| Tamam, neyse. Bu çocuklar hafta sonu için misafirimiz. Teknik olarak yurtta kalmamız gerekiyordu ama oda arkadaşımız biraz... | Open Subtitles | حسنا مهما يكون هؤلاء الرجال ضيوفنا في عطلة نهايه الاسبوع حسنا , تكتيكيا , من المفترض ان نبقى بالمساكن |
| Rangerların sezon sonu resmi yemeğine sen de mi geleceksin? | Open Subtitles | . هل سوف تذهبين الي مأدبة نهايه الموسم ايضا ؟ |
| Fakat deney hikayenin sonu değildir, çünkü yine de bilgiyi iletmek zorundasınız. | TED | لكن التجربة ليست نهايه القصه، لان يبقى عليك ان تنقل تلك المعرفة الى اناس اخرين. |
| sonunda, elimde tek kalanlar saçma anılar ve onları paylaşacak kimsenin olmamasıydı. | Open Subtitles | وفى نهايه المطاف كل ما لدى ذكريات تافهه ولا احد لاشاركه بهم |
| Her günün sonunda, bitkin ve acı içinde zirveye ulaşır ve ittiği kayanın tepeden aşağıya yuvarlanışını çaresizce izler. | Open Subtitles | في نهايه كل يوم, يصل إلى قمة الجبل منهك القوى ويصبح يائساً وهو يرى هذه الصخرة تتدرحج إلى أسفل |
| Bu kaleden sürgün edildin şimdi hafta sonuna kadar gitmiş ol. | Open Subtitles | وانتِ بموجب هذا , ابعدتِ عن القلعه لترحلي عند نهايه الاسبوع |
| Çünkü çay partilerinizde anlatabileceğiniz hikayenin mutlu bir sonu oldu. | Open Subtitles | هذا يضع نهايه سعيده للقصه التى ستحكيها اثناء حفلات الشاى الخاصه بك |
| Kıyım ve yıkımın sonu yok gibi görünüyordu. | Open Subtitles | لقد بدا للجميع أنه لا نهايه لهذا الموت و الدمار |
| Tamam, işte efendim. Yolun sonu. Son durak. | Open Subtitles | حسنا , هنا تنزلين مام , هنا نهايه الخط واخر محطه |
| Yerinde olsam, bu hafta sonu için çıkma teklif ederdim. | Open Subtitles | لو كنت مكانك لطلبت منها الخروج معى فى عطله نهايه الاسبوع |
| Evet, neler yaptınız bakalım bu hafta sonu? | Open Subtitles | ماذا فعلتم يا شباب فى عطله نهايه الاسبوع؟ |
| Hafta sonu uçak gösterisi var. | Open Subtitles | المعرض الجوى فى عطله نهايه الأسبوع أليس كذلك؟ |
| Avrupa'da benimle buluşmak istersin sömestr sonu belki. | Open Subtitles | فكرت ربما تحبى أن نلتقى فى أوروبا بعد نهايه صفوفك |
| Eğer seni tanıyorsam bu hikayenin sonunda bir erkek vardır. | Open Subtitles | حسنا , لو كنت اعرفك, هناك شاب في نهايه القصه. |
| Çalışmanızın sonunda İsa'nın ismini anmanız küçük bir şoka sebep oldu. | Open Subtitles | الصدمه الوحيده و الخفيفه هى التمهيد فى نهايه الأطروحه باسم المسيح |
| Fark ettin mi, haftanın sonunda ikimiz de evlerimize dönebilir kendi yataklarımızda uyuyabilir ve gerçek hayatlarımıza geri dönebiliriz? | Open Subtitles | هل انتي مستوعبه انه بحلول نهايه الاسبوع بامكاننا ان نكون في منزلنا نائمين في اسرتنا نسترجع حياتنا الحقيقيه السابقه؟ |
| Hayatımın sonuna geldim ve birçok hata yaptım. | Open Subtitles | أنا على وشك نهايه حياه كانت سلسلة من الأخطاء. |
| Yeter ki sen K.K.V.'nin sonunu getir. Ben huzurlu olacağım. | Open Subtitles | سوف امدك بالمعلومات ولكن يا سيدى ضع نهايه لكى كى |
| Polis araştırması saat 21:20'de trajik bir şekilde sona erdi. | Open Subtitles | وانتهى البحث عنها نهايه مأساويه فى خلال الساعه 9: 20 عندما اكتشف رجال الشرطه جثتها فى شقتها |
| Ve ben mutlu sonları çok severim. | Open Subtitles | و بالنسبه لى دعنا نقل، أنا أحمق من ان احصل على نهايه سعيدة |
| Bir süreliğine gitmesi gerekti ama hafta sonundan önce döner diye umuyorum. | Open Subtitles | حسناً، لقد اضطرت أن تبتعد قليلاً، لكني أتوقع عودتها قبل نهايه الأسبوع. |
| Küçük hanım, bu hayatının sonunun başlangıcı. | Open Subtitles | ايتها السيده الصغيره هذه بدايه نهايه حياتك |
| Çıplak Mil adında, çok görkemli ama garip bir geleneğin bitiş çizgisinde duruyorum. | Open Subtitles | بلغنا نهايه الخط وكلهم فخوريين تقليد غريب يدعي الميل العاري |
| Damaktaki ek yerlerine ramusun yükselen uzunluğu ve göğüs kaburgalarının sonlarına göre kurban Beyaz erkek ve 50'li yaşlarının başında. | Open Subtitles | استنادا على ,الدرز الحنكي و عرض الفرع الصاعد ,و نهايه الضلع القصي |
| - Sana hoşlanacağın bir son yazacağımı söylemiştim. | Open Subtitles | نعم, راندى دخل السجن قلت أنى سأكتب نهايه تعجبهم |