ويكيبيديا

    "نعمة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • lütuf
        
    • Grace
        
    • Nimah
        
    • nimet
        
    • lütuftur
        
    • hediye
        
    • nın
        
    • Kutsal
        
    • hayır
        
    • kutsama
        
    • mutluluk
        
    • lütfu
        
    • armağanı
        
    • nimettir
        
    • mutluluktur
        
    - Çocuk sahibi olmamamın lütuf olduğunu söyledi inanabiliyor musun? Open Subtitles اتعلم انه قال حرفياً انها نعمة اني لااستطيع انجاب أطفال؟
    Apophis'i bir sorun olarak da görmüyorum. Aslında Apophis, bizim için gizli bir lütuf TED لا أظن أن أبوفيس يمثل مشكلة. في واقع الأمر، فإن أبوفيس هو نعمة خفية فى نتائجها،
    Ah, Grace, hiç anlamıyorsun, anlıyor musun? Open Subtitles أوه, نعمة, وأنت بذلك لا أفهم, أليس كذلك؟
    Raina, Nimah'ın bombalama ile ilişkisi olabileceğini düşünüyor musun? Open Subtitles رينا، هل تعتقد نعمة يمكن أن يكون أي شيء للقيام مع تفجير؟
    Bu yüzden gariptir ki, hayatta en kötü şeyler bile bir nimet olabiliyor. Open Subtitles لذا ، بطريقة غريبة حتى أحلك الأشياء في الحياة يمكن أن تكون نعمة
    Belki de babanın ne hissettiğini, anlamak bir lütuftur ha. Open Subtitles حسناً ، ربما تكون هذه نعمة لرؤيه كيف يشعر أبي.
    Eğer Afrika'nın vereceği bir hediye varsa, bu daha kolektif bir toplumun hediyesidir. TED إن كانت لأفريقيا أية نعمة لتتقاسمها معنا، فهي نعمة مجتمع أكثر تآلفا.
    Fakat gerçekten de ölüm, bir lütuf olabilir. Open Subtitles لكن في بعض الأحيان الموت يمكن أن يكون نعمة
    Bunu yapabilmek bir lütuf. Open Subtitles انها نعمة أن تكون قادرة على القيام بذلك.
    Apartman girişinde durduğum... ve kasetlerini çöplüğe attığım sırada... birden bunun bir lütuf olduğunu fark ettim. Open Subtitles كنت واقفة فى المدخل.. أرمى شرائطك فى موقد احراق القمامة.. عندما أدركت فجأة أن ما حدث كان نعمة
    Grace'in Arthur'a olan ilgisini gösterdiği bir sahneyi çok beklemeden ayarlaya bilir misin diye merak ediyor. Open Subtitles وتساءل عما إذا كان يمكن أن تنسق لحظة في وقت مبكر عندما نعمة يمكن حقا
    Onda bir şey değişti, öyle bir şey ki kendisi bile çok ünlü olduğu şeyde bunu kutladı, yazdığı bir ilahi: ''Amazing Grace" (Şaşırtıcı Merhamet) TED تغير شيء فيه، شيء جعل نيوتن نفسه يحتفل بالشيء الذي اشتهر به، ترنيمة كتبها: "نعمة مذهلة."
    Grace, Brice Cummings adlı adam hakkında rapor istiyorum. Open Subtitles نعمة ، ولست بحاجة تقرير كامل على رجل يدعى برايس كامينغز .
    Evet, kimse bir şey yaptırmak için Nimah'ı zorlamamıştır. Open Subtitles نعم، لا أحد من أي وقت مضى أجبر نعمة لفعل أي شيء.
    Nimah'ın yaşadığına dair bilgi verecek bir şeyler. Open Subtitles أي شيء من شأنه أن يسمح لي أن أعرف ما إذا كان نعمة لا يزال على قيد الحياة.
    Bu zulüm de bir nimet oldu, çünkü oğlum hakkında gerçekten nasıl hissettiğimi görmeliydin, onu sevmeyi hiç bırakmadım. Open Subtitles كانت تلك القسوة أيضا نعمة, لأنك حصلت على رؤية كيف أشعر حقا تجاه ابني, لم اتوقف عن حبه ابدا.
    Benim mesleğimde, zafer şarttır. Kolay kazanmaksa bir lütuftur. Open Subtitles فى مهنتى أن تفوز هو أمر و لتفوز بسهولة فهى نعمة
    Hayatta ebeveyn olmaktan daha güzel bir hediye olamaz. Open Subtitles ليس هناك نعمة اكبر في الحياة من ان تكون والدا
    Efendimiz İsa'nın inayeti Tanrımızın sevgisi ve Kutsal Ruh'un yoldaşlığı ebediyen bizlerle olsun. Open Subtitles نعمة ربنا, يسوع المسيح محبة الله و الروح القدس. كن معنا إلى الأبد.
    Bak, babam geliyor. İki kez uğurlanmada çifte hayır vardır. Open Subtitles وهاذاك ابي ياتي ان البركة المزدوجة هي نعمة مزدوجة
    Son üç yıldır adet gördüğünü sanmıyorum ki... bence bu insan nesli için kutsama. Open Subtitles لا أعتقد أنها جاءتها العادة منذ ثلاث سنوات أعتقد أن هذا نعمة لجيناتها ..
    Tatlı çifte sonsuz mutluluk dilerim. Open Subtitles أتمنّى نعمة أبديّة إلى هذان الزوج الرائع
    Söylemeye çalıştığım şey, Brenda Tanrı'nın lütfu, kendinin dışındakileri de kapsamaktır. Open Subtitles ما احاول قوله يا بريندا تلك نعمة من الله يهبنا اياها
    Bu yetenek benim kaderim, Tanrı'nın bana armağanı. Open Subtitles ،هذه الموهبة قدري" "نعمة وهبتني السّماء إيّاها
    âşık olmak gerçek bir nimettir bu aşka korkmadan, utanmadan ve düşünmeden tutunalım demiş. Open Subtitles إنها نعمة حقيقية بأن تكون واقعاً في الحب. دعه يتملكك. بدون أن تشعر بالخوف, بدون أن تشعر بالعار.
    Cehalet mutluluktur, adamım. Open Subtitles إن الجهل يُعد نعمة يا صاح, لقد كنتُ بخير مسبقًا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد