sorun çıkarsa beni yoldan ara. Enerji doluydu; grande-latte-enemasını almış olmalıydı. | Open Subtitles | هذه أولوياتك ، وهذه تذاكر السفر أتصل بي إذا حدثت مشكله |
Evlendikten sonra kilo alman sorun değil, bende biraz alınca olur biter dedim. | Open Subtitles | ليست هناك مشكله اذا زدتى بعد الزوج بعض الكيلوات لا تحدث فرق لي |
Hayır. Hiç sorun olmadı. Havalandırmaya ihtiyaç duyulacak hiçbir şey kalmadığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | لا , لا مشكله على الاطلاق لا شئ بقي لاثارة اعجاب المعجبين |
Çözümü olmayan bir problem. Ben de problem çözerim zaten. | Open Subtitles | إنها مشكله , بدون حل وهذا عملى, أنا أحل المشاكل |
Evinde 250 gram kokain bulundu. Bir sorunumuz var. | Open Subtitles | كان هناك نصف باون كوكاين فى بيتك,نحن فى مشكله كبيره |
Zaten bir sorunu yokken nasıl oluyor da çok Önemli gelişmeler gösterebiliyor? | Open Subtitles | شلون حالته جالسه تتطور لما يكون ما عندها اي مشكله من الاساس |
Bu ikiniz için sorun olacak çünkü bu kalleşi her zaman vurmak istedim. | Open Subtitles | أنها ستكون مشكله لكم أنتم لأنني لطالما أردت أن أطلق على هذا المغفل. |
Bakın, bunu ikinizin birlikte halletmesini istiyorum. sorun olmayacaktır, değil mi? | Open Subtitles | أنظروا، أريدكم أن تهتموا لهذا الأمر هذه لن تكون مشكله صح؟ |
Yani ciddi ciddi şu an bunun sorun olmadığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | فقط .. هل تخبريني بصدق انكِ لا تملكين مشكله مع هذا؟ |
Bunlar büyükannemin yer örtüsü kurabiyeleri. Çözemeyecekleri hiçbir sorun yoktur. | Open Subtitles | انها مكونات جدتي الخاصه, ليس هناك مشكله لا تستطيع حلها |
Teşekkürler. Çok teşekkür ederim. Sakallı arkadaşınız bir sorun çıkarır mı? | Open Subtitles | شكراً لكم شكراً جزيلاً هل صديقكم ذي اللحية سيكون مشكله ؟ |
Annenin, Bay'in Porto Rikolu olmasını büyük bir sorun haline getirmesi | Open Subtitles | امك لديها مشكله كبيرة مع حقيقة ان باي من بورتا ريكو |
Bir sonraki sorum Jenna Maroney'nin büyük çoğunluğunu etkilediğini bildiğim bir sorun hakkında. | Open Subtitles | سؤالي القادم يشير إلى مشكله انا اعلمها توئثر بكل عمق في جينا ماروني |
Ben küçükken sorun oluyordu ve okul hemşiresi stresle alakalı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | كانت مشكله عندما كنت صغيرا، و ممرضة المدرسة قالت انه بسبب الإجهاد. |
Öğretmenlerin senin disiplin eksikliğinin aşırı derece problem doğurabileceğini söylemiş. | Open Subtitles | المدرسون يقولون انك تفتقدين الى الانضباط لنوجز أنت مشكله مستعصيه |
Başkan, çok büyük bir sorunumuz var. | Open Subtitles | عندنا مشكله كبيره .. البركان الي فيذاك بينفجر |
Bununla sorunu olan varsa, şu an istifa için iyi bir zaman. | Open Subtitles | اذا كان لدي احدكم مشكله مع هذا فهذا وقت جيد لتقديم الاستقاله |
Bu saçmalık olmasa iyi olur çünkü kıçını vurmakla ilgili hiç sorunum yok. | Open Subtitles | من الافضل الا يكون هذا هراء لان ليس لدي ادني مشكله في اطلاق النار عليك |
Griffin, bunu söylemek kolay değil ama bence uyuşturucu sorunun var. | Open Subtitles | لا يوجد طريقه سهله لقول هذا انت تعاني من مشكله مخدارات |
Fakat kurdun başı belada ve ikimizin de aşkını kurtarmanın tek yolu bu. | Open Subtitles | ولكن الذئب في مشكله وهذه هي الطريقه الوحيده التي ننقذ بها ما نحب |
-Yani eğer başı dertte değilse büyük bir derde girmek üzere. | Open Subtitles | اعني انه قد يكون في مشكله ام سيكون في المشكله ؟ |
Bagimlilikla ilgili arastirmalar yapiyordum bagimli kisinin biyokimyasal ve davranissal görünümüyle ilgili ve sanirim yalanimizin su anki versiyonuyla ilgili bir problemimiz var. | Open Subtitles | كنت أقوم ببعض الأبحاث على الإدمان بنوعيه الحيوكيمائي و السلوكي و أظن أن هناك مشكله في الشكل الحالي لكذبتنا |
Ailenizde sizin ya da bir başkasının alkol problemi var mı? | Open Subtitles | هل لديك أنت أو أحد من عائلتك مشكله مع الإدمان عالكحول؟ |
"Eğer bunu okuyorsanız, Simon muhtemelen kaybolmuştur ya da sıkıntı içindedir." | Open Subtitles | اذا كنت تقراء هذي ,هو في الغالب ضايع او في مشكله |
Gerçekten sorunları olan insanların hattını meşgul ediyorsun. Her zamanki bencilliğin. | Open Subtitles | انتي تشغلين الخط عن اناس في مشكله حقيقيه انانيه كالمعتاد انانيه |
İlk adım ayağa kalkmak ve bir sorununuz olduğunu kabul etmektir. | Open Subtitles | الخطوه الأولى أن تتوقفي تقولي أن لديكِ مشكله |