Senin nereye ne giyeceğini bilen biri olduğundan hiç şüphem yok, tatlım. | Open Subtitles | أستطيع أن أقول أنك من النوع الذي يرتدى دائماً ملابس عقلانية جدا |
Yani Sen kendini önceden tahmin edilebilir biri olarak düşünmüyorsun? | Open Subtitles | أنت لا تعتقد بأنك من النوع الذي يسهل التنبؤ به؟ |
Aslında benim araştırmam da Riley'yi destekliyor. Dracula saklanacak bir tip değil. | Open Subtitles | في الحقيقة رأيي يدعم رأي رايلي دراكولا ليس من النوع الذي يختبئ |
Hayır. Ben duyarlı biriyim, şu kitap düşkünü tiplerden. Sen çaldın mı? | Open Subtitles | لا ، أنا حساس ، من النوع الذي يحب الكتب أنتِ ؟ |
- Şey... Bu otel saatliğine oda kiralayan türden değil. | Open Subtitles | لان هذا الفندق ليس من النوع الذي يؤجر الغرف بالساعه |
Eski tarz ve sofistike. Artık kimsenin ilgisini çekmeyen bir tür. | Open Subtitles | إنها طراز قديم ومعقد من النوع الذى لم يعد يطيقه أحد |
Belki bir hataydı ama serserinin biri kabloları soymuş ve kısa devre yaptırmış. | Open Subtitles | حسنا.ربما كانت مركبة بطريقة خاطئة أو أنها من النوع الخاطئ ولكنها أحرقت الدائرة |
Hiç tanımadığı biri için kendini ateşe atabilecek birisidir o. | Open Subtitles | إنه رجل من النوع الذي يقتحم مبنى يحترق لينقذ غريبا. |
Pek canlı biri değil ama yaşının getirdiği bir bilgeliği var. | Open Subtitles | ليس بالضبط من النوع الحي ولكنه أكتسب الحكمة على مر الزمن |
Benden aktör mü yaratıyorsunuz? Ama bu utangaç biri olabilir. | Open Subtitles | .أنت تجعل مني ممثلا ولكنه من النوع الذي يصيبه بالارتباك |
Kendisi kötü haberleri pek iyi karşılayan bir tip değildir. | Open Subtitles | إنه ليس من النوع الذي يتقبل الأخبار السيئة بشكل بسيط. |
Adamdan bilgi almayı düşünüyorsan tam olarak ruhunu sana açacak bir tip değil. | Open Subtitles | إن كنتَ تتوقّع الحصول على معلوماتٍ من المريض فهو ليس من النوع المتعاون |
İhanet edecek bir tip olmadığını biliyorum ama her ihtimale karşı kendimi sigortalattım. | Open Subtitles | اعلم أنك لست من النوع الذي يخون لكن, لقدّ آمنت نفسي فى القضية |
Eski tip tuvaletleri var. Sifon tepede ve zincirli tiplerden. | Open Subtitles | بيت لديهم مراحيض من النوع القديم خزان الماء يجذب بسلسلة |
Adınızı temize çıkaracak ya da suçunuzu itiraf etmenize sebep olacak türden. | Open Subtitles | حسناً، إنّه من النوع الذي يُمكن أن يُبرئ اسمك أو يثبت ذنبك. |
En nefret ettiğim kız tipi... bu tür bir konuda. | Open Subtitles | انه من النوع الذى اكرهه كثيرا هذا النوع من الاشخاص |
Başkaları için zahmete girecek birine pek benzemiyorsunuz. - Şey gibisiniz-- | Open Subtitles | لا يبدو عليك أنك من النوع الذى يريد الإزعاج |
Tam olarak anlamamıştım. Ve Paul Rand biraz aksi bir tasarımcıydı, bilirsiniz, aksi bir tasarımcı, sanki güzel bir, güzel bir Fransız ekmeği gibi? | TED | و لم أفهمها تماما.و بول راند كان مصمم من النوع الفظ فظ، أي أنه جيدا جدا، مثل الخبز الفرنسي، |
Sonunda orgazm oldum, ama doktorum yanlış türde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أخيراً وصلت للنشوة وقد أخبرني الطبيب أنها من النوع الخطأ |
Kanıtlar ateşin kaynağının bir çeşit zippo tarzı bir çakmak ile başladığını gösteriyor. | Open Subtitles | تشير الدلائل إلي أن مصدر الإشعال كان نوعاً من الولاعات من النوع المتقض. |
Hediyelerden etkilenmeyecek tipte bir kız olduğunu söylemiştin ama kadınlar ufak hediyeleri severler. | Open Subtitles | أعرف أنّك قلت بأنها ليست من النوع المحب للهدايا لكنك تعرف أن النساء تقدر الهدايا قليلًا، |
Yemek tarifleri toplayıp arada sırada dedikodu yapan tipler bunlar. | Open Subtitles | كما تعلمين , من النوع اللذي يحب ان يجمع وصفات الطبخ ويتبادل احاديث القيل والقال |
Ama o, bırakın bir kadını hiçkimseyi yakından tanıyamayacak birisi. | Open Subtitles | لكنه من النوع الذي لا يستطيع مؤانسة أي أحد,خصوصاً المرأة |
Davetsiz bir şekilde masaya gelecek tarzda bir erkek değil. | Open Subtitles | إنه ليس من النوع الذى يتقدم إلى مائدة دون دعوة |
Kahvaltıda ne yer ve ben onun tipi miyim değil miyim gibi... | Open Subtitles | ماذا تأكل في وجبة الأفطار وهل انا من النوع الذي يروق لها |