Bu demektir ki, insani değerlere ve etiğe hiç olmadığı kadar sıkı sarılmamız gerekiyor. | TED | والذي يعني أنه يجب علينا ننتظر بشكل محكم أكثر من أي وقت مضى للقيم الانسانية والأخلاق الانسانية. |
Oyuncular sıkı bir sosyal kumaşın dokunmasında ustadırlar. | TED | اللاعبون موهوبون في حياكة نسيج إجتماعي محكم. |
Başından sonuna, tüm işlem çok sıkı bir güvenlik sistemi gerektirir. | Open Subtitles | العملية باكملها مِنْ البدايةِ الي النهاية خاضعة لنظام أمني محكم |
Ama şirketi yöneten aileye gelirsek hiçbirinin sağlam bir tanığı yok. | Open Subtitles | ولكن فيما يتعلق بالأسرة، ليس هناك واحد منهم مع ذريعة محكم. |
Bu mekan, sizin araştırmanızdan sonra sıkıca mühürlendi. | Open Subtitles | المكان كان محكم حتى بعد قيامكم بفحص المشهد |
Tuzak oluşturacağız, hava geçirmez bir tuzak... bir sürü ölü adamla dolacak. | Open Subtitles | ..نقوم بعمل فخ, قفص محكم يمتلىء بالعديد والعديد من الموتى |
Başından sonuna tüm işlem çok sıkı bir güvenlik sistemi gerektirir. | Open Subtitles | العملية باكملها مِنْ البدايةِ الي النهاية خاضعة لنظام أمني محكم |
Öyle sıkı bağlayacağım ki kıpırdayamayacaksın. | Open Subtitles | سأربطك بشكل محكم حتى أنك لن تتمكن من التحرك |
sıkı mücadele olacak. | Open Subtitles | عالى و منخفض في الأركان انه محكم الأغلاق |
Öyle sıkı bağlayacağım ki kıpırdayamayacaksın. | Open Subtitles | سأربطك بشكل محكم حتى أنك لن تتمكن من التحرك |
Onu bulduğumda battaniyeye sıkı sıkı sarılmıştı. | Open Subtitles | كان في بطانية عندما وجدته ملفوف بشكل محكم |
Sayende, cephanedeki güvenlik çok da sıkı değildi. | Open Subtitles | الأمن عند مستودع الأسلحة لم يكن محكم بالظبط |
Kocanızla sizin sıkı bir evlilik öncesi anlaşmanız var. | Open Subtitles | أنتِ وزوجكِ لديكما إتّفاق محكم قبل الزواج |
Güvenlik neden bu kadar sıkı diye merak ediyorsanız, tüm şehrin gözü ve kulağıyız. | Open Subtitles | تتسائلون لما نظامنا الأمني محكم جداً لأننا العيون والآذان للمدينة بأكملها |
Sana böyle düşündüren şey nedir? sağlam bir kaynaktan anlaşma istediğini duydum. | Open Subtitles | لديّ يقين محكم أنّها علي إستعداد للتسوية |
sağlam bir mazerete ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | سوف تحتاجين إلى عذر محكم عن وجودك حين حدوث الجريمة |
Bir gözlem arabasına ihtiyacım olacak dolu bir 22, ve sağlam bir hikaye. | Open Subtitles | أنا الحاجة ستعمل سيارة مراقبة، لتحميل 0.22، والخلفية الدرامية محكم. |
Elemanlarım bütün delikleri sıkıca kapattığınızı söyledi. | Open Subtitles | أخبرتني جماعتي بأنّك مختبئ بشكل محكم هناك |
Yüzüne sıkıca tak. Şimdi camı açmanı istiyorum. | Open Subtitles | تأكد أنه محكم حول وجهها جيد , الأن أريدك أن تفتح النافذة |
Beni hava geçirmez bir yere tıkma fırsatı ne kadar hoşuna giderdi değil mi? | Open Subtitles | ألا تحب فرصة أن تحجزني في قفص محكم السد؟ |
Bunu mümkün olan en hava geçirmez yere koymalıyız. | Open Subtitles | أكثر منه على أية حال. نحن بحاجة للحصول على هذه كما محكم وقت ممكن. |
Sosyal medya dünyasına girmenizi sağlıyorlar ama kilitli ve hava geçirmez. | Open Subtitles | إنهم يسمحون لك بالإرتبط في شبكات التواصل الإجتماعي ولكنها منغلقة على نفسها بشكل محكم |
Fazla sıkmadınız mı ki? | Open Subtitles | هذا محكم جداً,أليس كذالك؟ |