Bütün bu tayfa içinde kızıma uygun biri varsa, bir zahmet gösteriver, peder. | Open Subtitles | حسنا اذا كان هناك واحد من هؤلاء مناسبا لها أشر عليه ، أبت |
Merak ettiği şey sadece uygun bir elbise giyip giyemeyeceğiniz. | Open Subtitles | فقط كانت تتسائل إذا كان يمكن أن ترتدي ثوبا مناسبا |
uygun bir zaman mı bilmiyorum ama burada sizi görmek isteyen birileri var. | Open Subtitles | لا أعلم اذا كان هذا وقتا مناسبا ولكن لدي شخص ما هنا ليراك |
Henüz iyi bir iş bulamadı. Yabancı, yeni göç etti. | Open Subtitles | إنه لم يجد شغلا مناسبا حتى الآن انه مهاجراً للبلد حديثاً |
Sonra sizi gördüm ve onu sizin öldürdüğünüzü sanmanız ne kadar uygun olur diye düşündüm. | Open Subtitles | ثمقابلتكفإعتقدت: كم مناسبا لتعتقد أنك طلقت النار عليه |
Ayakkabıların çakıllı yol için uygun değildi. | Open Subtitles | حذاء المدينة الذي كنتِ ترتدينه لم يكن مناسبا لأرضية الحصى |
Ne zaman taşınsam sizin için uygun olur? | Open Subtitles | كلا. حسنا, متى سيكون مناسبا لكي بأن أنتقل الى هنا |
Bize söylemeyi uygun bulmadın, değil mi? | Open Subtitles | أنت ما إعتقدتش انة مناسبا لإخبارنا بأي شئ أليس كذلك؟ |
Günümüze uygun, Kibar hanımlar böyle giyiyor şimdi. | Open Subtitles | ألعل هذا الوقت مناسبا ، والسيدات ارتداء قبعات مثل هذه. |
Bu uygun olsa gerek. | Open Subtitles | أفترض بأن هذا مناسبا كل هذه السيارات الكبيرة و السائقين |
Onlar hatıralarımızı uygun gördükleri gibi karıştıryor ve karşılaştırıyorlar, bizi neyin eşsiz yaptığını sezmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | يخلطون ويأخذون ذكرياتنا كما يعتقدونة مناسبا يتكهّنون ما يجعلنا أستثنائين |
Onlar hatıralarımızı uygun gördükleri gibi karıştıryor ve karşılaştırıyorlar, bizi neyin eşsiz yaptığını sezmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | يخلطون ويأخذون ذكرياتنا كما يعتقدونة مناسبا يتكهّنون ما يجعلنا أستثنائين |
Bu senin paran. Nasıl uygun görürsen öyle harca. | Open Subtitles | هذا مالُكَ لتَعمَلُ مَع كما تَعتقدُ مناسبا. |
Peki ne zaman aramak için uygun olacak? | Open Subtitles | حسنا متى بحق الجحيم يكون وقتا مناسبا للاتصال؟ |
Yaşam Elma'sına uygun olup olmadığını anlayacağımız bir sınavdan geçeceksin. | Open Subtitles | .. عندئذ ستجتاز إختبارا لنرى إن كنت مناسبا لتمتلك تفاحة الحياه |
Dolabımıza asmaya uygun olmaz herhalde. | Open Subtitles | لذلك أنا على التخمين وهذا من شأنه لا يكون مناسبا لشنق في الثلاجة لدينا. |
Kristaller verilen belirli bir geçiş planına uygun şekilde programlanmışlardır, bu da tünel sistemini nasıl istiyorsak öyle kurmamıza izin verir. | Open Subtitles | البلورات مبرمجة بتخطيط معين لتعطينا هذه الأنفاق يسمح لنا بتنظيم هذه الأنفاق وفق ما نراه مناسبا |
Çünkü iyi bir rehberin varsa, burası eğlenceli bir şehirdir. | Open Subtitles | لأن بالتيمور قد تكون بلده مسليه اذا ما كان معك دليلا مناسبا |
Aslında yeni planlarla başlamak için iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | فى الحقيقة الوقت ليس مناسبا لمشاريع جديدة |
Yazmak için güzel bir yer. Uzak... | Open Subtitles | بدا المكان مناسبا للكتابة لأنه كان بعيدا |
Bay Elton'ın Harriet için doğru seçim olduğuna içtenlikle inanıyordum. | Open Subtitles | لقد فكرت باخلاص لان يكون سيد التون زوجا مناسبا لهارييت |
Senin için iyi olurdu, iki sevgilisi olan bir kız olurdun. | Open Subtitles | سيكون هذا مناسبا لك، وتصبحين فتاة يحبها رجلان |
Bunun için doğru bir zaman olduğunu sanmıyorum ama korkarım yılbaşından sonra buraya dönmeyeceğim. | Open Subtitles | قد لا يكون الوقت مناسبا الآن، لكن أنا آسف، سوف لن أعود بعد أعياد الميلاد |
Bunun doğru bir seçim olup olmadığını anlamak için size birkaç soru sormama izin verin.' | TED | دعني أطرح عليك بعض الأسئلة لنرى إذا كان ذلك الاختيار مناسبا"ـ |