-Ona onunla tanışmak istediğimi söyle. -Seninle gerçekten tanışmak istiyor. | Open Subtitles | ـ أخبريها أننى أريد مقابلتها ـ إنه يريد مقابلتك حقا |
Yani, Seni sürekli etrafta görüyordum ve hep tanışmak istemiştim ve işte burdayım! | Open Subtitles | لقد كنت اراك فى الجوار وكنت اتطلع الى مقابلتك .. وها انا هنا |
Tanıştığımıza korkunç sevindim. | Open Subtitles | حسنا ، من الرائع للغاية مقابلتك ليلة طيبة |
Seni görmek, duymak ya da seninle ilgilenmek için fazla kızgındım. | Open Subtitles | غاضبة جدا عن مقابلتك او الاستماع اليك او الاهتمام لامرك .. |
Yani, sizinle Tanıştığıma sevindim. | Open Subtitles | .شكراً جذيلاً .. انا اعنى , آ.. آ .من اللطيف مقابلتك |
Seninle tekrar görüşmek hoştu. Hikayeniz hakkında yine görüşmek isterim. | Open Subtitles | كانت مقابلتك من دواعي سروري سوف أتحدث معك ثانية بخصوص قصتك |
Yarın Winifred Teyze'nin barbeküsünde olacak ve seninle tanışmak istiyor. | Open Subtitles | سيتواجد في حفل شواء العمة وينيفرد غداً و يريد مقابلتك |
Hakkınızda çok şey duydum. Sizinle tanışmak büyük zevkti. | Open Subtitles | لقد سمعت الكثير عنك يسرنى مقابلتك شخصياً. |
Bu gece sadece durumu anlaman için seninle yakın mesafeden tanışmak istedim. | Open Subtitles | انا كنت اريد مقابلتك الليلة لنتحدث فقط على مقربة |
Az önce selamlaştığım çocuk seninle tanışmak istiyor. | Open Subtitles | الرجل الي سلمت عليه عند الباب يريد مقابلتك |
Seninle tanışmak şereftir, Lance. Burun sürüşüne yıllardır hayranım. | Open Subtitles | إن مقابلتك شرف لى،أنا أحترم ركوبك الامواج منذ سنوات |
Tanıştığımıza sevindim. Eşinizle süpermarkette karşılaşmıştık. | Open Subtitles | من اللطيف مقابلتك ، لقد قابلت زوجتك بالسوبرماركت |
Tanıştığımıza sevindim. | Open Subtitles | لطيف مقابلتك اريد ان اسألك سؤال واحد فقط |
Buddy Threadgoode, Junior. Tanıştığımıza sevindim, efendim. | Open Subtitles | بادي ثريدغود جونيور تسعدني مقابلتك يا سيدتي |
Bryan Seni görmek istiyormuş. | Open Subtitles | لقد اتصل مكتب المدعى العام, ان بريان يريد مقابلتك. |
Kendisini sana tanıtmadan önce Seni görmek istedim. | Open Subtitles | كنت اريد مقابلتك قبل ان يقوم بالتعرف عليك |
Bu arada, seninle nihayet Tanıştığıma sevindim. Bıçak. | Open Subtitles | ولكن من اللطيف مقابلتك في النهاية بالمناسبة , سكين |
Rahatsızlık için çok özür dilerim. Sizinle Tanıştığıma çok memnun oldum, Bay Toad. | Open Subtitles | اسف جدا على هذا الازعاج اسف , رجاء اود مقابلتك سيد تود. |
Kendisi, isteğini oldukça hayranlık verici buldu ve görüşmek için bir an önce huzurunu götürülmeni istemekte. | Open Subtitles | أعجبه أصرارك الشديد ويطلب مقابلتك الفورية |
memnun oldum, Bay Hawkins. Ama gördüğünüz üzere oldukça yoğunuz. | Open Subtitles | من الجيد مقابلتك سيد هاوكينز, ولكن نحن نفعل مافي وسعنا |
Beni başka biriyle buluşturmak için benimle buluşmak mı istedin yani? | Open Subtitles | طلبت مني مقابلتك وأجبت لك هذا أتطلب مني مقابلة شخص آخر؟ |
Bir beyefendi sizi görmeye geldi, efendim. Dışarıda. | Open Subtitles | هناك رجلا يريد مقابلتك ,انه ينتظر بالخارج |
Anneme, seninle tanışmayı kabul ederse partisine gideceğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرت أمي أني سأوافق على حضور حفلتها إن وافقت على مقابلتك |
Neyse, benim gitmem gerekiyor. Ve görüşmen için şans dilerim. | Open Subtitles | على أية حال، يجب أن أذهب وحظّ السعيد في مقابلتك |
Müdür şeninle görüşüp geleceğin hakkında konuşmak istiyor. | Open Subtitles | يريد مقابلتك ليتحدث عن مستقبلك مع شبكتنا |
Bir yerde buluşabiliriz, neresi olursa, röntgenleri gösteririm. | Open Subtitles | أستطيع مقابلتك في مكانٍ ما أي مكان لأريك نتائج الأشعة |
Seninle, seninle 4 civarında buluşabilirim. Fazla mı geç oldu? | Open Subtitles | أستطيع مقابلتك حوالي الساعة الرابعة , هل الوقت متأخر |