz. Sakın bana bu ceket için 700 dolar ödedim deme. Open Subtitles محال أن يكون 700، لا تقل إنك دفعت 700 دولار مقابل سترة
    Olmaz öyle. Aslan, kaplan, pembe panter olmalı bir kere. Open Subtitles هذا محال ، يهمنى أن يتواجد الأسد والنمر والنمر الوردى
    Bu kadar aktif bombayı böyle ortalık yerde bırakmaları imkansız. Open Subtitles محال أن يتركوا قنابل حية هكذا ظاهرة للناس في العراء
    Kardeşinin öldürüldüğünü Asla kabul etmezdi hâliyle tüm kayıtları yok ettirdi. Open Subtitles نعم، محال أن يعترف بأن أخاه قد قُتل، فأخفى الأمر كله
    Çünkü daha az önce bizim gruba senin geçtiğimiz yıldan daha hoş olmanın imkânsız olduğunu söylüyordum. Open Subtitles بأنــه محال أن تكوني أجمــل من العام الماضي
    Tekrar bir araya gelirlerse, ikisinden biriyle birlikte yaşamam mümkün değil. Open Subtitles محال أن أعيش مع أي منهما لو انهم معا مرة أخرى
    Bunlardan birinin gerçek bir kadının yerini almasına imkan yok. Open Subtitles محال أن تحلّ واحدة من هذه الدمى محلّ امرأة حقيقية
    Hayır, Olamaz. O mükemmel biri! Bunu Asla yapmaz! Open Subtitles لا , هذا محال , إنها ممتازة لم تكن لتفعل ذلك
    Bunu gerçek veya hayali bir hayvan yapmış Olamaz. Open Subtitles محال بأن يكون هذا بسبب حيوان حقيقياً كان أم في الخيال
    Bu benim gözetimim altında Olamaz. Oraya girersem başka bir rehine daha kurtarabilirim. Open Subtitles محال أن يحدث هذا، إن دخلتَ إلى هناك فلن تخرج أبداً
    - Evet, sessizce gelirse. - Olmaz. Çığlık atarım ve bağırırım. Open Subtitles لا،لو هيجي بشكل هادئ محال.انا بأَصْرخُ وأَصِيحُ
    Olmaz. Yapamazsın, büyük haksızlık bu! Open Subtitles هذا محال , لا يمكنك فعل هذا هذا غير منصف على الإطلاق
    Olmaz, çok riskli. Ona faul yapacak, sezonlarını bitirecek, ve buradan yenilgisiz ayrılacağız. Open Subtitles محال ، هذا خطير للغاية ، سنعرقله و ننهى الموسم بالنسبة لهم
    Etrafta bu kadar gardiyan varken buradan çıkması imkansız. Open Subtitles محال أن يتمكن من الهرب مع كل هؤلاء الحراس بالجوار
    Donanmada çok fazla reçete yazılır bu kadar miktarda ilacı, kişisel kullanım için alması imkansız. Open Subtitles كتبت البحرية الكثير من الوصفات الطبية لذا الكمية التي كان يحصل عليها محال أن تكون للإستخدام الشخصي
    Ateşleme mekanizmasını modifiye etsen bile dokuzluk mermi atması imkansız. Open Subtitles حتي إذا قمت بتغيير آلية إطلاق النار,محال أن تكون أحدي هذهِ البنادق أُستخدمت في عيار 9 ملم
    Spencer'ın ebeveynleri Caleb'ın öyle bir şey yaptığına Asla inanmaz. Open Subtitles لا محال والدا سبينسر يصدقون بأن كايلب من فعل ذلك
    - KeIso, Jackie ile konuşmuyor musunuz? - Asla, dostum. Jackie beni terketti. Open Subtitles كيلسو" , الن تاخذ "جاكى" ؟" - "محال , لقد هجرتنى "جاكى -
    -Ama bu imkânsız, çünkü o sırada Carl Custer dört sokak ötede, zırhlı aracın içinde ölmekle meşguldü. Open Subtitles لكن محال أن يكون قد وقّع لأنه كان منشغلاً للغاية بالإحتضار على بعد 4 مربعات سكنية بداخل سيارة مصفّحة
    - Tamam ama bu mümkün değil. Sonuçta bu Bay Sheikw'ın mitingi. Open Subtitles لا بأس بهذا، ولكن هذا محال لأنّها بعد كل ذلك مسيرة الشيخ
    Olmasına imkan yok. İçeride ölü biri olsa kokusu dışarıya-- Open Subtitles محال أن تكون هنا جثة بالداخل كنا لنشتم رائحتها
    Yok artık. Viktoryen leydileri kullanır onu. Open Subtitles ، محال السيدات الفيكتوريات يُرَوِحن على أنفسهن
    Hayır, hayır. İmkanı yok. Onun gibi bir adam böyle bir yerde ölü yakalanmaz. Open Subtitles لا، لا، اللعنة، محال فرجل مثله لا يمكن أن يوجد ميتاً بمكان كهذا
    Kesinlikle Olmaz. Hadi, bunu kutlamalıyız, ahbap. Mülakatı geçtik. Open Subtitles محال تعال، يجب أن نحتفلَ يا رجل، لقد اجتزنا التدريب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد