| Teğmen Marko, bu beylerden Çetnik kampındaki faaliyetleri hakkında ayrıntılı bir rapor al. | Open Subtitles | ملازم ماركو أجعل هولاء السادة يعطونك تقرير واف عن أنشطتهم فى المعسكر هناك |
| Teğmen bir yıl önce, eve geldim ve eşimi bıçaklanmış buldum. | Open Subtitles | ملازم أول قبل عام ، عدت إلى البيت لأجد زوجتي مطعونة |
| Enfekte olan tek kişinin Teğmen Scott olduğundan emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكده أن ملازم سكوت الوحيد الذى إصيب بالعدوى |
| Komiser, size yardım edebileceğim bir şey varsa, lütfen çekinmeyin, beni arayın. | Open Subtitles | ملازم لو أن هناك أي مساعدة أستطيع تقديمها لا تتردد بالاتصال بي |
| Benimle konuşmak istediğiniz özel bir şey var mı, Komiser? | Open Subtitles | هل هناك شيء محدد تريد التحدث معي بشأنه ملازم ؟ |
| Yüzbaşı Drouet, Yanında ne türden özel bir teçhizat getirdiniz? | Open Subtitles | ملازم دروى, ما هو الجهاز الخاص الذى احضرته معك ؟ |
| Bir ROTC kursiyeri orduya katıldığında Teğmen olarak görevlendiriliyor. | TED | فإذا التحق أحدهم بالجيش، يمكن ترقيته لمرتبة ملازم ثانٍ |
| Teğmen Michael O'Rourke, efendim. Görev için Apache Kalesi'ne gidiyorum, efendim. | Open Subtitles | ملازم مايكل أورورك، سيدي في طريقي لاداء الواجب في حصن أباتشي، سيدي |
| İyi akşamlar, Teğmen. Son zamanlarda sizi sık görmüyorum. | Open Subtitles | مساء الخير، ملازم أنا لم اشاهدك كثيرا في الآونة الأخيرة |
| Her Teğmen ilk seferinde üç kez istifa eder. | Open Subtitles | كل ملازم ثانى له 3 استقالات . فى أول جولة له فى العمل |
| Teğmen Schaeffer, iki adam alın ve Laramie kalesine gidin, çabuk olun. | Open Subtitles | ملازم شيفر، خذ رجلين الى فورت لارامي. بسرعة |
| Teğmen Crain geliyor efendim. İskele tarafında. | Open Subtitles | ملازم كرين قادم من الجانب الأيسر يا سيدى |
| ...sadece Levazım Deposunda bir Teğmen olduğu ortaya çıkan kişi sinemada yakalanmış. | Open Subtitles | من كنا نعتقد أنه ملازم فقط فى خدمة مستودع الامدادات قد تم القبض عليه فى السينما |
| Biliyor musunuz Komiser, sizin gibi biri ekipte işime yarardı. | Open Subtitles | أتعلم شيئاً ملازم ؟ قد أحتاج رجلاً مثلك في فريقي |
| Bakın, Komiser, sakıncası yoksa, şimdi gitmem gerekiyor, limuzinim bekliyor. | Open Subtitles | اسمع ملازم إن لم تمانع علي الذهاب سيارة الأجرة الخاصة تنتظر |
| Pekala, şimdi beni dinleyin, Komiser, hem kendi zamanınızı hem benimkini, hem de şubenin zamanını boşuna harcıyorsunuz ve buna son vereceksiniz. | Open Subtitles | حسناً اسمعني ملازم أنت تضيع وقتي ووقتك ووقت القسم وهذا سوف يتوقف |
| Bakın, Komiser, o adamın kim olduğunu bilseydim, sizlere uzun zaman önce haber vermez miydim, sanıyorsunuz? | Open Subtitles | ملازم لو أعرف من هذا الرجل ألا تظن أنني سأتصل بكم منذ مدة ؟ |
| Yüzbaşı Yar, ana fazer kaynaklarını bir enerji ışını için ayarlayın. | Open Subtitles | ملازم يار جهّزُ مخازن الفازر لتَسليم شعاعَ طاقةِ. |
| Seni bütün yetkileriyle Teğmenim ve komutanım olarak atıyorum! | Open Subtitles | أنا الآن قمت بتعيينك ملازم بلدي والقائد مع صلاحيات كاملة |
| Üsteğmen, paranı istiyorsan beni kasaya kadar it. | Open Subtitles | ملازم ، إذا كنت تريد المال الخاص ، دفع لي لأكثر من آمنة. |
| Başçavuşum, şu bisikletli kurye hakkında arkadaşa bilgi verir misiniz? | Open Subtitles | مرحبا , ملازم أول فتى الدراجة , هل تجلب التطورات ؟ |
| Teğmen Ventura, ...Başçavuş Montoya kimdir? | Open Subtitles | " ملازم " فينتورا من رقيبة القسم " مونتويا " ؟ |
| Komiserim, yapabileceğiniz bir şey varsa durmayın yapın, neredeyse bulun onu. | Open Subtitles | ملازم إن كان هناك أي شيء افعله .. اخرج واعثر عليه |
| Fakat babası, işgal ordusunun genç bir teğmeni. | Open Subtitles | لكن الأب هو انه ملازم صغير في جيش الاحتلال |
| Genç bir Asteğmen şöyle dedi: | Open Subtitles | : ثم فجأة تقدم إلينا ضابط شاب برتبة ملازم ثانى وقال |
| Bir gece, çok şiddetli bir silahlı çatışmanın ardından genç bir teğmenle karılaştı. | Open Subtitles | وفي إحدى الليالي، بعد" "تبادل إطلاق نار شنيع "وجدت ملازم صغير السن" |