ويكيبيديا

    "من حق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hakkı
        
    • aittir
        
    • hakkıdır
        
    Her çocuğun besin konusunda eğitilme hakkı vardır; nereden gelir, vücutlarını nasıl etkiler. TED من حق كل طفل أن يعرف معلومات عن الأغذية: ما مصدرها وكيف تؤثر على جسمه.
    Dünyanın bu kısmında bu mevcut değil ve bence bu işlerin nasıl yürüdüğünü bilmek herkesin hakkı. TED لكنها لا تتواجد أساسا في هذا الجزء من العالم، وأنا أشعر أنه من حق كل شخص أن يعرف كيف تسير هذه الأشياء.
    6 aylık su hakkı 200 dolar. Bu parayı nereden bulayım? Open Subtitles تكلفة الاستفادة من حق الماء في 6 أشهر مائتي دولار ، من أين لي بهذا المبلغ ؟
    O başka bir şey. O bir dedikoduydu ve dedikodu herkese aittir. - Tamam. Open Subtitles حسناً , ذلك مختلف كانت تلك نميمة و النميمة من حق للجميع
    Resmi şikayette bulunmak bir askerin hakkıdır. Open Subtitles من حق الجندى أن يشتكى
    Her Alman askerinin komutanından başka bir göreve tayin edilmesini isteme hakkı vardır. Open Subtitles إنه من حق كل جندي ألماني أن يطلب الإذن من قائده لينقل لخدمة أُخرى
    Sanırım bu savaşta insanlar kadar atların da delirmeye hakkı var. Open Subtitles أظن أن من حق الجياد أن تصاب بالخبل في تلك الحرب مثل الرجال
    Gözlerimin içine bakıp bana bir annenin kendi oğlunu görmeye hakkı olmadığını söyleyebilir misin? Open Subtitles هل يمكنك أن تنظر في عينيّ و تخبرني أنه ليس من حق الأم أن ترى إبنها
    Her kızın kendi hayatıyla ilgili kararları, kendi almaya hakkı vardır. Open Subtitles من حق الفتاة إعمال عقلها في حياتها الشخصية
    Halkın hükümetinin yaptıklarını bilme hakkı olduğuna inanıyor. Open Subtitles هو يؤمن بحرية الحديث , وأنه من حق الناس ان يعلموا ماتفعله الحكومة في كل الأوقات
    Adamın çocuğun öz babası olmadığını bilmeye hakkı var. Open Subtitles من حق الرجل أن يعرف أن هذا الطفل ليس طفله
    Genç bir kadının, ailesi için hoş olmayan uygunsuz birisiyle o kişi iyi huylu da olsa evlenmeye hakkı yoktur. Open Subtitles لاأظن أنه من حق الفتاة اليافعة الزواج من أي شخص مهما كان ودوداً اذا لم يكن لطيفاً ومناسباً لعائلتها
    Ve kendimi bu yüzden kötü hissediyorum, ama eğer bu doğruysa, o zaman insanların bunu bilmeye hakkı var. Open Subtitles اذا كان هذا صحيحا , من حق الناس ان يعرفو
    Bir kadının seçme hakkı vardır ama benim yok. Open Subtitles أنا اعتقد ان من حق المرأة الاختيار لكن ليس لدي هذا الخيار
    Jürinin homoseksüellik için bir vekil olduğu sonucuna ulaşmaya hakkı olduğu kadınsı kişisel tarzı ima ediyorum. Open Subtitles أنا أشير إلى أن هذه التصرفات المخنّثة من حق المحلفين أن يروا أنها تقوم مقام المثليّة
    Gerçekten istediği buysa, kocanızın tedaviyi reddetme hakkı var. Open Subtitles على العيش دقيقة إضافية موصولًا بالأجهزة. من حق زوجك أن يرفض العلاج، إن كان هذا مايريده.
    Beğendiği adamı seçmek kadınların hakkı değil mi? Open Subtitles اليس من حق المراة ان تختار الرجل الذي تحب ؟
    Arkadaşımızın sırrını zorla söyleten adam diyor bunu bir de. O başka bir şey. O bir dedikoduydu ve dedikodu herkese aittir. Open Subtitles حسناً , ذلك مختلف كانت تلك نميمة و النميمة من حق للجميع
    En yüksek unvana aittir. Open Subtitles و يجب أن تكون من حق أعلى رتبة في الغرفة
    Evet. Ama... alkışlarınızın 10%'u ortağım Lisa Simpson'a aittir. Open Subtitles شكراً للجميع، ولكن 10 بالمائة من التصفيق من حق شريكتي الصغيرة، (ليسا سمبسن).
    Bu tayinin isteğinin nedenini öğrenmek de komutanın hakkıdır. Open Subtitles من حق كل قائد أن يعرف السبب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد