ويكيبيديا

    "مملوء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dolu
        
    • doludur
        
    • dolusu
        
    • doluydu
        
    • dolmuş
        
    • doldu
        
    • doluyum
        
    • kaplı
        
    • dolduruldu
        
    Maalesef ki bu yıldız sistemi kaya ve toz dolu. Open Subtitles ولسؤء الحظ .. ذلك النظام الشمسي مملوء بالكامل بالصخور والغبار
    Kadın 660 kg ve üstü böcek dolu çöp poşeti giyiyor. Open Subtitles وزنها 300 باونداً، فستانها عبارة عن كيس قمامة مملوء بأكمله بالحشرات
    Her Friendface sayfası aynen mikroplarla dolu bir kap gibidir. Open Subtitles كل صفحة من صفحات الموقع تعمل كصحن مملوء بجراثيم الصداقة
    Kadın doğum bölümü mesela, genellikle ıstırap dolu çığlıklar atan hamilelerle doludur. Open Subtitles قسم الأمومة بالتحديد, مملوء بصرخات الألم من قِبَل أمّهات على وشك الولادة
    Metal kutu dolusu atık suyumuz varken kamp ateşini kim ne yapsın? Open Subtitles أجل، من يحتاج نار مخيم بينما لدينا صندوق معدني مملوء بالمياه المعالجة؟
    Aklını kaybetmeye başladı. Kafası kötülükle doluydu, sanırım. Open Subtitles لقد بدا بفقدانه كان لديه رأس مملوء بالاسلاك السيئة
    Ev bizi epeyce meşgul eden pansiyonerlerle tıklım tıklım dolu. Open Subtitles البيت مملوء باحكام بالنزلاء ما يبقينا مشغولين الى حد ما
    İçimin toz ve örümcek ağıyla dolu olduğunu mu söylüyorsun? Open Subtitles هل تقول أن داخلي مملوء بالغبار و خيوط العنكبوت ؟
    Bir hava ve diğeri helyum dolu iki bölmemiz var. TED فيكون لدينا جزئين، واحد مملوء بالهواء، والآخر بالهليوم.
    Bazen dünyanın sonsuz suyla dolu olduğunu düşünüyoruz. TED غالبا نعتقد أن العالم مملوء بماء لا ينتهي.
    Harvard oyuncaklarla dolu kocaman bir çuval gibidir. Open Subtitles هارفارد مثل كيس مملوء باللعب لكن عندما تنتهي العطلة
    Bir mağara var, evlat, Mucizeler Mağarası rüyanda bile göremeyeceğin hazinelerle dolu. Open Subtitles هناك كهف يا ولدى... كهف العجائب مملوء بكنوز لا تتخيلها فى أحلامك
    Bu yol var fakat ilerisi tamamen çukurlarla ve yarıklarla dolu. Open Subtitles الطريق الذي أخبرتك عنه. لكنه مملوء بالحفر والتشققات.
    Ben bileyiciyim. Bana bir sabah kalktığımda ağzımın beyaz tozla dolu olacağını söyledi. Open Subtitles يقول انه في ذات صباح سوف أستيقظ ويكون فمي مملوء بغبار أبيض
    Bedford'u, gerçek Bedford'u, tanıyamadık. Nefret dolu, hınçlı, kemiklerine kadar yobaz. Open Subtitles كانت مجهولة لنا , رجل مملوء بالكراهية و الحقد و الرغبة فى
    Neden öyle bir şey isteyeyim? Orası bir sürü piçle dolu. Open Subtitles لماذا اريد ان افعل هذا انه مملوء بالعاهات
    Ulaşmaya çalıştığınız posta kutusu dolu. Open Subtitles البريد الصوتي الذي تحاول الوصول له مملوء الرجاء الإتصال في وقت آخر
    Muhtemelen, birbiri düzen terli ve berbat dişli Avrupalılarla doludur. Open Subtitles ربما مملوء بالأوربيون الجميليين بأسنان سيئة يمارسون الجنس فيمّا بينهم
    İzin verirseniz, işlerini yapmalarını sağlamam gereken bir bina dolusu insan var. Open Subtitles حسنا ، اذا عذرتموني انتما الاثنان لدي مبنى مملوء بالناس
    Aklını kaybetmeye başladı. Kafası kötülükle doluydu, sanırım. Open Subtitles لقد بدا بفقدانه كان لديه رأس مملوء بالاسلاك السيئة
    Todd'u aramaya çalışıyorum ama telesekreteri dolmuş. Open Subtitles انني احاول الاتصال بتود لكن بريدة الصوتي مملوء
    Hatta cehennem bile doldu. Neden sen de kendini ölüler tarafına ekliyorsun ki? Open Subtitles حتى الجحيم مملوء على آخره، لِمَ تنضمن للجبناء؟
    Delice bir arzuyla doluyum. Open Subtitles أشعر بأني مملوء بالرغبات المتهورة
    Vadi yiyebileceğinden daha fazla, yiyecekle ve içebileceğinden daha fazla soğuk su ile kaplı. Open Subtitles ان الوادى مملوء بالغذاء الأخضر أكثر مما يمكنك أن تأكله وماء أكثر برودة أكثر مما يمكن أن تشرب
    Basitçe söylemek gerekirse, kamyonun arka tarafı meta-insanların güçlerini engelleyecek güçlü bir geçici güç alanı yaratacak kadar enerjiyle dolduruldu. Open Subtitles في الأساس، الجزء الخلفي من هذه المقطورة مملوء بقدر كبير من الطاقة ما يجعلها فعالة لصنع نبضاً عابر لتشويش

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد