Güzel, haydi bu uzun hikâyeyi sonraya erteleyelim ve soğumadan şunları yiyelim. | Open Subtitles | حسناً ، يمكننا الحديث لاحقاً دعونا نأكل الطعام اللذيذ قبل أن يبرد |
Ben de sana beraber yemek yiyelim mi diye soracaktım. | Open Subtitles | في الواقع كنت سأسالك إذا كنت تريد أن نأكل معا |
Ama bak, sizinle birlikte yemek yiyorum birlikte yemek yiyoruz. | Open Subtitles | لكن أنظر ، أنا آكل أيضا معك لذا نأكل سوية |
Sahne gösterisinde bir şarkıcıyı görmek istiyorlar. Yemeği sonra yeriz. | Open Subtitles | يريدون مشاهدة المغني في العرض المسرحي وسوف نأكل بعد لك |
Ancak sadece ihtiyacımız olduğu için yemek yemiyoruz, aynı zamanda zevk için de yemek yiyoruz. | TED | ولكننا لا نأكل من باب الحاجة فحسب بل نأكل كذلك من باب الاستمتاع؛ |
Yemek şirketiyle bu harika yemeği planladık ve daha bir parça bile yemedik. | Open Subtitles | خططنا لهذه الوجبة الرائعة مع مزود الطعام و لم نأكل منها ولا قضمة |
Gittikçe az yemeğe başlasak da gittikçe kilo alıyorum gibime geliyor. | Open Subtitles | رغم اننا نأكل اقل ثم اقل اشعر وكأني اتقدم اكثر فأكر |
Gurme yemekleri yiyeceğiz, lüks konaklarda kalacağız ve zina yapmayacağımıza dair yemin imzalayacağız. | Open Subtitles | نأكل أكل راقي، ننام في إقامة فاخرة و نسني تعد بألا نقوم بالزنا. |
Mükemmel. Adamı işe al, gönder ve biz de yemek yiyelim. | Open Subtitles | . مذهل ، عيّنه و قل وداعاً و دعنا نأكل الغداء |
Daha erken ama beslenme kutumuzdaki yemekleri yiyelim. | Open Subtitles | مازال الوقت مبكراً ، لكن دعنا نأكل الغداء على أية حال |
Haydi sahile gidelim Birer muz yiyelim | Open Subtitles | دعونا نذهب جميعاً إلى أسفل ستراند و نأكل الموز |
yiyelim, uyuyalım, içki içelim ve bırakalım çiftlik yansın! | Open Subtitles | هيا نأكل و نشرب و ننام و لتذهب المزرعة الى الجحيم |
Onun sırtında yürüyoruz, havasını soluyor, yemeğini yiyoruz... Ve benim isteklerimi yapıyorsunuz. | Open Subtitles | نحن نعمل بارادته، نتنفس هواءه و نأكل طعامه و تقومون بما أريد |
Akron'daki bebek bakıcısını görebilmeleri için mi sabahın köründe yemek yiyoruz? | Open Subtitles | سوف نأكل عند بزوغ الفجر لكي يذهبا إلى أكرون ليقابلا المربية؟ |
Amerikalılar elli yıldır rahat içinde yaşarken biz toprak yiyoruz. | Open Subtitles | طوال 50 عاما، عاش الأميركيون برخاء فيما كنا نأكل التراب |
Biz yaşamak için yeriz, onlar ise yemek için yaşarlar. | Open Subtitles | إن دائما لديهم طعام نحن نأكل لنعيش وهم يعيشون ليأكلوا |
- Tamam, o zaman biz de ayrı köşelerde yeriz yemeğimizi. | Open Subtitles | حسناً, ربما ينبغي أن نأكل في زوايا الغرفه كلانا على حده |
Elbette, krallar gibi yemiyoruz, ama açlıktan da ölmüyoruz. | Open Subtitles | بالطبع نحن لا نأكل كالملوك لكن لا نجوّع أنفسنا أيضا |
İyilikten söz açılmışken sabahın köründen beri bir şey yemedik. | Open Subtitles | بالحديث عن الرياح, نحن لم نأكل منذ الفجر |
yemeğe çıkmıştık değil mi? | Open Subtitles | كان من المفترض أن نأكل ، أليس كذلك ؟ سنذهب حالاً |
Yaz... bugünden itibaren, ne ateş edeceğiz ne yemek yiyeceğiz, ne de evleneceğiz! | Open Subtitles | اكتب ، من اليوم لن نطلق النار ولن نأكل ، ولن نتزوج ايضا |
Şu köpek şeyini yapmalıyız dudaklarımız birleşene kadar bir şey yemeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نفعل ماتفعله الكلاب حيث لا نأكل حتي نقبل بعضنا |
Ava saygı gösteririz, gereğinden fazla avlanmayız ve çocukları yemeyiz. | Open Subtitles | نحن نحترم القتل لا نبالغ في الصيد لا نأكل الشابات |
Düşünüyordum da, bu gece gösteriye gitmeden önce yolda bir şeyler atıştırabilir ya da oraya vardığımızda, acılı sosislerden yiyebiliriz. | Open Subtitles | كنت أفكر إما أن نغير في الطريق إلى الحفلة هذه الليلة أو يمكن أن نأكل السجق بالفلفل الحار في الصالة |
Doktor yiyebilir miyiz? Stetoskobunu alıp kalbimin çarpmayışını dinleriz. | Open Subtitles | هل يمكن أن نأكل طبيب و آخذ السماعة و أسمع قلبى لا يدق ؟ |
Sabahın beşinde kalkıp gün boyu çalışıyoruz, ikindide kamp kuruyoruz, avcı çukuru kazıyoruz, yemek yiyip gece pususu veya ormanda dinleme noktası kuruyoruz. | Open Subtitles | ثم نقوم بالحفر مجددا ثم نأكل ثم نقوم بكمين ليلى أو نرسل ثلاثة رجال للتنصت و المراقبة إن الحياة هنا قمة الجنون .. |
Bu bizimdi. O kadar çay içtikten sonra birşeyler yememiz gerekiyordu. | Open Subtitles | لقد كانت لنا ، كان علينا أن نأكل شيئاً ليمتص الشاي |
Daha üç hafta önce masanın başına toplanmış jambon yiyorduk. | Open Subtitles | أعني, قبل ثالث أسابيع ..كُنا جالسين حول الطاولة نأكل اللحم |
Yoksa... Onu o kadar çok seviyorlar ki, köpek maması yemeye başladılar. | Open Subtitles | إنهم يحبونها بجنون ، لدرجة أنه بهذه الأيام نأكل من أكل الكلاب |