"نأكل" - Traduction Arabe en Turc

    • yiyelim
        
    • yiyoruz
        
    • yeriz
        
    • yemiyoruz
        
    • yemedik
        
    • yemeğe
        
    • yiyeceğiz
        
    • yemeliyiz
        
    • yemeyiz
        
    • yiyebiliriz
        
    • yiyebilir
        
    • yiyip
        
    • yememiz
        
    • yiyorduk
        
    • yemeye
        
    Güzel, haydi bu uzun hikâyeyi sonraya erteleyelim ve soğumadan şunları yiyelim. Open Subtitles حسناً ، يمكننا الحديث لاحقاً دعونا نأكل الطعام اللذيذ قبل أن يبرد
    Ben de sana beraber yemek yiyelim mi diye soracaktım. Open Subtitles في الواقع كنت سأسالك إذا كنت تريد أن نأكل معا
    Ama bak, sizinle birlikte yemek yiyorum birlikte yemek yiyoruz. Open Subtitles لكن أنظر ، أنا آكل أيضا معك لذا نأكل سوية
    Sahne gösterisinde bir şarkıcıyı görmek istiyorlar. Yemeği sonra yeriz. Open Subtitles يريدون مشاهدة المغني في العرض المسرحي وسوف نأكل بعد لك
    Ancak sadece ihtiyacımız olduğu için yemek yemiyoruz, aynı zamanda zevk için de yemek yiyoruz. TED ولكننا لا نأكل من باب الحاجة فحسب بل نأكل كذلك من باب الاستمتاع؛
    Yemek şirketiyle bu harika yemeği planladık ve daha bir parça bile yemedik. Open Subtitles خططنا لهذه الوجبة الرائعة مع مزود الطعام و لم نأكل منها ولا قضمة
    Gittikçe az yemeğe başlasak da gittikçe kilo alıyorum gibime geliyor. Open Subtitles رغم اننا نأكل اقل ثم اقل اشعر وكأني اتقدم اكثر فأكر
    Gurme yemekleri yiyeceğiz, lüks konaklarda kalacağız ve zina yapmayacağımıza dair yemin imzalayacağız. Open Subtitles نأكل أكل راقي، ننام في إقامة فاخرة و نسني تعد بألا نقوم بالزنا.
    Mükemmel. Adamı işe al, gönder ve biz de yemek yiyelim. Open Subtitles . مذهل ، عيّنه و قل وداعاً و دعنا نأكل الغداء
    Daha erken ama beslenme kutumuzdaki yemekleri yiyelim. Open Subtitles مازال الوقت مبكراً ، لكن دعنا نأكل الغداء على أية حال
    Haydi sahile gidelim Birer muz yiyelim Open Subtitles دعونا نذهب جميعاً إلى أسفل ستراند و نأكل الموز
    yiyelim, uyuyalım, içki içelim ve bırakalım çiftlik yansın! Open Subtitles هيا نأكل و نشرب و ننام و لتذهب المزرعة الى الجحيم
    Onun sırtında yürüyoruz, havasını soluyor, yemeğini yiyoruz... Ve benim isteklerimi yapıyorsunuz. Open Subtitles نحن نعمل بارادته، نتنفس هواءه و نأكل طعامه و تقومون بما أريد
    Akron'daki bebek bakıcısını görebilmeleri için mi sabahın köründe yemek yiyoruz? Open Subtitles سوف نأكل عند بزوغ الفجر لكي يذهبا إلى أكرون ليقابلا المربية؟
    Amerikalılar elli yıldır rahat içinde yaşarken biz toprak yiyoruz. Open Subtitles طوال 50 عاما، عاش الأميركيون برخاء فيما كنا نأكل التراب
    Biz yaşamak için yeriz, onlar ise yemek için yaşarlar. Open Subtitles إن دائما لديهم طعام نحن نأكل لنعيش وهم يعيشون ليأكلوا
    - Tamam, o zaman biz de ayrı köşelerde yeriz yemeğimizi. Open Subtitles حسناً, ربما ينبغي أن نأكل في زوايا الغرفه كلانا على حده
    Elbette, krallar gibi yemiyoruz, ama açlıktan da ölmüyoruz. Open Subtitles بالطبع نحن لا نأكل كالملوك لكن لا نجوّع أنفسنا أيضا
    İyilikten söz açılmışken sabahın köründen beri bir şey yemedik. Open Subtitles بالحديث عن الرياح, نحن لم نأكل منذ الفجر
    yemeğe çıkmıştık değil mi? Open Subtitles كان من المفترض أن نأكل ، أليس كذلك ؟ سنذهب حالاً
    Yaz... bugünden itibaren, ne ateş edeceğiz ne yemek yiyeceğiz, ne de evleneceğiz! Open Subtitles اكتب ، من اليوم لن نطلق النار ولن نأكل ، ولن نتزوج ايضا
    Şu köpek şeyini yapmalıyız dudaklarımız birleşene kadar bir şey yemeliyiz. Open Subtitles يجب أن نفعل ماتفعله الكلاب حيث لا نأكل حتي نقبل بعضنا
    Ava saygı gösteririz, gereğinden fazla avlanmayız ve çocukları yemeyiz. Open Subtitles نحن نحترم القتل لا نبالغ في الصيد لا نأكل الشابات
    Düşünüyordum da, bu gece gösteriye gitmeden önce yolda bir şeyler atıştırabilir ya da oraya vardığımızda, acılı sosislerden yiyebiliriz. Open Subtitles كنت أفكر إما أن نغير في الطريق إلى الحفلة هذه الليلة أو يمكن أن نأكل السجق بالفلفل الحار في الصالة
    Doktor yiyebilir miyiz? Stetoskobunu alıp kalbimin çarpmayışını dinleriz. Open Subtitles هل يمكن أن نأكل طبيب و آخذ السماعة و أسمع قلبى لا يدق ؟
    Sabahın beşinde kalkıp gün boyu çalışıyoruz, ikindide kamp kuruyoruz, avcı çukuru kazıyoruz, yemek yiyip gece pususu veya ormanda dinleme noktası kuruyoruz. Open Subtitles ثم نقوم بالحفر مجددا ثم نأكل ثم نقوم بكمين ليلى أو نرسل ثلاثة رجال للتنصت و المراقبة إن الحياة هنا قمة الجنون ..
    Bu bizimdi. O kadar çay içtikten sonra birşeyler yememiz gerekiyordu. Open Subtitles لقد كانت لنا ، كان علينا أن نأكل شيئاً ليمتص الشاي
    Daha üç hafta önce masanın başına toplanmış jambon yiyorduk. Open Subtitles أعني, قبل ثالث أسابيع ..كُنا جالسين حول الطاولة نأكل اللحم
    Yoksa... Onu o kadar çok seviyorlar ki, köpek maması yemeye başladılar. Open Subtitles إنهم يحبونها بجنون ، لدرجة أنه بهذه الأيام نأكل من أكل الكلاب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus