| Ve bunu ispatlayacak yara izlerim var. Peki ya güçlerin? | Open Subtitles | ولأثبت لكِ، لقد حصلت على ندب بسببها ماذا عن قدرتكِ؟ |
| Kokaine bayılırım! Çünkü suratımda var bir yara! Tatlandırıcı bu! | Open Subtitles | أنا أحب الكوكائين لأنه لدي ندب على وجهي أنها ستيفيا |
| - Güzel bir yara izin olacak ama iyileşme sürecin harika. | Open Subtitles | ضرر دائم ؟ سيكون لديك ندب جميل و لكن تعافيك مذهل |
| Büyük ihtimalle kayıp parçada belirgin bir iz veya dövme var. | Open Subtitles | على الأرجح الجلد المفقود كان فيه علامات مثل وشم او ندب |
| Savaş biteli yıllar oldu, orada yüzü yaralı daha binlerce genç var. | Open Subtitles | -كانت هناك سنوات من الحرب آلاف الشبّان لديهم ندب |
| Herkes bira içip kimin daha büyük yarası olduğuna bakacak. | Open Subtitles | الكثيرون يشربون الكثير من البيرا و بعدها يقيمون مسابقه لمعرفة من هو صاحب أكير ندب |
| Senin için özel olan birisinin yasını tutmanın anormal olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن ندب موت أحدهم مميزا بالنسبة لك خارج الطبيعي |
| Evet. Alnındaki o iz sıradan bir yara değil, Harry. | Open Subtitles | نعم، فهذا ليس ندب عادي على جبهتك يا هاري |
| Her şey yolunda gitse bile, yara izleri olacak. | Open Subtitles | حتىلوأن كل شئ سارعلى مايرام , سيكون هناك ندب |
| Yüzünüz inanılmaz derecede elastiktir ve onu sıyırmam altındaki yüz çatlaklarını yara izi bırakmadan onarmamı sağlar. | Open Subtitles | وجهكِمرنللغاية, و انتزاعه يسمح لي باصلاح العظام المكسورة أسفله بدون احداث أيّ ندب |
| Tamponun üzerinde yara izi kalmasını engelleyen ödağacı var. | Open Subtitles | هناك مستحضر نبات الألوة على الشريط لمنع حدوث ندب |
| Şimdi muhtemelen yara izim kalacak ve alçı takmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | والآن من الممكن أن أحصل على ندب ويجب علي أن أرتدي جبيرة |
| Dahili yara olduğu belli ve deriden bir parça almışlar. | Open Subtitles | يوجد ندب داخلية أيضاً ، و فجوة داخل النسيج |
| Herkesin bildiği ve gittiği yerlerde iz bırakmak istiyor. | Open Subtitles | يريد ندب الأماكن التي يعرفها الجميع ويقصدونها |
| Öyle bir iz, sadece lanetli bir dokunuş olabilir. Çok kötü bir lanet. | Open Subtitles | ندب كهذا لا يأتي إلا من مس تعويذة شريرة |
| Biz de ona uyum sağlamak için yüzü gözü yaralı korsanlar gibi giyindik. | Open Subtitles | مثل القراصنة، مع ندب جروح لكي نتماثل |
| 30'larında kadın, başından yaralı. | Open Subtitles | إنثي في الثلاثينات لدينها ندب في رأسها |
| Ne kıl ne de dağlanma yarası var. | Open Subtitles | لا شعر و ندب من الكي |
| Bu başkaları için bir savaş yarası olabilir... | Open Subtitles | قد يكون هذا ندب معركة للاخرين |
| Kardeşinden korktuğun için babanın yasını tutamamak... | Open Subtitles | أنا غير قادره على ندب والدي خوفاً من أخي |
| Savaş yaralarıma hayranlıkla bakacak | Open Subtitles | و تعشق ندب معركتي |