"Aşkın gözü kördür" derdim ama, ikimiz de bunun yalan olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | حسنا, كنت لأقول الحب أعمى لكن كلانا نعرف أن ذلك غير صحيح |
Tamam, bakın. Bu adamın oldukça kabiliyetli olduğunu biliyoruz, değil mi? | Open Subtitles | حسنًا، إنظروا، نعرف أن الرجل لديه مهارات تقنية رهيبة، صحيح ؟ |
Şimdi, daha ziyade her 100 kişiden birinde olduğunu biliyoruz. | TED | حسنا, الآن نحن نعرف أن الصواب هو واحد في كل مائة. |
İstatistiklere göre biliyoruz ki, bombacılar motivasyonlarına göre kategorilere ayrılıyorlar. | Open Subtitles | عملية التمحيص والحذف نعرف أن مفجّري القنابل لديهم رقم للأصناف |
Öte yandan biliyoruz ki sabık dedektife ölüm vuruşu yapıldı. | Open Subtitles | ثانيا ، نعرف أن المحقق المتأخر ، أصيب حتى الموت |
Ama bunun imitasyon hayat sanatı olduğunu biliyoruz ve bu doğaya dönüşüyor, bir sonraki hayvan, üç milyon yıl öncen gelişti. | TED | لكننا نعرف أن الفن محاكاة للحياة, وقد تبين أنه حيوان من الطبيعة، قبل ثلاثة ملايين سنة، تطور الحيوان التالي |
Düşük gelirli kadınlar için bedelin daha yüksek olduğunu biliyoruz, haliyle de beyaz olmayan kadınlar için durum daha da kötü. | TED | نعرف أن الثمن مرتفع بالنسبة للنساء ذات الدخل المنخفض، وبشكلٍ غير متناسب النساء ذات بشرة ملونة. |
Etrafta bir sürü karga olduğunu biliyoruz. | TED | إذاً فنحن نعرف أن هناك الكثير من الغربان. |
Koku alıcılarının burunda hassas kimyasal sensörler olduğunu biliyoruz. Koku duyumuzu böyle harekete geçiriyorlar. | TED | حسنًا، إننا نعرف أن المستقبلات الشمِّية تقوم بدور مستشعرات كيميائية في الأنف، هذا دورها فى جعلنا نتمتع بحاسة الشّم. |
Bu duyarsızlığın bize pahalıya mal olduğunu biliyoruz, özellikle de bizim demokrasimize. | TED | فنحن نعرف أن اللامبالاة تكلفنا الكثير، خاصة ما يتعلق بديموقراطيتنا. |
Tekil kelimelerin telaffuzundaki tempo değişimlerinin depresyonun ciddi bir işareti olduğunu biliyoruz. | TED | كما نعرف أن الكلمات التي تتغيّر فيها وتيرة الصوت دلالة واضحة على الاكتئاب. |
Artık rassallığın, belirsizliğin ve şansın günlük hayatımızın çok içinde bir parçası olduğunu biliyoruz. | TED | حسناً، نحن نعرف أن العشوائية، وعدم اليقين، والصدفة هي جزء كبير من حياتنا اليومية. |
Paranın oldukça önemli olduğunu biliyoruz, hedefler de çok önemli. | TED | نحن نعرف أن المال مهم جداً، الأهداف مهمة جداً. |
Efendim, ikimiz de biliyoruz ki iki taraf da ilk atışla tamamen kazanamaz. | Open Subtitles | سيدي كلانا نعرف أن لا أحد من الطرفين.. يمكنه الفوز من الضربة الأولى.. |
İşe ara verelim, ilk iki hareketi alalım, biliyoruz ki onlar iyileştirici. | Open Subtitles | نوقف العمل، ونأخد أول حركتين، اللتين نعرف أن لهما القدرة على الشفاء. |
biliyoruz ki sahneye çıkıp, müzik yapabilmek bir nimet. | TED | نعرف أن مجيئك إلى منصة الفرقة وعزفك الموسيقى، هو نعمة. |
biliyoruz ki Tanrı, genellikle büyük orduların tarafındadır. | TED | نعرف أن الله هو عادة إلى جانب الكتائب الكبيرة. |
Pekâlâ Rafts'ın nasıl para kazandığını bilmiyoruz, ama Alexa'nın güvercinleri tanıdığını biliyoruz. | Open Subtitles | إذن نحن لانعرف كيف يجني رافت أمواله لكن نعرف أن أليكسا كانت تعرف حمامها |
Senden yapmanı istediğim şey, virüsün gerçek olduğunu öğrenene kadar, adamlarını bu tepenin arkasında tutmak. | Open Subtitles | أحتاجك أن تضع رجالك خلف هذه الجبال حتى نعرف أن الفيروس حقيقى |
Bir ortağı olduğunu biliyorduk ama bugüne dek kim olduğunu bilmiyorduk ta ki bugüne dek. | Open Subtitles | نعرف أن لديه شريكاَ لكننا لا نعرفه حتى اليوم |
Ama tabii ki biz plaseboların kendi etkilerini kullandığını da biliyoruz. | TED | ولكن بالطبع، نحن نعرف أن العلاجات الوهمية لها تأثيرها الخاص أيضًا. |
Efendim, Hitler'in son dakikada plan değiştirmeyeceğini ne bilelim? | Open Subtitles | سيدي ، كيف لنا أن نعرف أن هتلر لن يغير خطته في الدقيقة الأخيرة ؟ |
Bana ahlak dersi verme. hepimiz bu oyunun nasıl oynandığını biliyoruz. | Open Subtitles | لذا فلا تعش الدور الأخلاقي فكلنا نعرف أن هذه اللعبة انتهت |
Kendi ölümü taklit etmenin yasa dışı olduğunu bile bilmiyorduk. | Open Subtitles | لم نكن نعرف أن تزييف المقتل هو أمر غير شرعي |
Ama Alchemy'nin sadece uşak olduğunu öğrenmiş olduk. | Open Subtitles | لكننا الآن نعرف أن الخيميائي هو مجرد تابع |
İkimiz de kararın suçlu olacağını biliyoruz. | Open Subtitles | أنا وأنت على حد سواء نعرف أن يعني حكم الإدانة. |
İnsanları öldürmenin oraya ulaşmanın en iyi yolu olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | رغم ذلك نعرف أن قتل الأشخاص ليس أفضل طريق لذلك |
Geri döndüğümüzde postların burada olmayacağını biliyoruz. | Open Subtitles | جميعنا نعرف أن هذه الفراء لن .يكون هنا عندما نعود |
Bu durum ırsî olma eğilimindedir, bu yüzden genlerin rol oynadığını biliyoruz. | TED | عادةً ما ينتقل المرض في العائلات، لذلك فنحن نعرف أن للعوامل الوراثية دور كبير فيه. |