Çocukluğum, yoğun bir trafiğin olduğu işlek bir yolun yanında yer alan sıra evlerde geçti. | TED | عندما كنت طفلة، نشأت في بيت بالقرب من طريق مزدحم دائماً بحركة المرور. |
yoğun programın müsaade ediyorsa aynayı çıkarabilir misin? | Open Subtitles | إذا كان جدول أعمالك مزدحم هللديكمانعأنتأخذ تلكالمرأة؟ |
Kalabalığın en yoğun kısmına ateş emri verdiğiniz doğru mu? | Open Subtitles | هل صحيح أنك أمرت قواتك باطلاق النار على أكثر جزء مزدحم في المظاهرة؟ |
Tamam, içeri giriyorsun tanıdık insanlarla dolu bir odada bekliyorsun. | Open Subtitles | انت تدخل الى هناك وتقف في دور مزدحم مليء بالوجوه |
Bu aralar programım dolu Rossi, bebek için hazırlanıyorum malum. | Open Subtitles | جدولي مزدحم هذه الأيام, روسي, كما تعلم, الإستعداد لقدوم الطفل |
Yaptıklarını tanıtmaları lazım, büyük bir baskı altındalar; çok kalabalık bir pazarda merhamet için rekabet ediyorlar. | TED | فهم يحتاجون إلى الدعاية، حيث يعملون تحت ضغط هائل، ويتنافسون في سوق مزدحم للغاية من أجل كسب التعاطف. |
Böylece Palo Alto'da sıkışık, penceresiz bir ofise taşındık ve tasarımımızı çizim tahtasından laboratuvara taşımak üzere çalışmaya başladık. | TED | وهكذا انتقلنا إلى مكتب، مزدحم بدون نوافذ في بالو ألتو، وبدأنا العمل على نقل تصميمنا من لوحة الرسم إلى المخبر. |
- Bu gece çok kalabalıktı, değil mi? - Evet, öyleydi. | Open Subtitles | المكان مزدحم قليلاً الليلة ، أليس كذلك ؟ |
Eski Çar'ın sarayında liderler yoğun bir gündemle toplandı. | Open Subtitles | في القصر القيصري السابق، واجه القادة جدول أعمال مزدحم |
Üzgünüm, Noel zamanı çok yoğun olur efendim. | Open Subtitles | أنا آسف. عيد الميلاد هو وقت مزدحم جدا، يا سيدي. |
Bu arada Bay Rance'e, yoğun iş gezilerini bölerek bizi ziyaret ettiği için teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | وأود أن أنتهز هذه الفرصة لأشكر السيد رانس لغيابه عن جدول أعمال مزدحم للغاية لزيارتنا |
yoğun bir hafta geçirdiniz. Şanslı kişiyi öğrenmenize az kaldı. | Open Subtitles | لقد كان إسبوع مزدحم لدينا رقم قياسي ، فائزان حتى الآن |
yoğun bir hafta geçirdiniz. Şanslı kişiyi öğrenmenize az kaldı. | Open Subtitles | لقد كان إسبوع مزدحم لدينا رقم قياسي ، فائزان حتى الآن |
Nasıl girdik anlamadım. Pazar günleri çok yoğun olur burası. | Open Subtitles | ما زلت لا أصدق أننا دخلنا هذا المكان مزدحم عادة أيام الأحد |
Yirmi yıl içinde evin içi küçük sağlam Soubeyranlar'la dolu olacak. | Open Subtitles | حينها سيكون لديك بيت مزدحم بصغار السوبيغان |
Uyku önemini yitiren insanlar için, ve seninse dolu bir takvimin olmak üzere. | Open Subtitles | النوم للفشلة يا صديقي ، وأنت موشك للحصول على جدول أعمال مزدحم |
Henüz değil. O kadar dolu ki, yeni bir şey öğrendiğimde bir şeyleri unutmam gerekiyor. | Open Subtitles | انه مزدحم لدرجة أننى أتخلص من شئ كلما تعلمت شيئا جديدا |
Av yakalamak için çok güzel bir yer, bu saatlerde çok kalabalık oluyor. | Open Subtitles | كان ذات مرة هذا المكان رائع للصيد إنه مزدحم للغاية الآن |
Bileşik Devletler Başkanı'nın programı çok sıkışık. | Open Subtitles | فرئيس الولايات المتحدة الأمريكية جدوله مزدحم للغاية |
Disney'e gittiğimiz zaman ne kadar kalabalıktı, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكّرْ عندما نحن ذَهبَ إلى عالمِ ديزني، كَمْ مزدحم ذلك كَانَ؟ |
Havaalanına biraz erken gitsem iyi olacak. Radyoda trafik yavaş dediler. | Open Subtitles | من الافضل التوجه مبكراً الى المطار اليوم الراديو يقول ان المرور مزدحم جداً |
Circus Circus'un arkasında ondan kurtulmak için Kalabalık bir sokak almalıydık. | Open Subtitles | كان علينا أن نأخذ زقاق مزدحم خلف السيرك السيرك ليهز له. |
Bugünlerde burası biraz kalabalıklaştı. | Open Subtitles | أصبح المكان مزدحم نوعاً ما هنا هذه الأيام. |
Orası fahişelerle öyle bir kaynıyor ki adamlarım kaldırımda bile yürüyemiyor. | Open Subtitles | الأولاد لا يمكنهم المشي على رصيف المشاة هناك لأنه مزدحم بالعاهرات |
Orayı çok severim, ama genelde çok kalabalıktır. | Open Subtitles | أعشق ذلك المكان ولكنه مزدحم في معظم الأحيان |
Yapma Rachel. Burası sence de biraz kalabalık olmadı mı, değil mi Dean? | Open Subtitles | هيا بنا رايتشل, يبدو أن المكان مزدحم هنا بعض الشي, أليس كذلك, دين؟ |
Tâli yollarda sıkışacaktır ve işlek bir yerden sınırı geçmez. | Open Subtitles | سيلتزم بالطرق الفرعية و لن يعبر الحدود من مكان مزدحم |