Aslında, yöneticin bir şaka yaparsa buna gülmek zorundasın yazıyor. | Open Subtitles | في الواقع, عندما يقولها إداري يجعلها نكتة عليكٍ أن تضحكٍ |
Şu durumda güzel bir şaka hazırlamalı ve seni güldürebilmeliydim. | Open Subtitles | كان يجب ان أستعد لهذه اللحظة بأيجاد نكتة لتجعلك تضحكِ |
Dün gece B+ aldığıma dair bir şaka yaptı ama ne olmuş yani? | Open Subtitles | في الليلة الماضية قالت نكتة عني أقوم بعمل أضافي ولكن ماذا في ذلك؟ |
Sen de viski yemişsin. Kötü bir espri, ama doğru. | Open Subtitles | انك انت كلك مبلل انها نكتة رديئة و لكنها الحقيقة |
Eski bir fıkra vardır. İki yaşlı kadın Catskill'de bir dağ otelindedirler. | Open Subtitles | هنالك نكتة قديمة.سيدتان متقدمتان في السن في أحد المنتجعات الجبلية في كاتسكيل |
Bu anlattığım, babamın ölmeden önce bana anlattığı son şakaydı. | Open Subtitles | كما ترون,تلك هي أخر نكتة أخبرها أبي لي قبل موته |
Bunu bir Noel şakası olarak gördüğüne hiç şüphe yok. | Open Subtitles | لا شك أن هذا هو فكرتك من نكتة عيد الميلاد |
İnsanlar, Nike ve sınırlı sayıda olduğu sürece alırız diye şaka yapıyorlar. | TED | مدمنوا الأحذية الرياضية لديهم نكتة طالما أنه Nike و اصدار محدود، اشتريه. |
- Bunu yiyerek başlayabilirsin. - Bu kötü bir şaka, Liberty. | Open Subtitles | يمكنك أن تبدأ من خلال تناول هذه- هذا نكتة سخيفة ليبرتي- |
"bardağı kaldır.ben sarhoşum bu ne biçim şaka böyle? | Open Subtitles | خذ هذا الكأس بعيدا لأنى سكران أى نكتة هذه ؟ |
Günde bir şaka, dağıtır sıkıntıyı! | Open Subtitles | أوه، نكتة ل يوميا تغنيك عن الكآبة بعيدا. |
Burayı ele geçirdiklerinde şaka olmadığını anlayacaksın. | Open Subtitles | لا تعتقد انها نكتة عندما اخذوا هذا المكان |
İlanın şaka olduğunu göster. | Open Subtitles | عليك أن تجعلهم يفهمون بأنها كانت مجرد نكتة |
Eğer bu saçma bir şaka değilse, bunun başka bir anlamı olmalı. | Open Subtitles | مالم هذا نكتة شخص ما المريضة، أنا أقول بأنّه يجب أن يكون عنده معنى آخر. |
Sen de viski yemişsin. Kötü bir espri, ama doğru. | Open Subtitles | انك انت كلك مبلل انها نكتة رديئة و لكنها الحقيقة |
Beni tanıdığın bunca sene boyunca, hiç espri yaptığımı gördün mü? | Open Subtitles | طوال هذه السنوات التى عرفتنى فيها هل سمعتنى أقول نكتة ؟ |
Makineli tüfekçilerinden iyi bir fıkra duymuştum. Neydi adamın adı? | Open Subtitles | سمعت نكتة جيدة من مدفعي الوسط ، ماذا كان اسمه؟ |
Bu yüzden tava atma Çin sosyal medyasında çok komik bir şakaydı. | TED | لذا كانت نكتة مضحكة على وسائل الإعلام الصينية، رمي المقالي. |
Eğer biri devam ettirmek isterse bir de burun şakası vardı. | Open Subtitles | هناك نكتة أنفِ تَذهب، إذا كان اي شخص يريد أن يلتقطها |
Çok komik bir öykü olmalı çünkü gülüşleriniz ne kadar eğlendiğinizi gösteriyor. | Open Subtitles | أنها كانت نكتة مضحكة جداً لأن طريقة ضحككم تظهر كم استمتعتم بها |
- Yalnız, bunun bir Katolik esprisi olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا زلت غير مقتنعة بأنها نكتة عن الكاثوليكية. |
Senin ağzından çıkması beklenmeyecek garip bir espriydi. | Open Subtitles | كَانَت نكتة غريبة جداً للخُرُوج مِنْ فَمّكَ. |
Sen dalga geçmeye devam et. Ama sana bir şey söyleyeyim: | Open Subtitles | يالها من نكتة سخيفة ولكن دعني اقول لك شيئا واحدا |
Hiç kimseyle alay etmeyelim. | Open Subtitles | أنت لا تَستطيعُ التَمَتُّع ب نكتة مالم حول. |
Bu edebi olarak-- farketmenin yaşattığı şok, düşünme şeklinizi yeniden şekillendirmek -- Bununla ilgili bir şakam vardı ve unuttum. | TED | حرفياً -- عندما يتكلم الناس عن صدمة الاعترف انها حرفيا إعادة الإدراك ، إعادة توصيل طريقة تفكيرك كانت لدي نكتة ونسيتها |
Güzel, çünkü bu seçim bir şakaya dönüşemeyecek kadar önemli. | Open Subtitles | حسناً، جيد ،لأن هذه الانتخابات أهم من أن تتحول إلى نكتة |
ACN'den kötü bir şakayı tweet attığı için kovulan birini? | Open Subtitles | شخص طرد للتو من الـ"أي سي إن" لإرساله نكتة سيئة؟ |
Bu senin en büyük şansın, eğer seni atmamı istemiyorsan bu ameliyatı bir tane bile cinsel şaka yapmadan bitirmelisin. | Open Subtitles | اذا لا تريد أن أرميك إلى الخارج فعليك ان تستمر حتى نهاية العملية دون القاء اي نكتة عن الجنس |