Naj'la randevum daha iyi gidemezdi. Bu mucizevî dönüşümün sebebi ne? | Open Subtitles | موعدي مع ناج كان لا يمكن أن يسري بشكل أفضل |
Şantaj diski Naj'ın 4. kattaki süitindeki kasada. | Open Subtitles | إنّ قرص الإبتزاز في السلامة في جناح ناج على الطابق الرابع. |
Derevko'nun ajanlarından Muhammed Naj dördüncü katta yaşıyor ve çalışıyor. | Open Subtitles | A مشارك دريفكو مسمّى محمد ناج يفيس وأعمال خارج الطابق الرابع. |
Polonya'daki Gomulka gibi Nagy de partide reform yapabilecek biri olarak görülüyordu. | Open Subtitles | مثل جومولكا في بولندا؛ نُظر إلى ناج كقائد سيُحدث إصلاحًا في الحزب |
Nagy, Macaristan'ın Komünist idaresinin Kremlin'den artan düzensizliği ezip geçmesini isterken sessiz kaldı. | Open Subtitles | ظلّ ناج صامتًا عندما تم استدعاء القيادة الشيوعية المتزعزعة إلى قصر الكرملين للقضاء على حالة الإضطراب المتنامية |
Ti Nga, neden buradasın? | Open Subtitles | تي ناج)، لمَ أنت هنا؟ ) |
kurtulan tek bir kişi vardı. Gördüğüm kadarıyla bunu zaten biliyorsun. | Open Subtitles | كان هناك ناج واحد فقط أرى بأنك قد التقيت بها فعلاً |
Naj ve korumasını görüyorum. | Open Subtitles | ديكسن: عندي 20 على ناج وحارسه. |
Tamam Dixon, Naj'ın süitinin anahtarını aldım,.. | Open Subtitles | ديكسن، أنا عندي المفتاح إلى جناح ناج. |
Belki de haklısın , Naj, Belkide Abby bizimle saklambaç oynuyordur. | Open Subtitles | لربما أنت محق يا (ناج) لربما ستقوم بلعبة اختباء طويلة معنا |
- Naj mı? | Open Subtitles | لدي موعد هذا المساء عند ناج |
Naj'la olan sorunumu unutuyorsun Frasier. | Open Subtitles | فريجر أنت تنسى مشكلتي مع ناج |
Naj ve korumaları geliyor. | Open Subtitles | ناج وحارسه على طريقهم صعودا. |
Kremlin, artık başbakan olan Nagy'nin, Komünist otoritesini tekrar sağlamasını umuyordu lakin vatansever Nagy ipleri eline alıyordu. | Open Subtitles | أمِل الكرملين أن يستطيع ناج الذي كان وقتها رئيس وزراء في استعادة السلطة الشيوعية لكن بدأت الوطنية تتسلل إلى قلب ناج |
Imre Nagy ne zaman ki gerçekten devrimi benimsedi, biz işte o zaman onu başbakanımız olarak gördük. | Open Subtitles | اعترفنا بـ إيمري ناج كرئيس للوزراء فقد عندما اعترف بالثورة |
"Imre Nagy'nin iktidarda oluşuyla Budapeşte sokaklarında ve diğer şehirlerde çılgın katliamlar vardı. | Open Subtitles | بتولي إيمري ناج السلطة وقعت طقوس مفرطة بإراقة الدماء في شوارع بودابست ومدن أخرى |
Başbakan Nagy son bir kumar oynadı. | Open Subtitles | جرب رئيس الوزراء ناج خوض مغامرته الأخيرة |
Ti Nga, iyi misin? | Open Subtitles | تي ناج)، هل أنت بخير؟ ) |
- Ti Nga, Siu Sin burada mı? | Open Subtitles | تي ناج) أين (سين سيو)؟ |
"Tek bir kurtulan var ve mucizevî bir şekilde yaralanmamış." | Open Subtitles | "هناك ناج واحد على قيد الحياة, وهو سليم بشكل أعجوبي" |
Bir kişi kurtuldu, iki ölü ve bir robot, tamiri mümkün olmayacak şekilde zarar gördü. | Open Subtitles | هناك ناج واحد و ميتان وإنسان آلي إصلاحه غير ممكن |
hayatta kalan beş bilyon kişi Bregna'da, dünya üzerindeki son şehirde yaşıyor. | Open Subtitles | يعيش الخمسة ملايين ناج فى مدينة بريجنا , اّخر مدينة على الأرض |