İğrenç, doğum sancısı çeken kadınların bazen altına kaçırdıklarını biliyor muydun? | Open Subtitles | مقزز .. هل تعرفين ان المرأه في العمل أحيانا تتغوط ؟ |
Bence çoğumuz idrarın biraz iğrenç geldiğini kabul edebiliriz. | TED | الآن، أعتقد أن معظمنا يوافق على أن البول شيء مقزز قليلًا. |
Her aynaya bakışımda, farklı, iğrenç biri var. | Open Subtitles | كل مرة أنظر إلى المرآة أكون شخص مختلف، مقزز |
Bence yine de yaşlı adamla uğraşmak berbat bir şey. | Open Subtitles | حسنا ما زلت أظن التامر على الرجل العجوز أمر مقزز |
- Sana tüm hayatımı anlatmaya ihtiyacım var, öyle rezalet ki. - İğrenç. Sen iğrençsin. | Open Subtitles | احتاج ان اكلمك عن حياتي, حياتي فوضي انا مقزز |
İğrenç bir soru bu. Ben gideceğim. | Open Subtitles | وإذا كنت مقزز مثلك لأجبتك، لن أخبرك بأي شيء |
İğrenç bir şey. Onlara şarkı söyletip dans ettiriyorlar ve böylece insanlar da onları yiyor. | Open Subtitles | أنه شيء مقزز رجال الأعلانات تجعلها تغني وترقص حتى يأكلها الناس |
İğrenç bir şey bu. Bunu benim önümde anlatmak zorunda mıydın? | Open Subtitles | هذا مقزز ، هل كان ينبغى أن تقص هذه القصة أمامى ؟ |
Sana bir daha yemek yok. Şişmanlayıp iğrenç olmuşsun! | Open Subtitles | أنتِ يجب ألا تأكلي فأنتِ سمينة بشكل مقزز |
Ya da Cennet Oteli'nde, iğrenç bir yerdi. | Open Subtitles | او فى فندق الجنه الذى هو بالمناسبه مقزز فى تصميمه |
İnan bana, koca bir popo, osurmak, iğrenç bir şey. | Open Subtitles | صدقيني، المؤخرة السمينة إطلاق الغازات، أمر مقزز |
Bu konu hafiften sıkıcı olmaktan gerçekten iğrenç olmaya değişti. | Open Subtitles | حسناً الأمر يتحول من كلام مقزز ليس له معنى إلى إدعاء مزعج |
Sabahın dördüne kadar iğrenç mükemmellikte gülümseyen... bir aile olmamız gerek. | Open Subtitles | علينا أن نكون تلك العائلة المثالية المبتسمة إلى الرابعة صباحاً انه امر مقزز |
Güvenini kazanmak için adama yanaşmak... Çok iğrenç. Ne? | Open Subtitles | عليها ان تقترب منة لتحصل على ثقتة.انة امر مقزز |
Bu kadar iğrenç, rezilce bir şeyin biliniyor olması meydana çıkması, açıkta olması. | Open Subtitles | ألا تشعر بأنه شىء مقزز ؟ أيها المجرم لكنك وقعت بالفعل |
Şişman, çirkin, iğrenç ve sapık bir domuzsun. | Open Subtitles | انت مجرد عجوز بدين جامع افلام اباحيه وغد مقزز |
Tüm bunları dini inanışlı biri gibi karşıladığım için kusura bakma. Ama bunu iğrenç buluyorum. | Open Subtitles | آسف لأنني أتعامل مع هذا الموقف بشكل ديني ممل، لكنه مقزز |
Biliyorum, tüm o yolu gelmeni istemenin ip..ce olduğunu, fakat... üzgünüm bu berbat. | Open Subtitles | اعلم انها فاجرة وتأتي كل هذه المسافة الى هنا اسف لكن هذا مقزز |
Hayır, beni yanlış anlama. İğrençsin ve polisler cinsel organına kelepçe vurmalılar ama bu rakam çok daha yüksek olmalıydı. | Open Subtitles | كلا ، لا تفهمني خطأ ، أنت مقزز ، ويجب علي الشرطة وضع قيود علي عضوك ، ولكن يفترض أن يكون الرقم أعلي |
Şey, bu çok kötü. Ama bu iş mala vuruyor huh ? | Open Subtitles | حسنا, هذا مقزز ولكن هذة الوظيفة ترفس مؤخرتك, أليس كذلك؟ |
Söylüyorum işte. Vampir olmaktan sıkıldım. Çok boktan. | Open Subtitles | انا أقولها, لقد سئمت من كونى مصاص دماء, هذا مقزز |
Okula gittiklerinde durduruluyorlar ve bu mide bulandırıcı. | TED | يتم ايقافهن عندما يذهبن الى المدرسة، وهذا الامر مقزز. |
Bende annemin yanına taşındım ve bu gerçekten iğrençti. Çünkü benden iki yaş büyük bir herifle takılıyordu ve beni ona baba demeye zorluyordu. | Open Subtitles | طردت من العمل ثم انتقلت للعيش معها وكان هذا مقزز لانها كانت تحاول الزواج |
Hayır, pek kaygı verici değil ama sürekli korkunç bir rüya görüyorum. | Open Subtitles | أهناك حلم يزعجك؟ لا يزعجنى حقاً ولكنه حلم مقزز |
Tatlı Bayan Milton'un servisini biliyorum: Süslü, cici ve tiksindirici. | Open Subtitles | (أعلم ما ستقدمه السيدة(ميلتون إنه وردى اللون,سكرى,و مقزز |