Ayrıca denizaltı, nükleer güçlü. Bir radyoaktif iz sürücüyle onu izleriz. | Open Subtitles | وايضا الغواصة تعمل بالوقود النووى وسوف نضع جهاز يرصد اى مصدر مشع |
Sizin deyiminizle bu gezegenin yüzeyi radyoaktif. | Open Subtitles | سطح هذا الكوكب بالكامل سيكون، بلغتكم، مشع |
Dolaşım sistemine radyoaktif bir izotop enjekte edip ...vücudununda inflâmasyon olup olmadığına bakacağız. | Open Subtitles | نحقن مجرى الدم بنظير مشع و نرى إن كان هناك إلتهاب بأي مكان بجسده |
Bazen dükkâna girmesi için vitrine parlak şeyler koyman gerekebilir. | Open Subtitles | أحيانا عليك وضع شئ مشع على النافذة لتجذبهم إلى المحل |
Şu çiçek parlak turuncu değil, sanmıyorum, | TED | فهي لا تأتي بلون برتقالي مشع .. لا اعتقد ذلك |
Ciğerlerinde hareket eden havayı bulmamıza yetecek kadar radyoaktif. | Open Subtitles | إنه مشع بم يكفي لنا لمراقبة الهواء المار برئتيك |
Efendim, Plütonyum, nükleer bomba malzemesi üretmek için yeniden işlendiğinde, radyoaktif bir gaz olan Kripton 85 açığa çıkarır. | Open Subtitles | حسنا سيدى .. عنما يعالج البلوتنيوم لصناعه مادة القنبلة النووية يبعث غاز مشع كريبتون 85. |
Kozmik bir ışın çarpar onlara veya radyoaktif bir örümcek ısırır, ve aniden, onların içinde hep hareketsiz yatan birşeyler hışımla ortaya çıkar-- | Open Subtitles | حيث يتعرضون لاشعاع فضائي, أو يتم عضهم بواسطة عنكبوت مشع , و فجأة شئ ما كان بداخلهم, طوال الوقت |
Dölüte radyoaktif izotopu nasıl solutacağız? Aptal. | Open Subtitles | كيف تجعل جنين يتنفس بأنبوب مشع أيها الأحمق؟ |
Kumaştaki leke radyoaktif değil ama şüphen yüzünden, izotop yavrularını test ettim. | Open Subtitles | تغير اللون في القماش لم يكن مشع ولكن بسبب شكك قمت باختبار من أجل بنات النظائر |
Doğada bulunduğunda genelde radyoaktif misindir? | Open Subtitles | هل أنتَ عادة مشع عندما يتم إيجادك بالطبيعة ؟ لا |
Bu kadınlar içme sularına radyoaktif izotop sızdığı için ölmedi. | Open Subtitles | هاتان المرأتان لم تموتا بسبب تسرب عنصر مشع إلى مياه شربهما. |
Cinsiyet değişim operasyonu gibi bir şey, ya da gizli hamilelik ya da radyoaktif örümcek ısırığı gibi. | Open Subtitles | الموضوع أكبر من ذلك شيء مثل عملية تغيير الجنس أو حمل أو عضة عنكبوت مشع |
Bir sürü şey biliyoruz. Bu, uranyum ötesi radyoaktif kimyasal bir element. | Open Subtitles | نحن نعرف الكثير انه عنصر كيميائي مشع وغير مستقر |
Poker odasında radyoaktif gibiyim, kimse yanıma yanaşmıyor. | Open Subtitles | أنا مشع في غرفة البوكر، لن يقترب منّي أحد الآن. |
Örneğin radyoaktif tüy. | Open Subtitles | على سبيل المثال، النسيج كتاني مشع |
Sade bir oval biçiminde hafiften üçgen içinden ışık saçarcasına parlak ciltli. | Open Subtitles | بيضاوي بشكل مثالي بيضاوي مثلثي قليلاً ولكن جلدها مشع وكأنه مضيئ من الداخل |
Global Dinamik'in yöneticisi parlak bir insan, bu yüzden gizli değil. | Open Subtitles | رئيس القلوبال دينامك مشع, اجعلها غير سرية |
Bu mavi, televizyon için çok parlak. | Open Subtitles | هذا اللون الأزرق مشع للغاية بالنسبة للتلفاز |
Tıpkı ihtiyarların bahsettiği gibi parlak, beyaz bir ışık görünce dualarım kabul oldu dedim. | Open Subtitles | إعتقدتُ أنَّ دعواتي استجابت عندما رأيت ضوء أبيض مشع كالذي يتحدث عنهُ كبار السن |
Bu keki kantinden aldım ve eğer içinde hyperosit yoksa ben de Reha Muhtar olayım. | Open Subtitles | اشتريت هذه الكعكة للتو من المقصف ولتحل علي اللعنة إذا لم يكن عنصر مشع |