Aramızda hiçbir şey olmadı; sadece akıl hocası - Öğrenciydik. | Open Subtitles | و لا تفهمني بشكل خاطئ,فقط أستاذ ناصح و تلميذة |
Anlayışlı bir müttefik güvenilir bir akıl hocası asla yargılamayan bir arkadaş. | Open Subtitles | حليف سيفهم شخص ناصح نثق به صديق لن يطلق احكاما |
Anlayışlı bir müttefik güvenilir bir akıl hocası asla yargılamayan bir arkadaş. | Open Subtitles | حليف سوف يتفهم ناصح يمكننا الثقة به صديق لن يحكم ابدا |
Hakkını vermek gerekirse harika bir danışmanı vardı. | Open Subtitles | بالطبع كان الفضل في هذا أنه... كان لديها ناصح بارع لا، ليس هى |
Hakkını vermek gerekirse harika bir danışmanı vardı. | Open Subtitles | بالطبع كان الفضل في هذا أنه... كان لديها ناصح بارع لا، ليس هى |
Çünkü, Will'in yaşındaki bir çocuk büyümesiyle birlikte erkeklik içgüdüleri harekete geçer-- ...ve bazen yol gösterecek bir rehber arar kendine. | Open Subtitles | لأن a عُمر إرادةِ ولدِ بَدْء التَفكير كَبْر، رجولة - أحياناً يَبْحثونَ عن a ناصح. |
Bir meydan okumaya, gerçekten inanabileceğim bir akıl hocası. | Open Subtitles | ,التحدًى ناصح أستطيع الوثوق به حقاً |
Genç erkek bir arkadaş ve belki de bir akıl hocası kazandı. | Open Subtitles | اتّخذ الصغير صديقًا، وربما حظي على ناصح |
- akıl hocası gibi. | Open Subtitles | - يَحْبُّ a ناصح. |
Alderman, harika bir akıl hocası. | Open Subtitles | إنّ النائبَ a ناصح عظيم. |
akıl hocası. | Open Subtitles | ناصح أمين |
Bir akıl hocası. | Open Subtitles | ناصح أمين |
- akıl hocası. - Hayır. | Open Subtitles | ناصح - لا - |
Özel Cinsel Saldırı danışmanı ki bu kişi ben oluyorum. | Open Subtitles | ناصح العنف الجنسي المستقل , وهذا انا |
Onun bir çeşit danışmanı falan mısın? | Open Subtitles | انت ناصح له نوعا ما ؟ |
Matematikçi, gök bilimci Kraliçe Elizabeth'in danışmanı ve aynı zamanda sırdaşı. | Open Subtitles | ناصح الملكة (إليزابيث) الأولى، وأيضًامؤتمَنأسراروتِرب.. |
Ona hala yol gösteren bir öğretmen, eğitmen, bir rehber. | Open Subtitles | معلم, ناصح, مرشد... يرشده الآن |