Her çocuğun besin konusunda eğitilme hakkı vardır; nereden gelir, vücutlarını nasıl etkiler. | TED | من حق كل طفل أن يعرف معلومات عن الأغذية: ما مصدرها وكيف تؤثر على جسمه. |
Dünyanın bu kısmında bu mevcut değil ve bence bu işlerin nasıl yürüdüğünü bilmek herkesin hakkı. | TED | لكنها لا تتواجد أساسا في هذا الجزء من العالم، وأنا أشعر أنه من حق كل شخص أن يعرف كيف تسير هذه الأشياء. |
6 aylık su hakkı 200 dolar. Bu parayı nereden bulayım? | Open Subtitles | تكلفة الاستفادة من حق الماء في 6 أشهر مائتي دولار ، من أين لي بهذا المبلغ ؟ |
O başka bir şey. O bir dedikoduydu ve dedikodu herkese aittir. - Tamam. | Open Subtitles | حسناً , ذلك مختلف كانت تلك نميمة و النميمة من حق للجميع |
Resmi şikayette bulunmak bir askerin hakkıdır. | Open Subtitles | من حق الجندى أن يشتكى |
Her Alman askerinin komutanından başka bir göreve tayin edilmesini isteme hakkı vardır. | Open Subtitles | إنه من حق كل جندي ألماني أن يطلب الإذن من قائده لينقل لخدمة أُخرى |
Sanırım bu savaşta insanlar kadar atların da delirmeye hakkı var. | Open Subtitles | أظن أن من حق الجياد أن تصاب بالخبل في تلك الحرب مثل الرجال |
Gözlerimin içine bakıp bana bir annenin kendi oğlunu görmeye hakkı olmadığını söyleyebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تنظر في عينيّ و تخبرني أنه ليس من حق الأم أن ترى إبنها |
Her kızın kendi hayatıyla ilgili kararları, kendi almaya hakkı vardır. | Open Subtitles | من حق الفتاة إعمال عقلها في حياتها الشخصية |
Halkın hükümetinin yaptıklarını bilme hakkı olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | هو يؤمن بحرية الحديث , وأنه من حق الناس ان يعلموا ماتفعله الحكومة في كل الأوقات |
Adamın çocuğun öz babası olmadığını bilmeye hakkı var. | Open Subtitles | من حق الرجل أن يعرف أن هذا الطفل ليس طفله |
Genç bir kadının, ailesi için hoş olmayan uygunsuz birisiyle o kişi iyi huylu da olsa evlenmeye hakkı yoktur. | Open Subtitles | لاأظن أنه من حق الفتاة اليافعة الزواج من أي شخص مهما كان ودوداً اذا لم يكن لطيفاً ومناسباً لعائلتها |
Ve kendimi bu yüzden kötü hissediyorum, ama eğer bu doğruysa, o zaman insanların bunu bilmeye hakkı var. | Open Subtitles | اذا كان هذا صحيحا , من حق الناس ان يعرفو |
Bir kadının seçme hakkı vardır ama benim yok. | Open Subtitles | أنا اعتقد ان من حق المرأة الاختيار لكن ليس لدي هذا الخيار |
Jürinin homoseksüellik için bir vekil olduğu sonucuna ulaşmaya hakkı olduğu kadınsı kişisel tarzı ima ediyorum. | Open Subtitles | أنا أشير إلى أن هذه التصرفات المخنّثة من حق المحلفين أن يروا أنها تقوم مقام المثليّة |
Gerçekten istediği buysa, kocanızın tedaviyi reddetme hakkı var. | Open Subtitles | على العيش دقيقة إضافية موصولًا بالأجهزة. من حق زوجك أن يرفض العلاج، إن كان هذا مايريده. |
Beğendiği adamı seçmek kadınların hakkı değil mi? | Open Subtitles | اليس من حق المراة ان تختار الرجل الذي تحب ؟ |
Arkadaşımızın sırrını zorla söyleten adam diyor bunu bir de. O başka bir şey. O bir dedikoduydu ve dedikodu herkese aittir. | Open Subtitles | حسناً , ذلك مختلف كانت تلك نميمة و النميمة من حق للجميع |
En yüksek unvana aittir. | Open Subtitles | و يجب أن تكون من حق أعلى رتبة في الغرفة |
Evet. Ama... alkışlarınızın 10%'u ortağım Lisa Simpson'a aittir. | Open Subtitles | شكراً للجميع، ولكن 10 بالمائة من التصفيق من حق شريكتي الصغيرة، (ليسا سمبسن). |
Bu tayinin isteğinin nedenini öğrenmek de komutanın hakkıdır. | Open Subtitles | من حق كل قائد أن يعرف السبب |